Saadet Partisi’nin kamuoyuyla paylaştığı  ‘Türkiye’de Basın Özgürlüğü Karnesi’ raporunda ülkenin içler acısı durumu gözler önüne serildi.

Saadet Partisi, ‘Türkiye’de Basın Özgürlüğü Karnesi’ raporunu kamuoyuyla paylaştı. Basının masaya yatırıldığı raporda, Türkiye’nin basın özgürlüğünde dünya ülkeleri arasındaki endişe verici sıralamasına ise dikkat çekildi. Bağımsız kurum ve kuruluşlar tarafından yapılan araştırmalara da yer verilirken raporda, Türkiye’de gazetecilerin yüzde 80’inin sansüre uğradığını gözler önüne seriyor.

Basın özgürlüğünde Türkiye’nin 128 ülke arasında 107’nci sırada olduğunun belirtildiği raporda, temel hak ve özgürlüklerin korunması bakımından küresel sıralamada 123’üncü sırada yer aldığı kaydediliyor. Öte yandan raporda, Türkiye’de gazetecilerin yüzde 80’inin sansüre uğradığının altı çizilirken, sonuç bölümünde ise Türkiye’nin bu fotoğrafı hiç hak etmediğine vurgu yapıldı.

KATILIMCILARIN YÜZDE 80,9’u SANSÜRE UĞRADIĞINI SÖYLEDİ

Saadet Partisi İnsan Hakları ve Hukuk Politikaları Kurulu tarafından hazırlanan ‘Türkiye’de Basın Özgürlüğü Karnesi’ raporunda önemli detaylar yer aldı. Güvenilir kurum ve kuruluş tarafından yapılan araştırmalara da yer verilen raporda, ‘Yaptığınız haber nedeniyle sansüre uğradınız mı?’ sorusuna ankete katılan 141 katılımcıdan 27’si ‘Hayır’, 114’ünün ise ‘Evet’ cevabını verdiği kaydedildi. 

Raporda, ‘Mesleğinizi yaparken kendinize otosansür uyguladığınızı düşünüyor musunuz?’ sorusu ile ilgili de şu ifadelere yer verildi:

“Katılımcılardan 40’ı otosansür uygulamadığını, 111’i ise otosansür yaptığını belirtmiştir. Katılımcıların yüzde 80,9’u sansüre uğradığını, yüzde 19,1 ise uğramadığını beyan ettiği bu araştırma, sansürün Türkiye medyasındaki yaygınlığını bir kere daha gözler önüne sermektedir. Medyadaki sansür oranının, medya organı patronlarının yatırım çeşitliliği ve onların siyasi ilişkileriyle orantılı olduğu düşünülmektedir.”

128 ÜLKE ARASINDA 107. SIRADA

Dünya çapında bir ağ oluşturan Pen America’nın 2019 araştırmasına da yer verilen raporda, “Dünya çapında 2019 yılında toplamda 231 gazeteci tutuklanırken, Türkiye en çok gazetecinin tutuklandığı ülkeler sıralamasında 73 gazetecinin tutuklandığı Çin, 38 gazetecinin tutuklandığı Suudi Arabistan’ın ardından tutuklanan 30 gazeteci-yazarla 3. sırada yer almaktadır. World Justice Project’in yaptığı Hukukun Üstünlüğü Araştırması’nda Türkiye, küresel sıralamada 128 ülke arasında 107 sırada yer almıştır. Araştırmada özellikle inanç özgürlüğü ve düşünce- ifade özgürlüğü açısından Türkiye’nin karnesi oldukça dikkat çekicidir. Türkiye düşünce ve ifade özgürlüğünde Ortadoğu ortalamasının bile gerisinde kalırken, din ve inanç özgürlüğü açısından ise 0.21 puanla dünya ortalamasının yarısına bile erişememiştir.” denildi.

BİR YILLIK SÜREÇTE 129 GAZETECİ CEZAEVİNDE BULUNDU

Türkiye’de 4 Eylül 2020 itibarıyla 75 gazetecinin tutuklu olduğunun hatırlatıldığı raporda, “4 Nisan 2020 itibarıyla cezaevinde bulunan ve iddianamesine ulaşılabilen gazetecilerin 92’sinin ‘Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar” ile suçlandığı görülmektedir. Hazırlanan iddianamelerin 62’sinde TCK 314/2 yani ‘silahlı örgüt üyeliği suçu’ ile karşılaşırken 12’sinde Terörle Mücadele Kanunu madde 7 yani ‘propaganda’ suçlaması söz konusudur. 7’sinde ise silahlı terör örgütü üyeliği ve propaganda suçu birlikte görülmektedir. TCK m. 312/2 yani ‘Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs’ suçlaması iddianamelerin 18’inde görülürken, bu suç tipi sıklıkla, silahlı terör örgütü üyeliği suçlaması ile birlikte karşımıza çıkmaktadır. Nisan 2020’ye kadar olan 1 yıllık süreçte en az 129 gazeteci cezaevinde bulunmuştur. Bu sayıya halen tutuklu bulunanlar, tutuklanıp tahliye edilenler de dâhildir. Toplamda ise en az 43 gazeteci cezaevinden çeşitli nedenlerle tahliye olmuştur. Gazeteciler Cemiyetinin yayınladığı Nisan 2019 - Nisan 2020 arasını kapsayan çalışmada yer alan verilere göre ise toplamda;  En az 103 gazeteci gözaltına alınmıştır.  En az 76 soruşturma açılmıştır. Gazeteciler en az 108 ayrı gözaltı işlemine maruz kalmıştır.  Son bir yılda gazeteciler en az 239 günü gözaltında geçirmiştir. Gözaltına alınan gazeteciler ortalama 48 saatini gözaltında geçirmiştir.  11 gazeteci gözaltındayken darp edildiğini beyan etmiştir. 2 gazeteci çıplak aramaya maruz kaldığını belirtmiştir.” ifadelerine yer verildi.

4 Eylül 2020 itibariyle 75 gazeteci tutuklu

Araştırmanın sonuç bölümünde ise şu ifadelere yer verildi:

“Basın özgürlüğü konusunda Türkiye’nin önündeki en sıcak meseleler; tutuklu gazeteciler, medyanın iktidarın kontrolüne girmesi, sansür uygulamaları, muhalif yayın organlarını susturmak ve sindirmek için uygulanan baskılar, denetleyici kuruluşların siyasallaşması ve sosyal medya kısıtlamaları olarak dikkat çekmektedir. Bu tablo ülkemizi düşünce, ifade ve basın özgürlüğü konusunda uluslararası platformlarda oldukça zor duruma düşürmekte ve ilgili sıralamalarda son sıraların gediklisi haline getirmektedir. Bu fotoğrafı Türkiye hiç hak etmemektedir.  İktidarın kendi çıkarları için ülkemizi bu duruma düşürmeye hakkı yoktur. Biz Saadet Partisi olarak; basının tam anlamıyla özgür olmasını, objektif ve evrensel kriterler dışında hiçbir müeyyide ile karşılaşmamasını, gazetecilerin gazetecilik faaliyetleri nedeniyle takibata uğramamasını, sosyal medyanın her türlü farklı fikrin özgürce ifade edildiği bir mecra olmasını bu konudaki kırmızı çizgilerimiz olarak görüyoruz. Bu bakımdan ‘daha az yasakçı daha fazla çözüm odaklı’ bir politika izlenmesi ‘özgürlük ve fazilet’ dengesinin daha iyi kurulmasını sağlayacaktır.” Milli Gazete