Para Analiz'den Atilla Yeşilada'nın İlgiyle okuyacağınız yazısı:

Ruh sağlığımın bozuk olduğu teşhisi ilk kez 14 yaşımda konuldu. Ben küçük “steryomda” bangır bangır Black Sabbath’ın “War Pigs’ni” dinleyip dünyanın uzaylılar tarafından işgal edileceği günün hayallerini kurarken, odama giren babam, “Oğlum sen piskopatsın, İlhan İrem dinlesene, lan” diye bağırdı.

İkinci teşhis ise 19 yaşımda geldi. Belki arada da ek tıbbı kanılar bulunmuştur ama, ruh sağlığı sorunumu her gece Kadıköy Olimpiyat’ta bol votka-bira ile giderdiğim için hatırlamıyorum.  Okula Amerikan futbolu topu getirip teneffüslerde bahçede maç düzenlerdim. Avusturyalı Hoca, topa el koyup bana  “Evladım sen manyak mısın, niye sınıf arkadaşların gibi kız bulup valse hazırlan mıyorsun?” diye sordu. Cevabımı hatırlamıyorum, çünkü çantamda okula soktuğum ucuz kanyaktan bol miktarda içip maçta da kafama sert bot darbeleri alınca Black Sabbath dinler gibi olmuştum.

Ruh sağlığı sorunlarım hala devam ediyor, ama artık ben ve hastalıklı ruhum birbirimizle yaşamaya alıştık. O, geceleri silahla havaya ateş açıp, umumi yerlerde yangın çıkartmaktan fedakarlık etti, ben de ona canı sıkıldığı zaman arzu ettiği kadar psikotropik ilaç veriyorum.

Size ruh sağlığımı sürekli  bozuk tutan önemli unsurlardan birini hemen nakledeyim. Halihazırda İstanbul ilinde saat 05:00 ve ben Star Gazetesi’nin değerli yazarı Ahmet Kekeç Abi’min makalesini hazmediyorum. “Binlerce “lüks makam aracı”ndan bahsediyorlardı ama Yenikapı alanına getirebildikleri araç sayısı 700 civarındaydı.

Baktık, Ekrem Müdafa İmamoğlu’nun sözünü ettiği “yazlık, kışlık ve baharlık” lüks makam araçlarını görebilir miyiz diye…

Göremedik…

Çünkü İmamoğlu yalan söylüyordu.

Genel sekreterin üç makam aracı yoktu. Emrine tahsis edilmiş tek araç vardı… Hüseyin Aksu’nunki gibi “ultra lüks” filan da değildi… Evi, belediyeye yakın olduğu ve işine yürüyerek gittiği için çoğu zaman onu da kullanmıyordu. (Ekrem İmamoğlu kaç kez iddiasını ispatlamaya davet edildi ama kulağını üstüne yattı. Şimdi genel sekreter Hayri Baraçlı’ya önemli bir iş düşüyor. “Harami düzeni kurmuşlar” diye hakaretler yağdıran ve “yazlık, kışlık, baharlık makam araçları var” diyen Ekrem İmamoğlu’nu mahkemeye verip, dediklerini ona yedirmek, hem de “yalancılığını” mahkeme eliyle tescil etmek.)”

Her sabah ilk iş olarak SABAH, AKŞAM, Star, aHaber gibi AKP’ye yakın duran basın mecralarını okumazsam, mazoşist ruhum tatmin olmuyor. Bu noktada kafa-göz yararak hemen konuya girebilirim.

AKP niye Ekrem İmamoğlu’na taktı?   Cevabı çok basit, çünkü İmamoğlu, Yavaş ve Soyer başta, CHP’li belediye başkanları halkla AKP’nin arasına duvar örmeye başladılar.  Daha da kötüsü, icraatlarıyla basında kendilerine yer bulup tek sesli beyin çitileme düzenini bozuyorlar.

Artık Türkiye’nin tek gerçek haber kanalı olan YouTube’da sayısız Ekrem İmamoğlu tartışması ve videosu var. Ohhh, bedava reklam.

Bir şey daha yapıyor CHP’li belediye başkanları, rantın yönünü AKP’li seçmenden diğer partilerin evlatlarına döndürüyor.  Rahmetli Sezar zamanından bu yana siyasette başarı iki temel prensip üzerine kurulmuştur:

  • Milletin masasına ekmek, gündemine de eğlendirecek, ilgisini dağıtacak bir şeyler koy. Sezar bu yüzden kimsenin ayak basmadığı Britanya’yı işgal etti.
  • Cukka’yı kankalar arasında adil paylaştır.

AKP artık bu iki temel işlevi de yerine getiremez hale geldi. Beton lobisine verilen tüm imtiyaz ve kıyaklara rağmen, inşaat yangın yeri. Mega-projelerin ismi var, cismi yok. Hani Kanalİstanbul kazılmış olacaktı bu güne kadar? Bir yanda ABD’yi tehdit edip öte yandan ticaret hacmini 100 milyar dolara çıkartmak, Suudi Arabistan’la kanlı-bıçaklıyken İstanbul’u İslami Finans Merkezi yapmak gibi fikirler de satmıyor. Çünkü, daha önce de Venezuela, Mozambik, Patagonya, İran ve Rusya’yla ikili ticareti 100 milyar dolara çıkartmak için anlaşmalar yaptık. İstanbul da 10 yıldır finans merkezi oluyor, herhalde toprak kurak ki, daha bir tane yabancı kurumun gelip yeşerdiğini görmedik.

Ekmek deseniz yok. Ağustos bütçesine baktım, TCMB avansıyla günü kurtarmış. Zaten, bir elinle ekmek dağıtıyorsun, öteki elinle de doğal gaza, elektriğe zam.

Anketler de bu bulguları destekliyor. Metropoll’e göre Erdoğan’ın onaylanma oranı bir yılda 10 puan gerilemiş. Bakalım AKAM GM Hüsnü Özkiraz ne diyor:

“İstanbul seçimlerinde yaşananlar ve haksızlık yapıldığı algısı da çok büyük kırılma meydana getirmiş” diyen Özkiraz, “23 Haziran seçimleri bir genel seçim olsaydı aynı tepki tüm yurtta oluşacaktı. Hukuksuzluk algısı AKP’nin her yerde oy kaybetmesine sebep olmuş” ifadesini kullandı.

Kemal Özkiraz, “Babacan’ın kuracağı parti AKP’den 5-6, CHP’den 1-2, MHP’den 1, İyi Parti’den 2, HDP’den ise 0,5 puan kadar oy alabilir. Davutoğlu ise sadece AKP’den 3-4 puan kadar oy alabilir. Bu partiler ile ilgili tespitlerimiz kesin değil. Kuruluştan itibaren daha net şeyler söyleyebiliriz” değerlendirmesini yaptı.

Voice of Amerika’ya konuşan eski AKP’li Fatma Yavuz’a göre son bir yılda 800 bin seçmen terketmiş partiyi. 400 bini son bir kaç ayda gitmiş. AKP bu iddiayı yalanlıyor, “sadece 250 bin üye kaybettik” diyor.  Link burada

Daha yolun başındayız. Bir yıl içinde sırf cukka için AKP’li sarı sendikalara üye olanlar hakiki sendikalara geçip emek mücadelesi verecek. Bir zam daha, işdünyası kapıyı arkasından çekip gidecek. Tarikatlar zaten çoktan havayı kokladı, hepsi kendine yeni kapı arıyor. Ne diyor Numan Kurtulmuş?  “Cuma cemaati bize oy vermedi”.

Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu parti kurmadan önce özeleştiri yapmalıymış, yok karizmatik değillermiş, ottur boktur. Bu zırvaları yazanlar Sezar’dan siyaset dersi almamış. Babacan ve  Davutoğlu’nun AKP’den seçmen ÇEKMEYE ihtiyacı yok.  AKP seçmeni onlara doğru İTİYOR.

AKP’den veba salgını gibi kaçıldığının son kanıtı da BirGün Gazetesi’nden geliyor:

“İktidarın tüm desteğine ve yönlendirmesine karşın imam hatip ve meslek liselerindeki öğrenci sayısı azaldı. İmam hatip liseleri 2017-2018 eğitim öğretim yılına göre 16 bin 804 öğrenci kaybetti. Öğrenci sayısındaki düşüşe karşın 2019’da 19 yeni imam hatip lisesi açıldı.

Meslek liselerindeki öğrenci kaybı ise daha belirgin oldu. Meslek liseleri, 2017-2018 eğitim öğretim yılına göre 2018-2019’da 174 bin 199 daha az öğrenciyle eğitim yaptı”.

Son darbe de bütün dünyada bilimsel geçerliliği sorgulanan zeka testleri uygulamak. Rahmetli Erbakan “İmam hatipler arka bahçemizdir” demişti. Doğrudur, şimid o boş bahçeye hıyar ekeriz, kışın sebze bollaşır.

Arkadaşlar, Türkiye’de rejim değişti, ama AKP faketmedi. Halk kendi derdinde, işini belediyeyle hallediyor. AKP kendi çalıp kendi oynuyor.