Hawking’in vefat etmeden önce en sık dillendirdiği iddialardan biri insanlığın var olmak için başka gezegenlere yerleşmesi gerektiğiydi. Hawking’e göre bir asteroit ya da ölümcül bir radyasyon patlaması Dünya’da hayatı kolayca ortadan kaldırabilir. İnsanlığın bu tarz bir felaketten kurtulmasının tek yolu ona göre başka gezegenlere yayılması. Evrenimiz devasa ve muazzam bir yer. Onda Dünya benzeri, yaşama müsait çok sayıda gezegen mevcut.
Yaşama müsait olarak bilinen en yakın gezegen Proxima Centauri b gezegenidir. Bu gezegen Güneş’ten sonra Dünyamıza en yakın yıldız olan kırmızı cüce yıldız Proxima Centauri etrafında yörüngede dönmektedir. Söz konusu gezegen Dünyamızdan 40 trilyon km uzaktadır. Yani ışığın oradan Dünyamıza ulaşması tam 4,2 yıl almaktadır. Proxima Centauri Erboğa Takımyıldızı’nda yer almaktadır, Dünyamıza en yakın yıldız olsa da sönük ışığından dolayı çıplak gözle görülemez. Proxima Centauri b gezegeni 2016 yılında keşfedilmişti. Gezegenin yüzeyinde atmosfer ve okyanuslar olma ihtimali mevcut. Uzaklıktan dolayı şimdilik bu konuda kesin bir şey söylemek pek mümkün gözükmüyor.





ÖNCE UFAK UYDULAR GÖNDERİLECEK
Proxima Centauri b’nin uzaklığı göz önüne alındığında oraya varmamız yakın gelecekte pek mümkün değilmiş gibi düşünülebilir. Dünya’yı bir kum tanesi gibi düşünürsek ki bu durumda gökyüzündeki uydular saç teli kalınlığında olacaktır, Proxima Centauri b’nin Dünya’ya uzaklığı 10 km olacaktır. Böyle bir mesafeyi en hızlı uzay araçlarımızla kat etmek on binlerce yıl alacaktır. Dolayısıyla böyle bir proje ilk bakışta pek makul gözükmemektedir. Ancak Hawking’in de vefatından önce üyesi olduğu Breakthrough Initiatives’in Proxima Centauri’yi insansız bir şekilde bu yüzyılda ziyaret etmek için çok ilginç bir fikri var.
Uzay yolculuğunda en önemli sorun uzay araçlarının büyük kütlesi. Cisimlerin kütlesi arttıkça onları ivmelendirmek hem güçleşir hem de pahalılaşır. Tabii ciddi oranda yakıt taşıma ihtiyacı doğduğu için uzay aracının kütlesi de artar. Ancak fizikçi ve yatırımcı Yuri Milner’in başını çektiği Breakthrough Initiatives’in bu sorunu aşmak için çok ilginç bir fikri var. Milner, Proxima Centauri’ye avuç içinize sığacak büyüklükte StarChip ismini verdiği ufak uydular göndermeyi planlıyor. Milner, bu projeye 100 milyon dolar yatırdı.









StarChip isimli minik uzay araçları bir çeşit ışık yelkenlisi şeklindeler. Bu araçların 100-gigawatt gücünde lazerler yardımı ile birkaç dakika içinde ışık hızının 5’te 1’i hıza çıkarılmaları bekleniyor. Bu, şu andaki en hızlı uzay aracımızın 1000 katı hızına çıkmak demek. Bu başarılabilirse StarChip’ler Proxima Centauri b gezegenine ortalama 20 yılda varabilirler. Buraya varan Starchip’ler gezegenin fotoğraflarını çekip Dünya’ya yollayabilirler. Tabii oradan yollanan bilgilerin Dünya’ya gelmesi 4,2 yıl zaman alacaktır. Dolayısıyla StarChip’ler yola çıktıktan 25 yıl sonra biz bu gezegeni görebilir, belki de ilk dünya dışı hayatın keşfine tanık olabiliriz.





35-40 YIL İÇİNDE İLK RESİM GELEBİLİR
Proxima Centauri b’ye 1000 civarında farklı 2 megapiksel dört adet kamera, iletişim cihazları, yön bulma cihazları, güç kaynakları taşıyan StarChip gönderilmesi planlanıyor. StarChip’lerin hepsi birkaç gram ağırlığında olacak ve 10 bin ivme ile ivmelenebilecek.
Breakthrough Starshot ismi ile anılan bu projenin gerçekleşmesi için çok sayıda teknik sorunun çözülmesi gerekiyor. 100-gigawatt lazerlerin atmosferden etkilenmeden StarChip’lere odaklanması, bütün teçhizatın gramlar mertebesinde hafif parçalara bölünmesi, StarChip’lerin uzayda hareket ederken çarpışacakları toz parçalarına, yüksek soğuğa ve ivmeye karşı dayanıklı bir şekilde imal edilmeleri gerekiyor.
Bu teknolojik sorunların aşılması, günlük hayatımıza da epey yenilikler getirecektir. Proje yürütücülerine göre 10-15 yıllık bir süre zarfında proje hayata geçirilecek hale gelebilir. Bu iddia doğru ise o zaman önümüzdeki 35-40 yıl içinde bazılarımız Güneş’in komşu yıldızı ve oradaki gezegenlerin, hatta belki de ilk dünya dışı hayatın yakın çekim resmini gören ilk neslin parçası olabilir. İnsanlığın Güneş Sistemi dışına çıkışının ilk adımının tanığı olabiliriz





Kaynak: Bilimoloji