KADINLAR GÜNÜ

“ Ey insanlar! Biz sizi bir erkek ile bir kadından yarattık. Hem sizi bir birinizle tanışasınız diye topluluklar ve kabileler haline getirdik. Haberiniz olsun ki Allah katında en üstününüz en takvalınızdır. Muhakkak ki Allah bilendir, haberdar olandır.” (Hucurat s.13.a.)

Ashâb-ı Kiram’dan Câbir ( r. a ) şöyle bildirdi. Resûlullah Efendimiz, Veda Haccı’nda iken teşrik günlerinde bize şöyle buyurdu: “Ey insanlar! Dikkat ediniz! Şüphesiz Rabbiniz birdir. Dikkat ediniz! Rabbiniz birdir. Bir Acemin bir araba, bir siyahın bir kırmızıya, bir kırmızının bir siyaha üstünlüğü yoktur. Üstünlük, ancak takva iledir, yani Allahtan korkup haramlardan sakınmak iledir. Sizin, Allah katında en üstününüz, takvası en çok olanınızdır. Dikkat ediniz, size tebliği mi yaptım mı?” “

Dünya kadınlar günü adı altında kutlanan ama sadece kutlanan bir kadın günüdür. Yapılacak çok şey var ama yapmamak ya da yapamamak. Göz göre göre kadınları bu hayattan koparan veya koparılmasına göz yuman bir topluluk olduk. Sadece her şeyi kınayan sadece konuşan bir topluluk olduk. Hâlbuki Peygamberimizin kadınlara sahip çıkan “onlar size Allah’ın birer emanetidir” diyen o yüce insanın sözüne aldırmayan bir topluluk olduk.

Hâlbuki ki İslam dininin gelmesiyle kadınlara verilen önemin ne kadar değer kazandığını bizler biliyoruz.

“ O diri diri gömülen kız çocuğuna hangi günahla öldürüldüğü sorulduğu zaman” (Tekvir- 13) canlı canlı gömülen kız çocuklarının hesabının sorulacağını biliyoruz.

Kadınların birer mal gibi para karşılığı satıldığı, toplumda hiçbir değerlerinin olmadığı bir dönemde inen ayetlerle takvanın değerli olanın, üstünlüğün kişilere değil Allah’a yakın olan ile alakalı olduğunu birçok ayette ifade edilmesiyle kadın ve erkeğin Allah katında ibadet ve taat ile değerlendirileceğini de biliyoruz.

Kadınların durumu ile ilgili peş peşe sorular yöneltenler ya da özellikle kadınların kafasını karıştırmaya çalışanlar bilsinler ki ne dünya hayatı nede eşitlik biz Müslüman kadınları pek ilgilendirmiyor. Bizi ilgilendiren şey hayatı Allah’a bağlı iyi bir kul olarak idame ettirmek ve tamamlamak. Gerisinin hem imtihan olduğunu hem de bizim için yaşayabiliyorsak anneliğin gibi kız çocuklarının da çok değerli olduğunu “ üç kızı olup da onları İslam üzere yetiştiren anne baba cennetliktir” hadisinin müjdesine mazhar olduğumuzu da biliyoruz.

Peki, bu kadar yaygara koparan kadın ve erkek eşitliğinden bahsedip kadınların sırtına yüklenen yükten neden bahsetmiyorlar. Evin geçimi, çocukların ve kadının rızkının erkeğe ait olduğundan neden bahsetmezler. Kadınlara bu kadar ağır yük yükleyip sonrasında ondan eş olmayı bekleyen erkekler neden bir gün evet sadece bir gün bu kadınların yerine geçip empati yapmayı denemiyorlar.

Kur’an-da sadece kadınlara ait bir surenin olduğunu bilmeyenler akılları sadece erkeklerin dört kadınla evlenebilir ayetini öne sürüp kadınların değersizleştiğini iddia edenler ayetin devamında eşler arasındaki adaletten neden bahsetmezler.

Çocuk bakımı, ev işi gibi işlerin hatta çocuğunu emzirmeyi bile kadının yapmak zorunda olmadığını ama kendi rızası ile yaptığında kazanımlarından neden bahsetmezler

İşte eşitlik diye yırtınanların cennet annelerin ayakları altındadır hadisi üzerinde biraz yoğunlaşıp islamda kadınlara verilen değeri, kadın ve erkeğin ne bedensel ne de fiziksel olarak eşit olmadığını bir birlerinin yaptıkları birçok şeyi yapamadıklarını neden düşünmezler.

Kadın ve erkek eşittir deyip kadına eziyet etmiş olduklarını ve hakka girmiş olduklarını burada hatırlatmak ister, hakka; takva ile yaklaşmada yarış etmek, işte eşitliği bu konuda aramak ve yine bu konuda erkek ve kadının yarış ederek en güzeline ulaşmalarına vesile olması umudu ile.

SELAMETTE OLUN SELAMETLE KALIN

SABRİYE TÜRKMEN KAYA