Bilal Erdoğan'dan özel açıklamalar: Babam diye söylemiyorum...






Türkiye Gençlik Vakfı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, 15 yılının yurt dışında geçtiğini ve bu yüzden baba görmeden büyüdüğünü söyledi. Erdoğan’ın, “Babam diye söylemiyorum” sözleri salonda gülüşmelere neden olurken, büyük alkış aldı.












Türkiye Gençlik Vakfı Manisa İl Temsilciliği'nin düzenlendiği “Yeni Nesil Yeni Anayasa” konulu konferansa konuşmacı olarak katılan TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, 16 Nisan’da yapılacak olan anayasa değişikliği referandumu hakkında gençlere bilgilendirmelerde bulundu.





Manisa Celal Bayar Üniversitesi Süleyman Demirel Kültür Merkezinde düzenlenen konferansa, Ak Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, MCBÜ Rektörü Prof. Dr. Kemal Çelebi, TÜGVA Genel Başkanı İsmail Emanet, Yunusemre Belediye Başkan Yardımcısı İsmail Önal, AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Ender Gök, sendika temsilcileri ve öğrenciler katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başlayan konferansta konuşan TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, gençlere yeni anayasayı anlattı.

“ANA MUHALEFET LİDERİ SANDIKTA GİZLİCE ‘EVET’ OYU KULLANACAK”



Konuşmasında muhalefeti eleştiren Erdoğan, “Türkiye’de muhalefet maalesef iktidarın yaptığı her şeyi eleştirmek, iktidarın ‘doğru’ dediğine ‘yanlış’ demek üzerine kurulu. Yani sayın ana muhalefet lideri sandıkta gizlice ‘evet’ oyunu kullanacak olmasına rağmen bunu vatandaşıyla, tabanıyla paylaşamıyor. Bu sistemde maalesef başarılı siyasetçi ödüllendirilmiyor. Çünkü ana muhalefet partisinin başına kimin geçtiğini kim belirliyor, kasetler, kasetçiler ve kasetleri yapanlar. Yani bunun üzerine 7 seçim de kaybetseniz hayatınızda hiçbir başarınız olmasa da kaset kumpaslarını tezgahlayan odaklar sizi getirip ana muhalefetin başına koyabiliyor ve orada siz bütün hezimetlerinize, bütün yalanlarınıza, bütün rezaletlerine rağmen kalıcı olabiliyorsunuz. Bakın bu sistemin bir neticesi” dedi.

“BABAM DİYE SÖYLEMİYORUM”

Mevcut sistemi eleştirerek sözlerine devam eden Erdoğan, “14 yıl Tayyip Erdoğan gibi karizmatik, güçlü, dirayetli, istikamet sahibi, adam gibi adam geldi diye bu sistemin böyle adamlar çıkaracağını zannetmeyin. Yok öyle. Bu sistem Menderes gibileri asan, Turgut Özal gibileri zehirleyen, ellerine geçseydi Tayyip Erdoğan gibileri Marmaris’te tutuklayıp ne yapacağı belli olmayan bir sistem. Tayyip Erdoğan’dan sonra Tayyip Erdoğan kadar güçlü, karizmatik, bütün dünyanın ağzının içine baktığı; babam diye söylemiyorum, çünkü benim yaklaşık 15 yılım yurt dışında geçti. Biz baba görmeden büyüdük. Bir vatandaş olarak bunu görüyorum. Avrupa’da bugün büyük bir liderlik boşluğu var. Her zaman liderlik için referans alınan Almanya’da işte Merkel, önümüzdeki seçimi kazanacak mı, kaybedecek mi? Bu konuşuluyor. İngiltere Avrupa Birliğinden ayrılıyor, İtalya önemli bir referandumu geçiremediği için geleceği epey karanlık, Belçika’sından Macaristan’ına, Yunanistan’ından Portekiz’ine birçok Avrupa ülkesinde ekonomik ve siyasi sorunlar var. Bütün bu ortamda Türkiye ile neden böylesine uğraştıklarını daha iyi takdir etmemiz lazım” ifadelerini kullandı.



“BİZİM DE HATAMIZ VAR, BUNLARA ÇOK EZİKLENDİK”

Avrupa Birliğinin tutumunu eleştiren Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Bizi Avrupa Birliğine çok meraklı sanıyorlar ama günü geldiğinde vatandaşımız bakalım isteyecek mi bunu ? Sanki onlar bizi istemiyor, biz sizi istiyor muyuz bakalım, biz size çok mu meraklıyız? Bizim de hatamız var. Bunlara çok eziklendik, bunları çok bir şey sandık, bunların dünyaya medeniyet vaat ettiğini sandık, üstat Mehmet Akif’in dediği gibi ‘Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar’ Mehmet Akif bunu söylerken boşuna söylememiş. Eğer mesele gelişmek ise, bilim, teknik, fen ise biz neden Batının sadece sembollerini, şekillerini aldık? İlk aldığımız işte elbisesi, şapkasını takacağız, sonra harflerini alacağız, ondan sonra takvimini al. Ya bunlar şekil. Ne mühendisliğini, ne bilimini, ne yönetim şeklini, onları niye almadık? Çünkü Batı bizden bir tarım ülkesi olmaktan başka bir şey istemedi. Nitekim 2. Dünya Savaşı’ndan sonra bize verilen Marshall yardımları temel olarak tarımla ilgili meselelerdi. ‘Sen tarım ülkesi olacaksın, fazla büyümeyeceksin, fazla iddialı olmayacaksın. Eğer ayağa kalkıp başını kaldırırsan kafana vururum’ diye kurguladılar sistemi.”

Türkiye’nin inşa edeceği gelecekte Batının da huzuru olacağını kaydeden Erdoğan, “Batı için de adalet olacak ve onlar da kendi kültürlerini yaşayacaklar ama kimseye zulüm edemeyecekler. Sen Belçika’yı kurmak için Kongo’yu kılıçtan geçirirsen veya Amerika’yı kurmak için 20 milyon yerliyi katledersen, Güney Amerika’daki gelişmiş yerli kavimlerin izini bırakmazsan bunun üzerine kuracağın medeniyet de uzun soluklu olmaz tabi ki. Osmanlı 620 sene 70 milleti adaletle huzur içerisinde yönetebilmiş. Çünkü kompleksiz, öz güveni var, inançları sağlam temeller üzerine kurulu” şeklinde konuştu.

“KILIÇDAROĞLU ASLINDA TÜRKİYE’Yİ TAYYİP ERDOĞAN YÖNETSİN İSTİYOR”

Ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun anayasa değişikliği referandumuyla ilgili sözlerini eleştiren Erdoğan, “Kılıçdaroğlu sanıyor ki Tayyip Erdoğan ilelebet yaşayacak. Kendisi, ‘ben faniyim, yarına çıkacağımın garantisi yok’ diyor. Kılıçdaroğlu aslında Türkiye’yi Tayyip Erdoğan yönetsin istiyor. Çünkü ülkenin nereden nereye geldiğini herkes takdir ediyor ama Tayyip Erdoğan bir fani. Peki Tayyip Erdoğan’dan sonra gelenler bu ülkeyi bu kadar istikrarlı yönetebilecek mi? Geçmişe baktığımız zaman bunun kolay olmadığını görüyoruz” dedi.

Konferansta TÜGVA Genel Başkanı İsmail Emanet ve TÜGVA Manisa İl Temsilcisi İsmail Emanet de birer konuşma yaptı. Konferansın sonunda TÜGVA Manisa İl Temsilcisi Mehmet Önal, TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan ve TÜGVA Genel Başkanı İsmail Emanet’e plaket takdim etti.