Baskın Oran

Eğer hakiki Müslümanlara deseydiniz ki Siyasal İslam iktidara gelirse şöyle şöyle yapar, asla ve kat’a inandıramazdınız. Bu nedenle, şimdi AKP’nin iktidara (hem de 20 yıldır) gelmiş oluşu Türkiye için büyük şanstır. Çünkü ülke bu sayede aşılanmıştır. Hem de, bağışıklığın kalıcılaşması için durmadan tekrarlama gerektiren bir durum değil bu; aynen kızamık gibi 1 dozun ömür boyu yetmesinden bahsediyoruz. Yılbaşından bu yana bikaç örnek verelim. Ramazan’da öğrenciyi-memuru aç bırakma klasiklerini vs. atlıyorum ve internetten okursunuz diye yazıyı kısaltıyorum.

***

Bursa Osmangazi Mithatpaşa Ortaokulu'nda okul müdürü H.A. öğretmenlere, “kız ve erkek öğrencileri ayrı ayrı oturtun” talimatı gönderiyor. Tepkiler artınca MEB 23 Mart’ta H.A.’yı açığa alıyor. 28 Mart’ta da “Devam eden soruşturmanın çalışmasını engellemediği” gerekçesiyle göreve iade ediyor. Daha “radikal” bir harem-selamlık haberi İzmir'in Kemalpaşa ilçesinden. Bir lise ve bir ortaokulda müdürler öğretmenlere “kız ve erkek öğrencilerin ayrı sınıflarda ders görmesi” talimatını veriyor.   

8 Nisan’da AYM, zorunlu din derslerinden muaf tutulma talebini reddetmenin din ve vicdan özgürlüğünü ihlal ettiğine karar verdi. Buna cevap, AKP Milletvekili M. A. Yılmaz’dan: “İslam’ın öğretilmesini 'insan hakkı ihlali' olarak yaftalamak, en büyük ihanetlerinden biridir”. Epey zaman geçtiği için hatırlatayım: Danıştay Nisan 2003’te, AİHM de Ekim 2007’de aynı konuda ihlal kararları vermişlerdi. 2019’da da İstanbul 4. İdare Mahkemesi zorunlu din dersinden muaf tutulma talebinin reddini eşitlik ilkesine aykırı bulmuştu. 

***

İstanbul Sancaktepe Milli Eğitim Müdürlüğü “Elini, yüzünü yıka” yerine kampanya başlatıyor: “Abdestini al, temiz kal”. Ama Kocaeli Darıca’daki Piri Reis Camisi imamı, cezaevinde ölen Mehmet Sevinç’i yıkamayı reddediyor ve polis de mezarlıktaki ağaçların zarar göreceği gerekçesiyle cenazeyi başka bir mezarlığa yolluyor. Mevta orada “Şehit namirin” ve “Biji berxwedana zindana” sloganları eşliğinde defnediliyor. 

Diyanet Fetvalar kitabında, “Koca, eşine gıyabında kendisini boşadığını bildirirse veya güvenilir bir kişi kadına, kocasının gıyaben kendisini boşadığını haber verirse boşama gerçekleşmiş olur” diye hükmediyor. 

***

2022 bütçesiyle 7 bakanlığı geride bırakan, 2021’de de Vakıflar’dan tahsisli taşınmazların %56’sını alan Diyanet, hafızlık öğrencileri için “250 TL bağış” çağrısında bulunuyor. Çünkü masrafı çok: 53 aracı var, 2021'de de 64 tane daha kiralamış. Başkanı Pakistan’a özel uçakla uçuyor. Dinî Soruları Cevaplandırma Hattı personeli, Manavgat’ta 1-5.03.2022 ve 7-10.03.2022 tarihleri arasında kadın ve erkekler iki ayrı grup halinde 5 yıldızlı otelde seminer yapıyor. Samsun Çarşamba’da kışın 2, yazın 3 vakit namaz kılınan Özyılmaz Fındık Fabrikası mescidine kadrolu imam tayin ediyor. Ermenistan sınırındaki Ani harabelerinde Ebu'l Manuçehr camisini ibadete açmaya hazırlanıyor. 

***

Bitirelim artık. Harem-selamlık uygulamaları sonucu azıtan çok tatsız bir konuyla.

Samsun'da imam V.A., gazeteci Sedef Kabaş hakkında "Muhtemelen gece kullanmıştır kelepçeyi. Bu çapta bir kadının fantazilerinin [fantezilerinin] sınırını kestirmek çok kolay değil” diye yazdı, sonra sildi.   

7 çocuğun istismar edildiği Kur’an kursunun müdürü çocukları suçladı: “Hafızlık çok zor bir meslektir. Öğrenilmesi çocukluktan başlıyor. Eğitimin şekli olarak zorluğu olduğu için sıkılmış olabilirler. Bu nedenle böyle şeyler söylemiş olabilirler”.

Elazığ'daki Çarşamba Baba Türbesi'nde 1 kız ve 2 erkek çocuğa cinsel istismarla suçlanan Tebliğ Cemaati mensubu M.K., duruşması sırasında kendini savundu: “Hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. 15-20 yıldır Allah’ın dinine hizmet eden bir insanım”. 

12 yaşındaki çocuğa tarikat yurdunda cinsel istismarda bulunan kurs hocası kendini “Şeytana uydum, dün gece tövbe ettim” diye savundu. Bu Şeytan kadar kullanışlı kavram azdır. 

Hepsinden önemlisi, bütün bunlar tepki çekerse diye Diyanet önlem alıyor: Manevi İlkeli Liyakatli Diyanet ve Vakıf Çalışanları Sendikası (Mil Diyanet Sen), “Hutbeler yargının konusu olmasın” diyor. Yani, “minber dokunulmazlığı” talep ediyor. TBMM kürsü dokunulmazlığının bile uygulamada bulunmadığı, TBMM’de söylediğini dışarıda tekrarlayan vekilin hacamat edildiği bir ülkede…    

Zaten RTÜK, Diyanet’in şikâyeti üzerine, Kur’an kursunda cinsel saldırıya uğrayan çocukların haberini yapan kanallara para cezası verdi.