Türkiye yazarı ifadelerini kullanması medyanın durumunu ifade etmesi açısından çok anlamlı bulundu.

Gazetecilerin TV kanallarında çanak sorularla konuğuna yaltaklanmaya çalıştığını ve kendi gibi düşünmeyeni sıkıştırıp zor durumda bırakmaya kalkıştığını söyleyen Selek, "En iyi seçim kampanyasını kim yaptı?" başlığıyla (25 Mart 2019) yayımlanan yazısının ilgili bölümü ise şu şekilde;

Gazeteci kamuoyu oluşturmaya çalışmaz. Gazeteci fikirlerin kamuoyunda serbestçe dolaşmasına aracılık eder. Ama maalesef gazeteciler asli vazifelerini unuttu. Özellikle bu seçim sürecinde utanç verici manzaralar yaşandı. Ve bu saçmalığın mahallesi yok! Bir tarafta çanak sorularla konuğuna yaltaklanmaya çalışanlar... Diğer yanda kendi gibi düşünmeyeni sıkıştırıp zor durumda bırakmaya kalkışanlar.Hele bazıları var ki "yandaşlar mandaşlar" diye verip veriştiriyor ama kendi istediği aday olunca ağzı açık ayran budalasına dönüşüveriyor.Mesela geçen Halktv'yi izledim. Uğur Dündar ve Ayşenur Aslan'ın aralarında bulunduğu eski tüfekler CHP'li adayı konuk etmişlerdi.Programda öyle bir methiye düzdüler ki İstanbul'dan Ankara'ya yol olur. CHP adayı için söyledikleri cümlelere bakar mısınız?"Sakin, uzlaşması, projeye dayalı bir kişisiniz. İlginç ve kendine özgü bir siyasetçisiniz. Sempati dalgası oluşturdunuz. Sizin bir videonuz gönlümü kazandı. Başarılı belediyecilik nasıl yapılır bir akademi kurarak öğretin. Size olağanüstü bir ilgi var. CHP'nin İzmir modelini İstanbul'a taşıyacak mısınız? Umut vadeden şeyler söylediniz. Yandaş medya sizi duyurmuyor. Maşallah iyi gidiyorsunuz."Al birini vur ötekine. Yok mu bu işlerin bir orta yolu yahu?

Yazının tamamı için tıklayın