8 Mart 1857 yılında 120 kadının can vermesi ile başlayan hak arama mücadelesi tam 110 yıl sonra Birleşmiş Milletler Genel kurulu'nda 8 Mart Dünya kadınlar günü olarak anılmasına karar verilmişti.


Neşet Ertaş'ın dediği gibi kadın insandır, bizde insanoğluyuz. İşte bu insanoğlu dediğimiz kesimlerce son yıllarda kadınlarımıza yapılan zulüm ve ölümler karşısında sessiz kalınması bizleri daha derinden üzmektedir. Oysa ki;  dünyada kadının yeri olmadığı zamanlarda Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk 1934 yılında kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkı vermiş, her alanda ve siyasette kadının yeri ve önemini anlatmış, ailenin ve toplumun ilk öğretmeni kadındır demiş ve bu haklar ülkemizde hayata geçirilmişti.  Peygamber efendimizin özellikle kadınlar üzerine birçok hadis-i şerif olduğunu biliyor ve  hepimizin dilinde olan "Cennet anaların ayakları altındadır" ifadesi maalesef Bugün sadece bir slogan halini almıştır. Dünyada eşi ve benzeri görülmemiş nice Kahraman kadınlarımıza sahip olan ülkemizde bugün kadın cinayetleri ile anılır olduk. Oysa içimizde o kadar çok kahraman kadınlarımız çıkmıştıki bunlardan bazıları; 
Halide Edip Adıvar, Nezahat onbaşı, Şerife Bacı, Kara Fatma (Fatma Seher Erden), erkek kılığına giren Halime Çavuş, Hafız Selman izbeli, Gördesli Makbule, Çete Emir Ayşe, Tayyar Rahmiye,  Nenehatun, İlk kadın doktorumuz Safiye Ali, ilk kadın pilotumuz Bedriye Tahir Gökmen gibi daha onlarca yüzlerce kadınlarımızı sayabiliriz. Peki bugün bu ruhu neden yakalayamıyor ve neden tarihin tozlu raflarında bu ruhu bıraktık. 
Şunu unutmamak gerekir ki; toplumun iyileştirilmesi ve geliştirilmesinin en önemli yolu kadınlarımızdan geçmektedir. Ülkesine, ailesine ve yetiştireceği nesile verimli olabilen güçlü kadınlarımızın çoğalmasını umud ediyorum.
Biliriz ki; kadın iyileşirse toplum iyileşir.
İşte bu duygu ve düşüncelerimiz ile 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününüzü ve günümüzü kutluyor, sağlık ve esenlikler diliyorum.
Zeynep Sudan 
Deva Partisi Derince İlçe Başkanı