15 Temmuz alçak darbe girişiminin 3. Yılını geride bıraktık, daha uzun yıllar mutlaka konuşulacak bir süreç nedenleri, oluşumu, mağdurları ve mağrurları, ancak şimdi gözümüzün önünde büyük bir mağduriyet var!

Askeri öğrencilere verilen müebbet hapis cezaları!  Gencecik çocuklar bu denli bir cezayı hak edecek ne yapmış olabilirler? 

Bu hain yapıyla mücadele edilirken oluşacak mağduriyetler ileride kapanmaz yaralar açacaktır.

Bu öğrencilerden biri olan H.K.'nin annesi Emine hanıma ulaşarak olayın gelişimini konuştuk sağ olsun her şeyi tüm açıklığı ile cevapladı.

Amacımız bu süreçte yandaş medyanın her şartta bir çok ismi halkın önüne atmasına ve oluşturulan algıya karşı olaya objektif yansıtmaktır.

Tarafsız bir gözle ve içtenlikle sorularımızı sorduk ve aynı samimiyet ile cevap aldık, bu çocuklar 3 yıldır hapiste ve müebbet aldılar! 

Muhtemeldir ki sürecin sonunda beraat edecekler pekala eskisi gibi olabilecekler mi? 

Şimdi sizlerden ricam sabırla bu röportajı sonuna kadar okuduktan sonra vicdanınızda bir muhasebe yapmanızdır? Unutmayın bunlar bu Vatanın gençleri...

Darbenin tüm suçlularının en ağır cezayı alması ve mağduriyetlerin olmadığı bir süreç temennisi ile...

Merhaba Emine hanım sizi mümkünse tanıyabilir miyiz?

-Merhaba Hasan bey ben askeri okul öğrencisi H. K.’nin annesi Emine K. Öncelikle ilginiz için teşekkür ederim.

Rica ederim, oğlunuzun eğitim ve harp okuluna girişi nasıl oldu?

-Oğlum Erzurum Nevzat Karabağ Anadolu Öğretmen Lisesinden mezun oldu. Harp okuluna üniversite puanı ile girdi. Aynı sınavda hukuk fakültesini de kazanmıştı. Ancak kendisi harp okuluna gitmek ve başarabilirse pilot olmak arzusundaydı. Bizim ailesi olarak gönlümüz hukuk okumasındaydı ancak kendi kararına saygı duyduk. Elenir ya da sıkılır bırakır diye hukuk fakültesine de kaydını yaptırdık ancak oğlum harp okuluna devam etti ve hukuktan da kaydı silindi.

Emine hanım oğlunuz harp okulunda kaçıncı sınıf öğrencisiydi?

-Oğlum harp okulunda 3 yıl okudu ve gerçekten çok yıprandı, ancak vazgeçmeden devam etti. 

Okul hayatında sizlerin aile olarak ziyaretleriniz ya da komutanları ile görüşmeleriniz oldu mu?

-Hasan bey yemin törenine gittik, komutanları bize, bu çocuklar bizlere emanet, artık onların ailesi biziz, onlar devletin güvenlik kollarında, onları hiç merak etmeyin evlatlarınızı vatana ve millete layık en iyi ahlak ve terbiyede yetiştireceğiz. Hepsi birer asil Türk subayı olacaklar diyerek bizleri onurlandırdılar, gururlandırdılar. Aile olarak bizler evladımızın orada olduğu süre içinde hiç bir endişe içerisinde değildik çünkü devletimize ve Türk ordusuna sonsuz güvenimiz vardı.

Peki efendim devletimize ve şanlı ordumuza emanet ettiğiniz evladınızın daha öğrenciyken darbeci olarak yargılanmasına neden olan o kara günlere gelirsek olaylar nasıl gelişti ve oğlunuz o olaylar esnasında neler yaşadı?

-10 Temmuz 2016’da oğlumu Erzurum’dan İstanbul’a gönderdik. Hava harp okulundan 13 Temmuz Çarşamba günü hazırlık yaparak Yalova’da kampa geçtiler. Her sene rutin olarak gittikleri eğitim yaptıkları asli askeri eğitimlerini aldıkları bir kamp bu.

Oğlunuz 15 Temmuz öncesi İstanbul da değildi Yalova’da kamptaydı peki o günlerde farklı bir durum meydana gelmiş mi?

-Darbe teşebbüsü günü Org Abidin Ünal kampı ziyaret ediyor ve öğrencilere bir konuşma yapıyor. 14 Temmuz günü oğlum nöbetçi olduğu için 15 Temmuz günü Org Abidin Ünal’ın kampa gelerek diğer öğrencilere yaptığı konuşmada bulunmamıştır. Oğlum mahkemede de Org Abidin Ünal’ın kamp da yaptığı konuşmaya şahitlik etmediği için ifadesinde de bu hususa değinmemiştir. Diğer arkadaşlarının ifadelerine göre Org Abidin Ünal o gün kamp da öğrencilere emre itaatin önemini anlatan bir konuşma yaparak kamptan ayrılıyor.

15 Temmuzun akşamına gelirsek olayların kampta bulunan oğlunuz ve diğer öğrenciler için nasıl başlamış?

-Akşam yemeği için toplanıyorlar kampta rutin içtimalarını yapıyorlar ve yat emri veriliyor. Çocuklar çadır bölgelerine geçerek yatma hazırlıklarını yapıyorlar sonra bir anda acele toplanma çağrısı yapılıyor. Öğrenciler toplanma alanına tam teçhizatlı bir halde toplanıyorlar. 1. Sınıf öğrencileri kendi komutanları emrine 2. Sınıf kendi komutanı ve 3. Sınıf kendi komutanı emrinde nizami olarak toplanıyorlar.

Öğrencilere bu toplanma sonrası komutanları ne olduğunu açıklıyor mu?

-Komutanları çocuklara 'bugüne kadar çok dinlendiniz, artık çok büyük bir tatbikata başlıyoruz, askerliğin ne demek olduğunu öğreneceksiniz' şeklinde bir açıklama yapıyor tatbikata gidiyoruz silahlı ve büyük bir tatbikat olduğunu söylüyorlar, ancak diğer sınıf komutanları emrindeki öğrencilere terör saldırısı var ya da farklı beyanatlarda bulunmuş ancak oğlumun olduğu 3. Sınıflara komutanının yaptığı açıklama tatbikat olduğu şeklinde.

Öğrenciler kamptan ne zaman ve hangi vasıtalar ile çıkartılmışlar?

-Öğrenciler askeri 8 otobüse bindiriliyor saat 00:07’de ilk otobüs kamptan hareket ediyor. Hatta yetmeyeceği için Yalova’dan bir otobüs firmasından da otobüs kiralanıyor ancak firma sahibi o saatlerde Televizyondan İstanbul’da ve tüm ülkede yaşananlardan haberdar olduğu için önceden kiralanan otobüsleri kampa göndermiyor, öğrencilerin bir kısmı bu yüzden kamptan ayrılamıyorlar sadece 8 otobüse sığan öğrenciler bindirilerek hareket ediyorlar.

Emine hanım otobüslerin hareket ettiği saat tüm ülkede olayların ayyuka çıktığı bir saat peki öğrenciler yaşananlardan hiç haberdar olmamışlar mı?

-Kampta yasak olduğu için çocukların hiç birinde telefon yada başka bir iletişim aracı yok, ne televizyon ne radyo tek iletişim aracı komutanları.

Çıkış yaptıkları saat halkın meydanlara indiği ve yaşananların alçak bir darbe girişimi olduğunun anlaşıldığı saatler hatta halkın kendi olanakları ile askeriyeler önlerine barikat çektiği kamyon yanaştırdığı saatler ki otobüs firma sahibinin bile haberi olmuş ve otobüsleri göndermemiş, öğrenciler kamptan ayrılırken hiç engel ile karşılaşmamışlar mı?

-Hayır ne Vali, belediye başkanı, polis ya da halk müdahalesi olmuyor. Araçlar müdahale olmadan Osmangazi köprüsünden sırayla geçmeye başlamışlar hatta köprü ücretini komutanlar öğrencilerle aralarında toplayarak ödüyorlar. Köprüde polis veya başka bir güvenlik yok oğlumun içinde bulunduğu otobüs kamptan çıkan en son otobüs oluyor bu yüzden diğer otobüsler Tuzla’ya ulaştıktan sonra onların otobüsü Tuzlaya geliyor.

İlk olarak halk ile karşılaşma burada mı oluyor?

-Kısmen temas değil Tuzla’ya gelindiğin de  halk yolu arabalarla kapatmış bu yüzden otobüsleri durdurmak zorunda kalıyorlar, Tuzla Mehmetçik vakfına otobüsler çekiliyor komutanları öğrencilere otobüslerin güvenliğini almaları emri veriyor bu esnada ileriden birkaç el silah sesi geliyor ancak oldukları konumdan çocuklar ne olduğunu göremiyorlar komutanları geri gelerek otobüslere binmeleri emri veriyor. Otobüsler hareket ettikten sonra ileride yerde yatan 2 kişi ve devrilmiş bir araç  görüyorlar 

Oraya bir müdahaleleri oluyor mu?

-Aracın olduğu alana geçen ambulans görüyorlar aynı yoldan onlarda devam ediyorlar ne oluyor diye öğrenciler sormaya başlıyorlar komutanları ‘sizi ilgilendiren bir şey değil işinize bakın’ diyor. 

Öğrenciler olayı görünce tatbikata değil farklı bir olay olduğu şüphesi olmuyor mu?

-Muhakkak çocuklar yerde yatan iki kişi ve devrilmiş aracı görünce komutanları ‘terör saldırısı olmuş sizleri güvenli bir şekilde harp okuluna götüreceğiz soru sormayın’ diyor. Çocuklar da otobüs içerisinde panik ve korku oluşmaya başlıyor.

Otobüsler müdahale olmadan nereye kadar ulaşıyor ve halk ile ilk temas nerede oluyor?

-Otobüsler Sultanbeyli bölgesine ulaşıyor mahkeme de şahitlik yapanların ifadelerinden de anlaşılan 50-60 kişilik bir gurup otobüsleri durduruyor, çocuklar otobüsten iniyorlar bu arada 1. Otobüsün komutanı Sinan Canlı halkın içerisine doğru gidiyor bir süre konuştuktan sonra orada bir vatandaşımızı ayağından yaralıyor.

Öğrencilerden bu olaya şahit olanların tepkileri nasıl komutanları biri vatandaşı yaralıyor.

-Olayı gören 2. Sınıf öğrencilerinden Onur isimli bir öğrenci komutanının yanına koşarak elini hafifçe tutarak ‘komutanım ne yapıyorsunuz?’ diyor zaten öğrenci Onurun bu hareketi oradaki halkın öfkesinin sakinleşmesini sağlıyor.

Öğrenciler bu esnada bir tatbikat ya da terör saldırısı olmadığını farklı bir durum olduğundan haberdar oluyorlar mı?

-Elbette çocuklara vatandaşlar darbe olduğunu söylüyorlar telefonlarından neler olduğunu gösteriyorlar, öğrenciler de kendilerinin hiçbir şeyden haberleri olmadığını ifade ediyorlar ve tatbikat için çıkarıldıklarını söylüyorlar.

Mahkemeye bu vatandaşlardan şahitlik yapan oldu mu?

-Evet mahkemeye gelen 3 kişi öğrencilerin darbe olduğundan haberleri olmadığını kendilerinin göstermesi ve söylemesi sonrası haberdar olduklarını ifade ettiler. Zaten orada 1. Sınıf öğrencileri de var onlar askeri eğitim dahi almış değiller, sadece okul da normal ders gören çocuklar Yalova’da yapılan kampta askeri eğitim alacaklardı kamp başlayalı 3 gün olmuştu. Çocuklar ağlamaya başlıyorlar halk çocukları sakinleştiriyor su veriyor sonra hep beraber İstiklal marşı okuyorlar ve en büyük asker bizim asker sloganları ile otobüslerin geri bindiriliyorlar.

Olayın olduğu alanda polis var mı?

-Sadece 3-4 tane polis memuru var bu çocukların ellerinde uzun namlulu silahları ve mermileri var toplamda 112 öğrenciler hiçbir karşılık vermeden, itiraz etmeden 4 polisin talimatlarını yerine getiriyorlar mahkemeye gelerek yeminli şahitlik yapanlar da çocukların karşılık vermediğini panik halinde olaylardan habersiz olduğunu ifade ettiler. 

Mahkeme bu şahitlikleri dikkate almadı mı?

-Maalesef mahkeme heyeti bunları hiçbir şekilde dikkate almadı, sessizce vazifesini yerine getirdi cezaları vererek kenara çekildi.

Oğlunuzun da içinde bulunduğu öğrenci gurubunun mahkemesinde bir çatışma, şehit ya da gazi olduğuna dair bir ifade, delil var mı?

-En ufak bir müdahale karşı çıkma şehit, gazi olan yoktur. Sadece çocuklar oraya götürülmüş olmalarından dolayı, komutanlarının emrine itaat ettikleri için ceza aldılar. 94, 95, 96, 97 doğumlu çocuklar koca darbe ihanetinin müsebbibi tutularak yargılandılar ve ceza aldılar. Sivil halkın ifadelerine rağmen mahkeme böyle bir karar verdi.

Emine hanım medyaya yansıyan bir şikayet olmuş öğrencilerden bu olayın aslı nedir?

-Bizim medyamız maalesef problemli Hasan bey orada bir delikanlı vardı, öğrencilerden şikayetçi olduğunu iddia ederek geldi iddiası ‘beni bu askeri öğrenciler yaraladılar’ şeklindeydi, medya bunu büyük puntolarla yazdı, Tuzla Orhanlı’da askeri öğrenciler bir vatandaşı yaraladılar şeklinde sonra bu şikayetçi olan delikanlı ifadesini düzelterek ‘askeri öğrencilerden özür diliyorum ben polisin attığı gaz fişeği ile yaralanmışım’ dedi ancak bunu yazan bir medya maalesef olmadı. 

Polislerin ifadeleri ne şekilde oldu?

-Polisler biz Tuzla bölgesinde askeri öğrencilerle 15 Temmuz gecesi saat 22-23 sularında çatıştıklarını mahkemede söylediler ancak baştan da söylediğim gibi öğrenciler Yalova kamptan saat gece yarısı 00:07 de çıkış yaptılar polislerin bahsettiği saatlerde onlarla Tuzlada çatışmış olma ihtimalleri dahi yok.

Mahkemede bu ifadelerin düzeltmesi oldu mu?

-Mahkeme de bunların gerçek olmadığı ortaya çıktı fakat bunu da yazan bir medya kuruluşu nede dinleyen bir hakim oldu. Tek suçları komutanlarının emri ile otobüse binmeleri ve bu yüzden müebbet hapis cezası aldılar.

Mahkeme sizce yanlı bir tutum mu aldı?

-Kesinlikle öyle bu kadar ifade olmasına rağmen hiç birini dikkate almadan adeta ceza verme talimatı almışlar delilleri dikkate almadan sadece cezayı verdiler görevlerini tamamladılar.

Mahkeme süreciniz ne durumda?

-Süreç istinaf aşaması ile devam diyor, benzer davalara baktığımızda dikkatli bir inceleme yapılmadan onay geliyor bizim davamız da onay gelecek gibi görünüyor. Tüm umudumuz Yargıtay da kesin olarak oradan geri döneceğini düşünüyoruz çünkü buna benzer davalarda ya beraat ya da cezaya yer yoktur kararı veriliyor, çocuklarımız 309. Maddeden ceza aldılar bu madde cebir ve şiddet kullanarak diyor ancak bu çocukların cebir ve şiddet kullandığı tek bir olay dahi yok, bu işin planlayıcı değiller hatta planlayıcı olma konumunda da değiller,  Generallerin davaları geri dönüyor bizim davamız da geri dönecektir alt mahkemeler geri döneceğini bildikleri halde bu cezaları vererek mağduriyet oluşturuyorlar.

Emine hanım öncelikle tekrar teşekkür ederim, son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

-Hasan bey sürekli basında ve sosyal medyada bu çocuklar pişman değiller komutanlarında şikayetçi olmadılar, FETÖ ile ilgili bir şey söylemiyorlar şeklinde söylemler dolaşmakta, ben mahkemelerde bulundum 112 öğrenci de konuşmaların da bu örgütü lanetledi ve sıralı tüm amirlerinden şikayetçi oldular, bu süreçte komutanlarında şikayetçi olmayan ya da iyi ki bunu yaptık diyen hiç kimse olmamıştır. Tamamen algı oluşturulmakta toplumumuzda bu algının kırılması gerekmekte maalesef basınımız bu mahkeme süreçlerini takip etsin isterdik ancak hiç olmadılar. Son olarak şahsınıza ve bu imkanı sunan Meridyen Haber ailesine tüm mağdur aileleri adına şükranlarımızı sunarım.

Şimdi sizce bu çocuklar suçlu mu?