Hayrettin Karaman çok kızdı! Allah benim belamı versin!






Türkiye gazetesi yazarı Ahmet Şimşirgil ile Yeni Şafak gazetesi yazarı Hayrettin Karaman arasında “FETÖ” kavgası başladı. Şimşirgil'in “FETÖ’nün başı, 15 Temmuz 2016’da devletimize kastetmese bir kısım ilahiyatçılarca hâlâ çağlar üstü rehber olarak gösterilecekti! Bunlardan bir tanesi de Hayrettin Karaman’dı'' sözlerine Hayreddin Karaman'dan çok sert yanıt geldi.
























Ahmet Şimşirgil, 11 Mart 2018’deki “Kılavuzsuz bu yola varamazsın!” başlıklı yazısında, Hayrettin Karaman’ı hedef alarak şunları yazmıştı:

“FETÖ’nün başı, 15 Temmuz 2016’da devletimize kastetmese bir kısım ilahiyatçılarca hâlâ çağlar üstü rehber olarak gösterilecekti! Bunlardan bir tanesi de Hayreddin Karaman’dı.

KARAMAN PAPA'YA GÖNDERİLEN MEKTUBU OKUDU:Karaman, FETÖ başının 1998’de Papa’ya gönderdiği ve emrinde olduğunu bildiren mektubu okumamış mıydı? İmanın şartlarını dörde düşürdüğü ve bunları sayarken, ‘ubudiyyet veya adalettir’ diyerek imanda şüpheye de yol açtığı yazısını görmemiş miydi?

AFGANİ'Yİ HALA GENÇLERE SEVDİRMEYE ÇALIŞIYOR

‘Hıristiyan ve Yahudiler de Cennet’e gidecek ve Kelime-i şehadetin ikinci kısmını (Muhammedü’r Resûlullah) söylemeye gerek yoktur’, mesajını işitmemiş miydi? Buna rağmen gençleri yıllarca neden bu gruba doğru sürükledi? Bunun nedeni tektir: Aynı Hayreddin Karaman’ın II. Abdülhamid Han dönemi FETÖ’sü Afgani ve onun iki şövalyesi olan Abduh ve Reşit Rıza’yı hâlâ âlim bilmesi ve hâlâ gençlere sevdirmeye çalışmasıdır.”


 





 


HAYRETTİN KARAMAN'DAN ÇOK SERT YANIT!

Ahmet Şimşirgil’in bu yazısına Hayrettin Karaman’dan yanıt geldi. Karaman “Şimşirgil yalan söyleme, iftira etme!” başlıklı bugünkü yazısında, “Senin bana karşı buğzunun asıl sebebini biliyorum, bu yazıda da kısaca bahsedeceğim” dedi.

“TAYYİP BEY VE İKTİDARI ALEYHİNE TAVIR ALINCA…”

“Ben, Müslümanların birliğinden, kardeşliğinden yana olduğum, ömrümün önemli bir kısmını bu uğurda harcadığım için Müslüman gruplarla uğraşmıyor, onların sataşmalarına da insaf dairesinde ve yalnızca hakikatin bilinmesi maksadını hâsıl edecek kadar cevap veriyorum” diyen Karaman şöyle devam etti: “Benimle Fetö, Efgani, Abduh ve Reşid Rıza arasında ‘tâbi-metbû’ ilişkisi kuruyor, gençleri onların yoluna çağırdığımı, bunun için çaba gösterdiğimi yazıyorsun; işte yalanın ve iftiran da budur.

Altmış yıla yakındır konuşuyor ve yazıyorum. Bana bir tek cümlemi göster ki, onlara bağlı olduğumu göstersin ve bununla gençleri o kişilerin yoluna davet etmiş olayım, bir tek cümle!

ALLAH BANA LANET ETSİN

Süleyman Hayri Bolay’a da iftira ettin, o seni mübahaleye (yalan söyleyene lanet olsun bedduasına) davet etti, cesaret edemedin. Ben de davet ediyorum: ‘Eğer ben gençleri, o üç kişinin ve Fetullah Gülen’in yoluna çağırdıysam Allah bana lanet etsin ve belâmı versin, çağırmadıysam bana bu iftirayı yapana lânet olsun ve Allah’tan belâsını bulsun!’ diyeceğim, var mısın!

Ben, İslâm birliği ve kardeşliği amacım doğrultusunda ülkemde mevcut bütün dini yapılarla (tarikat, parti, cemaat…) kardeşçe ilişki kurmaya, aralarındaki problemleri çözmeye, ifrat ve tefritleri olanları diyalog yoluyla ıslaha çalıştım. Bahsedilen şahıs ve çevresi, meşhur dershaneler olayından sonra Tayyip Bey ve iktidarı aleyhine tavır alınca önce yazarak ve konuşarak yanlış yaptıklarını anlattım, dinlemeyip insafsız muhalefet ve yıpratma tavırlarını devam ettirince diyaloga son verdim, o meşhur “sahte peygamberler…” konuşmasında ben Tayyip Bey’in yanında idim, manzara kamuoyuna intikal etti ve o zamanki adıyla cemaatin hedef tahtasına oturdum.”