MUTLULUĞUN SIRLARI

“ Ateş halkı ile cennet halkı bir olmaz. Cennet halkı umduklarına kavuşup mutluluk içinde olanlardır.” Haşr suresi 20. Ayet

Bu soruyu sürekli soruyorum kendime ama bir türlü cevabını bulamıyorum.

Mutluluk güzel bir evlilik yapmak mı?

Bir aile içinde huzurlu olmak mı?

Yoksa Yalnızlık mı?

Güzel bir çevre, arkadaşların ve dostlarının olması mı?

Yoksa mutluluk sevdiğinin hoşuna giden şeylerimi yapmaktır?

Belki de mutluluk hepsidir. Birinin eksikliği insanın mutluluğunu gölgeler mi?

Yoksa her şeyi boş verip önüne bakmak mıdır mutluluk?

Hepsini şu kısacık ömrümde denedim. Beni neyin mutlu ettiğini aradım durdum. Bu saydıklarımın hepsi ayrı ayrı mutluluk veriyor insana, ama inanın gelip geçici mutluluklar.

Mutluluğun resmi öncelikle çocuklarım. Onlar olmadan hiçbir şeyin önemi olmuyor. Daha sonra iyi bir eş. Sadık, layık, huzur veren keşke hiç yanımdan ayrılmasa dediğindir.

Mutluluk çocuklarımın yüzündeki bir gülümseme, attıkları bir kahkaha, bir bakışlarında veya gözlerinin içinin parlaması. Yani mutluluk belki de çocuklarımın mutluluğudur.

Gerisi belki de bazılarımız boş. Olsa da olur olmasa da olur dediğimiz şeyler. Hayatımızda olursa mutluluklarımız artar, olmazlarsa mutluluğumuz azalmaz.

Para gibi. Makam gibi. Mal varlığı gibi. Yani dünyalık şeyler 

Dost olmadan da olmaz. İyiliğinde yanında olan, kötüyken seni bırakmayan dostlara da ihtiyaç var bu dünyada. Onlar eğer hayatının bir parçası ise “işte bu benim” diyebileceğin dostluklardır.

Mutluluk belki sevmektir, sevilmektir.

Mutluluk saygıdır, belki de önce kendine sonra sevdiklerine. 

Mutluluk kaybettiğini bulmaktır.

Gözünü acıyla kapattığında, Karşında duran güneştir mutluluk.

Mutluluğu sadece insanlarla ilişkilendirmeyelim, çünkü mutluluk gülümsemektir her ne olursa olsun.

Mutluluk belki de her şeyi silip yeni baştan başlamaktır hayata.

Bu kadar karmaşanın içinde, bu kadar soruların içinde mutluluk nedir diye soracak olursanız her şeyi bir kenara bırakıp mutluluk sadece ve sadece ALLAH’A İMAN etmek ve O’na yakın olmaktır her şeye rağmen ve herkese rağmen.

Hayatının içende olan kötü kişiliklerin, seni çıkmaza sürüklemek isteyen, seni Kur’an ile sınamak isteyen insanlara rağmen Allah’a inanmak ve onun her an senin yardımcın olduğu inancı ile yaşamaktır.

“ Şüphesiz iman edip salih amellerde bulunanlara gelince; onlar için altından ırmaklar akan cennetler vardır. İşte büyük 'kurtuluş ve mutluluk' budur.”  Buruc Suresi, 11. Ayet.

Bu yalancı dünyada mutluluğu yakalayıp hayatını bu çizgi üzerinde idame ettirmek ve son nefesinde iman ile göç edebilmek, ahirette ise Allah’ın cemali ile müşerref olabilmek duası ve umuduyla.

SELAMETTE OLUN SELAMETLE KALIN

SABRİYE TÜRKMEN KAYA