Yeni Şafak yazarı Hasan Öztürk, 2018 yılında iktidarın tanzim satış çadırları kurduğu dönemde gündeme getirdiği hal yasasının neden hala çıkmadığını sordu. Öztürk, bugünkü köşe yazısında sebze ve meyvedeki gittikçe yükselen fiyatları anımsattı.

"BİZ UCUZ ÜRÜN ALAMIYORUZ"

“Bugün size tarım ürünlerinin fahiş fiyat artışlarının nedenlerden birini daha hatırlatıp bir öneri daha sunmak istiyorum” diyen Öztürk, şunları yazdı:

"55 milyon ton üretimin 50 milyon tonu iç piyasaya sunuluyor. Ve fakat bu sunum, aracılar eliyle yapılıyor. Sorunun önemli bir kısmı işte bu “aracılar” bölümünde gizli. Aracılar dediğimiz bizim esnafımız, kabzımalımız. Tedarikçilerimiz. Tamam, girdi maliyetleri arttı. Mazottur, gübredir, tohumdur, işçiliktir, elektriktir, sudur, arttı! Ama bir gerçek var. Üretici ürününü değerinde satamıyor. Biz tüketiciler de ucuz ürün alamıyoruz. Tam bir tekelleşme ya da tröstleşmeden söz edemesek de üreticiden, tüketiciye kadar olan zincirde güçlü bir yapı var. Aslında içerideki temel tarım ürünleri fiyatlarını belirleyenler de onlar.
Kim bunlar? “Aracılar dedik” ya… Hani şu hal esnafımız. Komisyoncularımız. Herkes ama herkes mevcut durumdan rahatsız. Onun için “Tarım Ürünlerinin Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun” Teklifi Taslağı 8 Kasım 2018’de Meclis’e getirildi. Ama bugüne kadar yasadan bir haber çıkmadı. Neden acaba?"

Önerisini "Üreticinin malını değerinde satabildiği, aracının (hal esnafı) hak ettiğini kazandığı, ama biz tüketicinin de korunduğu bir Hal Yasası’na acilen ihtiyacımız var" şeklinde ifade eden Öztürk, şunları söyledi:

"Bu yasanın çıkması Meclis’te ne kadar engelleniyor bilmiyoruz? Bu yasadan rahatsız olanlar bir takım “tekeller” midir bilmiyoruz? Bildiğimiz, dört başı mamur bir Hal Yasamızın olmadığı gerçeğidir. Fahiş fiyatın nedenleri arasında enflasyon, zincir marketler, iç piyasaya arz azlığı kadar “aracıların” tamahkarlığı da vardır diye düşünüyoruz. Yanılıyor muyuz?"