Seine Nehri’ndeki küçük bi adada (île de la Cité) yer alan Notre Dame Katedrali romanlara konu olmuş, bir şaheserdi.

Notre Dame Katedrali 37 şapel, 75 dev sütundan oluşan 130 metre genişliğinde, aynı anda 9 bin kişinin ibadet edebilmesine olanak sağlıyordu..

1163 yılında şehrin piskoposu Sully’nin hayali olan ve Papa 3. Alexander tarafından da desteklenen kilisenin yapımı başlamış ve bu inşaat yaklaşık 170 yıl sürmüştü.

Gotik mimarinin en güzel örneklerinden biri olan kilise takip eden yıllarda Jeanne D’arc’ın yargılanması, Napolyon’ın taç giyme töreni, De Gaulle’ün cenaze merasimi gibi önemli sosyal olaylara da ev sahipliği yapmıştı.

Victo Hugo'un eseri olan Notre Dame’ın Kamburu romanın sonunda, ölümsüz aşk sonlanmıştı. Bir mahzende bir kadına sarılmış halde kambur bir erkek cesedi vardı. Belli ki Kabur Kuasimodo burada Esmeralda’nın ölü bedenine sarılmış ve ölümü beklemişti.

Romanlara konu ve dünya mirası olan, bir dine ait yapıtın yanması kimi mutlu eder? Malesef bu kadar kin ve nefretle dolu canlı türleri tüm dünya için tehdittir.

Toplum olarak biz, yangında evi yananın, depremde göçük altında kalanın hep yanında olduk. Bir kilesinin yangınına sevinen CAYIR CAYIR yanıyor deyip, basit siyasi hesaplara bağlanan vandalları dünyanın hayret etmesi ve anlayamaması çok normal..

Birey olarak, yanan NOTREDAME Katedrali için maddi manevi her türlü yardımı yapacağım. Buna söz veriyorum. Benimle birlikte bu duygularıma katılanları da alkışlıyorum.