Meridyenhaber ailesine yeni katılıyorum ve ilk yazım için farklı bir konu düşünmüştüm ancak Necmettin Erbakan Hocamızın vefat yıldönümü olması nedeniyle onu anlatmaya karar verdim. Böyle kıymetli bir insanı anmak, çalışmalarını ve ideallerini hatırlatmak çok önemli ve aciliyetli. Bu makalemde biraz kendisinden ve biraz da onun İslam Birliği idealinden bahsetmek istiyorum. Kardeşliğe, barışa ve huzura vesile olması dileğiyle….

  • “Kuvvet, çoğunluk, imtiyaz ve menfaat hak sebebi olamaz.” 

  • “İnsanlar eşit yaratılmıştır ama şu anda nimetlerin bölüşümünde eşit haklara sahip değiller.” 

  • “Dünya üzerindeki 1,5 milyar Müslüman aynı çatında altında toplanabilir.”

Bu çok güzel ve anlamlı fikirlerin sahibi rahmetli Necmettin Erbakan Hocamızdı. Allah, kıymetli Erbakan Hocamızın mekanını cennet kılsın, Katından gani gani rahmet etsin inşaAllah.

Sayın Necmettin Erbakan, tüm yaşamı boyunca, İslam dünyasının siyasi, ekonomik, kültürel ve teknolojik açıdan birlik olması gerektiğini savundu, bunun aciliyetini anlattı. Dünya Müslümanlarını bir araya getirmek yani Türk-İslam birliğini kurmak Erbakan Hocamızın amacıydı. Vefatına kadar, hasta yatağında iken bile İslam birliğinin tesisi için çalıştı, bu konuda girişimlerde bulundu.

Peki bugün Müslüman alemi ne durumda? 

İslam dünyası gerçekten de tarihinin en zorlu zamanlarını yaşıyor. Libya'dan Suriye'ye, Doğu Türkistan’dan Hindistan’a kadar birçok ülkedeki Müslümanlar aciz bırakılmış durumdalar, zulüm altındalar… 

Savaşlar, kargaşalar, bombardımanlar, katliamlar, sürgün, fakirlik ve açlık devam ediyor. Müslümanların şu an Hindistan’da olduğu gibi camileri, evleri yakılıp-yıkılıyor, yurtlarından sürülüyorlar. Bangladeş’te, Mısır’da ise Müslümanlar sessiz sedasız idamlarla şehit ediliyorlar. Suriye’dekiler için de durum hiç farklı değil. Milyonlarca insan her gün bombalanıyor. Gerek Suriyeli gerekse de diğer ülkelerden gelen mülteciler konusunda gerçek anlamda birşeyler yapmaya çalışan tek ülke Türkiye. Elbette eksikler, yetersizlikler ve sorunlar var ancak çok candan ve fedakârane yürütülen çalışmalar da var. Savaştan kaçarak ülkemize sığınan Suriyeli kardeşlerimizi korumayı hedefleyen devlet politikaları uygulamaya geçiriliyor. Amaç herkesin malumu olan eksiklerin ve sorunların üstesinden gelmek. Suriye’dekiler gibi Myanmar’daki Müslümanların durumuyla da yine Türkiye ilgilenmeye çalışıyor, yardımlar dağıtılıyor, sorunlar dünya çapında dile getiriliyor, çözümler aranıyor. 

İşte bu noktada Erbakan Hocamızın sözlerinin ve insani politikalarının önemi de ortaya çıkıyor. Suriye başta olmak üzere dünyanın hemen her yerinde Müslümanlar birbirleriyle savaşıyor, ülkeler parçalanıyorken İslam birliğine ne kadar çok ihtiyacımız olduğunu da bir kere daha anlıyoruz. 

Sayın Necmettin Erbakan Hocamız Türkiye öncülüğünde adil bir dünyanın kuruluşu için çalışıyordu. "Yeniden Büyük Türkiye" ve "Yaşanabilir Türkiye" gibi anlamlı sloganlarla bu konuyu hep gündemde tuttu. “Hak ve adalete inanan Müslümanlar birarada olmalı, birlikte çalışmalar yapmalıdır” dedi. 

Son derece önemli olan bu fikirlerin hayata geçirilebilmesi için bizlerin kararlılıkla çalışmaya devam etmesi gerekiyor. Kardeşliğin tesis edilmesinin aciliyetinin her platformda anlatılması gerek bireysel ilişkilerle gerekse de STKlar vasıtasıyla Müslüman ülkelerin birliğini sağlamada çalışmalar yürütülmesi çok hayati önemde. “Benim çabamdan ne olur ki?” demeden, her katkıyı bir fayda görerek çalışmalı ki başarıya daha çabuk ulaşılabilsin… 

Erbakan Hocamız yaşantısıyla da önemli bir örnekti. Çok değerli bir büyüğümüz Sayın Erbakan ile ilgili bir anı anlatmıştı, onu da sizlerle bu vesileyle paylaşmak istiyorum. Anı Sayın Necmettin Erbakan Hocamızın kıymetli eşi rahmetli Nermin Erbakan Hanımefendi’ye ait. Ankara seyahatlerini yaparken Erbakan Hocamızın süratle gideceği yere ulaşmaya çalıştığını, hatta tek bir kere bile yolda birşeyler içmek için dahi durmadığını anlatmış Nermin Erbakan annemiz. Erbakan Hocamız hedefe ulaşmak için acele etmek gerektiğini söyler ve vakit kaybetmekten hiç hoşlanmazmış. 

Müslümanlar olarak bizler bu güzel ahlakı örnek almalı ve hem zamanımızın hem de elimizdeki imkanların kıymetini çok iyi bilmeli ve bunları her zaman iyilik için kullanmalıyız. Her sözümüzün her çalışmamızın İslam Birliğine ve tüm dünyanın huzuruna vesile olması en büyük duamızdır.

Deniz Tanık