Geleceğin kaliteli bilim insanları, aydın ve adaletli devlet adamları, haksızlık karşısında kendini üç kuruşa satmayıp bir gün gelir bana bunun hesabını fitil fitil burnumdan getirerek sorarlar deyip mizan terazisi gibi adaletle hükmeden adalet insanları ve daha nicelerinin yetişmeye başladığı ilk yer ailedir. Bunun için de aileden sağlam bir karakterle yetişen çocuklar ve geleceğin ilerici gençleri kendi milletine yakışır! bir eğitimle bu yola hazırlanırlar. Daha çok okuyan ve analitik düşünen sağlam kişilikler. Bunlar için bu işlerle uğraşanların yani eğitime yön verenlerin (MEB, okullar, yüksek öğretim, öğretici vs.) çağa uygun ve dünyayla yarışır plan ve programlarla vergisini aldığınız vatandaşlara hizmet edilmesi gerekir. Size diyorum sesimi duyanlara, nice emeklerle yıllarını vermiş ve eğitimden başka işi olmayanları (öğretmen, akademisyen ve daha niceleri) sudan bahanelerle zorunlu tatile çıkaranlara sesleniyorum. Karakter çok önemli diyorum. Bu da kaliteli insanla, aydın ailelerle, özünden kopmayanlarla ancak olur diyorum. İyi bir karakter eğitimiyle bu milleti hak ettiği yere çıkarabilirsiniz, yoksa ezik ezik başka milletlerin eline bakarsınız diyorum!

Neyse devam edelim. Tüm bunlar değerlendirildiğinde karakter eğitimi; öğrencilerin özellikle davranış bakımından iyi nitelikler geliştirmeleri üzerinde duran, öğrencilerde belli bir ahlak anlayış ve ölçüsüne göre birtakım özellikler geliştirme amacını güden eğitimdir. Bu eğitim çocuklukta oluşmaya başlayan kişilik için karakter oluşumuna katkıda bulunacak, ailenin yanı sıra eğitim kurumlarında sistemli olarak verilerek sağlıklı bir toplum oluşması açısından gerekli olan eğitimsel bir çalışmadır. Birey doğumdan itibaren önce aileden daha sonra yakın çevresinden, okulundan, medyadan bir kısım değerler almakta ve öğrenmektedir.

Bu aldığı veya öğrendiği değerler karakter eğitimi vasıtasıyla insanda bir kişilik meydana getirmektedir. Aslında bu son yıllarda MEB’in ders programlarında çeşitli şekillerde yer almaktadır. Bu konu programda karakter anlatımı örtük veya açık olarak ifade edilmiştir. Belirli bir plan dâhilinde yapılan ve müfredatta işlenen programlara açık program, diğeri ise öğrencilerin ihtiyaçlarından doğan, sosyal faaliyetlerle kazanılan, ahlaki disiplinler aracıyla elde edilen bir programdır ki buna da örtük program denilmektedir. İşin özü nesillere temel insani değerlerin kazandırılması, değerlere karşı duyarlılık meydana getirme ve onları davranışa dönüştürme olarak da özetlenebilir.

Bu eğitim sadece resmi programlarla verilmemektedir. Ailede ve toplum içerisinde de kendiliğinden kazanılmaktadır. Çünkü çocuk ilk önce ailede olgunlaşmaktadır. Ona bazı değerleri veren aile yaşadığı toplumdan ve değerlerden beslenerek bunu verebilmektedir. Bu da maddi ve manevi bir bütünlükle olmalıdır. Siz bu değerleri KORKUTARAK, BASKIYLA, BAĞNAZCA vermeye kalkarsanız ters tepki meydana gelir ve o çocuğu ergenlikte ve sonrasında kaybedersiniz. Kimisi ecdata küfreder, kimisi ibadetlerden soğur, kimisi bastırılmış duygularını şimdilerde ekranlarda bolca gördüğümüz şekilde ortaya koyar, kimisi de kendi olamaz.. Sonra da “ya hu hocam bu çocuk neden böyle oldu, ama sen olmuşmusun!”

Arada iç sesim geliyor biz yine dönelim konumuza.. Karakter eğitimi meselesi her toplumun sorunudur aslında. Kimi devletler buna terbiye usulu kimisi ise ahlaki eğitim kazandırma süreci demektedir. Bu da gelenek, görenek ve dinle çok yakından ilgilidir. Batıda buna İncil kaynaklık ederken Müslüman toplumlarda Kur’an-ı Kerim ve sonucunda oluşan İslam dini kaynaklık etmektedir. Tarihi süreçlere bakıldığında ahlaki olsun olmasın birçok değerin inanç eksenli olduğu görülmektedir. Bu da kişilerin karakterine yansımaktadır.

Karakter eğitiminin amacı; çocuğun/öğrencinin “sabır, kararlılık, inanç, özgüven, barış, dostluk, vefa, hoşgörü, alçakgönüllülük, duyarlılık, dürüstlük, sorumluluk, güvenirlilik, bilimsellik, saygı, adil olma, cesaret, sevgi, vatan sevgisi, iyilik, yardımseverlik, misafirperverlik, dayanışma, merhamet, tutumluluk, paylaşma, kanaatkârlık, çalışkanlık, temizlik, zamanı kullanma, bağlılık, onur, özgürlük, nezaket, estetik, şefkat, azim, huzur, doğaya saygı, öz saygı, aileye bağlılık vs... gibi değer yargılarını benimsemesi, toplum ve inanç değerleri çerçevesinde bir birey olmasını sağlamasıdır.

Karakter eğitimi yoluyla çocuklar hayatın zorluklarıyla başa çıkmaya çalışmaktadır. Olumlu yaklaşımlar sergileyerek saygı ve sorumluluk gibi karakter özelliklerini öğrenmektedir. Bu süreç çocukları dinlemek, paylaşmak ve öğrendiğini göstermek için cesaretlendirmekte ve böylece bireyler seçim yapmayı öğrenmektedir

Bu eğitimin birçok faydasnın yanında çocukların ahlaki olmasına, disiplinli yaşamasına, sorumluluk almasına, sorunlara çözüm üretmesine, yeteneklerinin farkına varmasına ve temel insani değerleri kazanmasına, kavramasına yardımcı olmaktadır. Bu özelliklerin bireye kazandırılması için karakter eğitimi çerçevesinde bazı kurallar ortaya konmuştur. Bu prensipler çocuğu, aileyi ve toplumu daha iyiye götürmek için önemlidir.

Bir bireyin sosyal varlık olmasını sağlayan karakter özellikleri 2-16 yaş arasında ailede ve daha çok okulda kazanılmaktadır. Bu açıdan bakıldığında, okul iyi bir toplum oluşturmak için bir laboratuar görevi görmektedir. Bu laboratuarın başında da öğretici-eğitici dediğimiz öğretmen gelmektedir. Okuldaki derslerde özellikle bireylere cesaret, sadakat, adalet, saygı, umut, dürüstlük ve sevgi gibi tüm insanlığı ilgilendiren değerleri de öğretmen aktarmaktadır. Onun için diyorum ÖĞRETMENİ ve onu yetiştiren AKADEMİSYENİ rahat bırakmazsan ilerde deli tavuk gibi gezer, serseri mayın gibi bir yerde patlar ve kafanı duvarlara Nemrut gibi vura vura parçalanırsın! Kime diyorum! 

Devam edelim biraz daha. Kısacası karakter eğitimi ve bu yöndeki programlar kişinin karakter gelişimini pozitif yönde etkilemektedir. (Çocuğa küçük yaşta kitap okuma, hayvana saygı ve şefkat, doğayı koruma, insan hakları, hemcinsine nezaket vss-bunlara dikkat etmeden yetiştirilen gruhun her gün ya bir kadına saldırmasını, başka bir gün ailesinden birilerini öldürmesini, kenarda duran bir hayvana tekme atmasını vs. görüyorsunuz) Karakter eğitimi iyi uygulanıp hayata geçirildiğinde başarılı bir birey, huzurlu bir toplum ve geleceğe damgasını vuran bir kültür kalacaktır. Bu tarih boyunca böyle olagelmiştir. Bunu anlamak için şöyle etrafa bakmak gerekir. Başarılı toplumlara.. O zaman insan hakları ve hukuk ekseninde bir toplum da inşa edilmiş olur. Yoksa cenneti kendi tekeline alıp satmakla, cehennemden korkutmakla bir arpa yol alamaz bu canım ülkemin çocukları. Kime diyorum..!