Rize’de görev yapan ve kanser hastası olan annesi için görev yerinden memleketi Malatya’ya doğru yola çıkan Eski Malatya Ticaret Borsası Başkanı Gürsel Özbey’ in oğlu jandarma Astsubay Semih Özbey, Tunceli- Pülümür- Erzincan yolunda karayolunu kapatan PKK terör örgütü tarafından kaçırıldı. Bu noktada yıllardır bir arayış içinde olduklarını dile getiren Eski Malatya Ticaret Borsası Başkanı Gürsel Özbey: “ 18 Eylül 2015 tarihinde çocuğum jandarma Astsubay Semih Özbey görev yeri olan Rize’den kanser hastası olan annesini ziyarete gelirken terör örgütü PKK tarafından kaçırılıyor. Tunceli- Pülümür- Erzincan yolunda karayolunu kapatarak.  O günden bu güne kadar ben çocuğumu ne gördüm ne sesini duydum, sadece terör örgütünün yayınlamış olduğu televizyon yayınlarında çocuğumun hayatı ve sağlığı ile ilgili haberler aldım. Ben bu süre zarfında sadece benim çocuğum değil benim bildiğim toplamda 13 asker ve polis de bu PKK terör örgütü tarafından kaçırıldı.  O günden beri ben bütün yetkililerle, bütün siyasilerle, bütün gruplarla konuştum ve konuşmaya devam ediyorum. Ama o çocuklar halen dönemedi evlerine.” ifadelerine yer verdi.SABRIN DA BİR SONU GELMELİ”

24. Dönemde 2011 Türkiye genel Milletvekili seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi Kocaeli Milletvekili seçilen ve daha sonra 2017 senesinin Ekim ayında Meral Akşener’in Genel Başkanı olduğu İyi Parti’nin kurucu üyelerinden olan İyi Partinin Genel Başkan Yardımcısı ve Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ ın geçmişte kaçırılan jandarma uzman erbaşlar konusunu Meclis’e taşımasını hatırlatarak konuyla ilgili PKK ile pazarlığın yollarının aranması gerektiğini kaydeden gözü yaşlı baba Gürsel Özbey: “Cumhurbaşkanımızla da görüştük. Cumhurbaşkanımızın sadece bize söylediği ‘Sabır.’ Sabır ama sabrın da bir sonu gelmeli. Cumhurbaşkanımızın Malatya’ya gelişi münasebetiyle ben kendisinden özel bir ricada bulunmak istiyorum. Bu çocukların artık getirilmesi için gerekli adımların Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından atılması gerektiğini dile getiriyorum. Bir baba olarak bir aile olarak. Eşim rahatsız ve bu rahatsızlığı hala devam etmekte buna bir çare bulunmasını talep ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız lütfen artık yeter, bize sabırdan ziyade çocuklarımızın getirilmesi ile ilgili elinden ne geliyorsa yapsın. Örgüt bu çocukları verecek ama alacak kimse bulamadıkları bize iletmiştir. İnsan Hakları Derneği zaman zaman esir asker ve polisleri terör örgütlerinden alıp getiriyor. Bunlarla en son konuşmamızda onlar diyormuş ki ‘biz bu çocukları vereceğiz bir heyet oluşturun gelin alın.’ Devlet de bu heyetin oluşturulmasını kabul etmiyor.  Ben buradan açıklamak istiyorum. Diyorum ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden birilerinin gidip bu çocukları alıp getirmesi lazım, devletin bu konuda harekete geçmesi lazım. Ben artık çocuğuma kavuşmak istiyorum.  Bu kaçırılanlar Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin asker ve polisleri bunların Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne getirilmesi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin asil görevlerinden biridir. Bu çocuklar kendileri gidip teslim olmadılar Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin koruyamadığı yollardan bu çocuklar alındı.  Artık buna bir çare bulun ve o çocukların geri getirin. Biz zaten yaşayan ölüyüz gecemiz gündüzümüz yok. Yardım için başvurduğum bütün mercilere söyledim sizin çocuğunuz bir saat geç gelse veya bir gün ateşlense sabaha kadar o annenin durumu ne olur diye. İnsan biraz merhamet eder bu çocuklar Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin asker ve polisleri, bunlar bu devlete hizmet ederken alınıp götürüldüler.  Bunun devlet tarafından hiç mi kıymeti yoktur? İsrail bir askeri için bin bir tane Filistinliyi bırakırken, Amerika papaz Andrew Brunson’ u alıp götürdüğü zaman hiç mi sizin yüreğiniz sızlamadı. Hiç mi sizin çocuğunuz yok? Bu çocukları bir an önce anne ve babalarına kavuşturalım diye merhametiniz hiç olmadı mı? Biz artık yaşayan ölüyüz ne gecemiz ne gündüzümüz var, ne e yediğimiz yemekten tat alıyoruz ne de konuştuğumuz sözden. Çocuğumuzun kaçırıldığı günden beri bayram yüzü görmedik.” şeklinde konuştu.

Kaynak malatya Son söz