İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin haftalık grup toplantısında gündemdeki konular ilişkin partisinin görüşlerini paylaştı. Akşener, “Laf var, icraat zero. İçişleri bakanları dedikodu yapmaz muhterem, bizim üzerimizden makamını muhafaza etmek için atraksiyon yapıyorsun ama seninle ilgilenmiyoruz.” dedi.

BUYRUN GELİN KESİN KAFAMI DA GÖRELİM

İYİ Parti lideri Meral Akşener, ‘Türk Gençliği Büyük Kurultayı’ndaki konuşmasında partililere zülfikâr gösteren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye cevaben, “Kabadayılık yapan tosunlara buradan sesleniyorum. 2012'de neler yaşandı bu ülkede, o kabadayılığı gösteremeyen ağzı dili lal olmuşlar, doğru ya elinizde bilgisayar vardı, bugün elinize zülfikâr verilmişse buyurun gelin kesin kafamı da görelim.” diye konuştu.

HDP, PKK İLE ARASINA MESAFE KOYMALIDIR DİYORUZ

İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, Siirt ziyareti sırasında bir vatandaşın kendisine “Burası Kürdistan” demesi sonrasında yapılan eleştirilere tepki gösterdi. “Neymiş nasıl olur da burası Kürdistan dermiş. Niye şaşırıyorsunuz muhteremler? Neye şaşırıyorsunuz! Bu kişi bir HDP çalışanı. Biz aylardır ne diyoruz, HDP'yi PKK'nın yanında konumlandırıyoruz. HDP, PKK ile arasına mesafe koymalıdır diyoruz” diyen Akşener, iktidara yönelik olarak, “Kürdistan söylemi terör örgütünün. Bizim açımızdan şaşırtıcı bir şey yok. Cumhur İttifakı mensupları sırf bize saldıracaklar diye PKK'nın ajandasını Türkiye'nin gündemine taşıdılar.” ifadelerini kullandı.

Meral Akşener'in açıklamaları şöyle:

Kaç gündür PKK'nın gündemini konuşan bir iktidar mensupları ve PKK'lıların söylemini gündeme getiren bir iktidar mensubu yöneticileri. İnanamıyorum. Sayın Bahçeli ile Öcalan arasındaki mektup arkadaşlığını biliyorduk ama Sayın Soylu'nun da paydaş olduğunu öğrenmiş olduk. PKK'nın değil, milletimizin gündemini tartışmaya davet ediyorum. 

Biz bugüne kadar ne Sayın Bahçeli'ye ne MHP mensuplarına hakaret edecek, iftira atacak tek bir sözün sahibi olmadık. Sadece bir fikrin temsilcisi olduğu iddia edilen o yapının, o fikre duyduğumuz saygıdan, saygılı davrandık. Onlar bu saygıyı asla göstermedi. Kabadayılık yapan tosunlara sesleniyorum; 2011'i hatırlayın. Ne yaşandı bu ülkede, Sayın Bahçeli'ye ne dendi bu ülkede... Elinize Zülfikar verilmişse gelin kafamı kesin de görelim. AK Parti'nin havuz medyası verdiğim yanıtı yetersiz buldu, İçişleri Bakanı konuşana kadar MHP'den tık yoktu, İçişleri Bakanı konuştu bu arkadaş dedikodu yapıyor. İçişleri Bakanlığı dedikodu yapmaz. Bizim üzerimizden makamını muhafaza etmek için atraksiyon yapıyorsun ama seninle ilgilenmiyoruz.

Onlar istedikleri dümeni çevirsinler biz milletimizle buluşmaktan vazgeçmeyeceğiz. Biz Siirtlinin, Batmanlının derdini konuşmaya devam edeceğiz. Onlar bölmeye çalışsınlar biz birleştirmeye devam edeceğiz. Biz Türk ile Kürt'ün karşı karşıya getirilmesine paydaş olmayacağız.

İnsanlarımızın altın kiralamaya başladıklarını gördük. Yazıklar olsun. Millet gerçekten perişan artık. Sayın Erdoğan ekip arkadaşların hamaset peşindeyken Batmanlı kardeşim sana sesleniyor; '1750 lira maaşım var, torunum oldu görmeye gidemiyorum'. Böyle yapmayın, yukarıda Allah var. Bu sesleri duydun duydun, yoksa yolun sonu görünüyor.

İhtiyaçlarınızı biliyoruz. Biz sizleri oy pusulası olarak görenler değiliz. Tarım bizim için milli güvenlik meselesidir. Tükettiğinden daha fazla üreten bir tarım oluşturacağız. İYİ Parti iktidarında çiftçi iyileşecek.

Sayın Erdoğan görüyorum ki okulda bazı branş derslerini kopyayla geçmişsin. Ekonomide temel olgularla ilgili seni aydınlatma ihtiyacı duyuyorum. Enflasyon bir kenara bırakılacak konu değildir. Fiyatların devamlı arttığı ekonomide kaynaklarını nereye kullanacağını kestiremezsin. Türkiye gibi tasarruf açığı olan ülkelerde dış kaynak ihtiyacı olur. Enflasyonun belirsizlik getirdiği ekonomiye yüksek mi düşük faiz mi istersin? Yüksek enflasyon yüksek belirsizlik, yüksek belirsizlik yüksek faiz getirir. Enflasyon milleti fakirleştirir daha mutsuz yapar. Bu konuda da çalışmalarımızı yaptık. İktidara geldiğimizde ekonomi programının başlangıcını enflasyonla mücadele oluşturacak. Ekonomimi programımıza enflasyonu düşürmekle başaracağız. İlk aşamada tek haneye, daha sonra yüzde 4-5 seviyesine getireceğiz. Dar gelirli vatandaşlarımızın aldığı sosyal yardımları artırırken, kamu israfının önüne geçeceğiz. Merkez Bankası'nın itibarını yeniden kazandıracağız. Milletine sorumlu olduğunun bilincinde olan Merkez Bankası yönetimini atayacağız. Bizler de işine karışmayacağız.

Enflasyonla mücadeleyi sadece enflasyon-faiz ekseninde ele alıp, Merkez Bankası'nın üzerine yıkmayacağız. Yapısal reform paketi üzerinde kurgulayacağız. Mevcut durumda üretim yapımız kötü bir ihracat performansı doğuruyor. uygulanan rezalet tarım politikaları nedeniyle OECD arasında en yüksek enflasyona sahip ülke. Gıda fiyatlarını aşağı çekecek tarım politikası uygulayacağız. Girdi maliyetlerini aşağı çekeceğiz. Üretici ile tüketici arasındaki zincirin tekelleşmesini önleyeceğiz. Gıdadaki vergi yükünü azaltacağız. Çiftçimizi küstüğü toprağa kavuşturacağız.

Bugün Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi yüce iradenin önüne set çekmiştir. Günü geldiğinde millet iradesinin önüne konulan bu set de yıkılır. Türkiye'yi tapulu malı zanneden bu iktidara ülkenin tek sahibinin millet olduğunu göstermektir.