HALK OLMAK

Halk olmak, birlikte ve beraber olmaktır. Her an, her konuda birbirine destek olmaktır. 

Düşünceleri, fikirleri, dinleri farklı bile olsa saygılı olmak, sevgi yumurcağını hiç kalbinden, dilinden ve hareketlerinden eksik etmemek demektir.

Halk olmak birlikte vatanına sahip çıkmak demektir.

Halk olmak ülkesi için canını önüne katmak demektir.

Halk olmak başkasının başına bir şey gelince “oh olsun” dememek, ilk yardımına koşanlardan olmak demektir.

Kısacası halk olmak her ne olursa olsun sarmaş dolaş olmak ve dimdik hep beraber ayakta kalabilmektir.

Bizler halk olarak insanları yüceltiriz. Yine halk olarak insanları ayaklar altına almayı da biliriz.

Hazreti Ömer gibi olmak yaraşır bizlere. Onun gibi adaletli davranmak ve örnek olmak yakışır bize.

Mısıra tayin ettiği bir memurun kılık kıyafetini değiştirdiğini ve kapısına memurlar tayin ettiğini duyunca hemen birini gönderip,

-“ Git Ayyad’ı ne şekilde bulursan al getir.” Emrini verdiği görevlinin gidince gerçekten söylenilen gibi Ayyad’ı bulması ve o şekilde Hz. Ömer’in huzuruna çıkardığında ise Hz. Ömer’in hemen üstündeki kıyafetleri çıkarttırıp çoban kıyafeti giydirmesi ve koyun çobanlığı görevine getirmesi sonunda Ayyad’ın,

-“ Bu iş ölümden daha ağır ya Ömer” demesi ile aldığı cevap karşılığında susan, 

-” Niçin bu işi kendine uygun görmüyorsun babanda bir çoban değil miydi? Seni değiştiren makam mı oldu.” Cevabını alan Ayyad Bin Ganem ömür boyu çobanlık yapmıştır. 

Onların doğru olmalarına veya onların yanlış yolda olmalarına bizler halk olarak sebep oluruz.

Şayet yapılan yanlışlarını uyarırsak onların yaptığı yanlışlarını düzeltmelerine sebep oluruz.

Yine bir gün,

-“ Dinleyiniz beni size diyeceklerim var diyen Ömer’e,

-“ Seni dinlemiyoruz, çünkü üzerindeki o cübbeyi taksim edilen kumaştan nasıl diktirdin” diye soran birine oğlu Abdullah’ı göstererek,

-“ Abdullah senin hakkını da benim kumaşıma ilave ederek bir cübbe diktirdiğimizi açıkla” dediğinde oğlu Abdullah,

-“ Vallahi babamın dediği doğrudur” cevabını aldıktan sonra,

-“ Şimdi konuş ya Ömer” diyerek açıklama isteyen ve o açıklamayı alan halk gibi olmalıyız.

Şayet bunu yapmaz, yanlışlarına göz yumar veya o ne yaparsa doğrudur der ya da yaptıklarını sorgulamaz isek yaptığı yanlışlara devam ettiği sürece onun sebebi olarak bizlerde mesul ve sorumlu oluruz.

İnsanların yaptıkları hataları yine insanlar düzeltebilir ve düzeltmelerine sebep olabilir.

Adalet çerçevesinden bir adım dahi ayrılmamak, kul hakkı ile hakkın huzuruna varmamak, her daim yol gösterici olabilmek duası ile.

SELAMETTE OLUN SELAMETLE KALIN

SABRİYE TÜRKMEN KAYA