"MHP, AK Parti'nin doğru yönetememesini sağlıyor"

Başbakanlığı döneminde Ahmet Davutoğlu’nun danışmanlığını yapan gazeteci yazar Etyen Mahçupyan, “AK Parti içindeki bazı kesimlerin, parti içindeki liyakat dışı uygulamalardan, atamalardan, çeşitli devlet ihalelerinin veriliş tarzından memnun olmadığını” belirterek yeni bir siyasi parti arayışının bulunduğunu ifade ederek yeni bir arayış olduğunu doğrular gibi konuştu.

Seçimlerden sonra IMF ile masaya oturulacağı iddiasına da değinen Mahçupyan, MHP'nin IMF karşıtı söylem ile AKP'den oy çalabileceğine dikkat çekerek "Bahçeli hiç elini soğuk sudan sıcak suya sokmadan, sadece kendi milliyetçi ideolojisi üzerinden olması gerekenleri çok da sert ve katı şekilde söyleyerek, AK Parti'nin bir yanda doğru yönetememesini de sağlıyor" ifadeleri ile MHP'nin AK Parti'yi çalışamaz duruma zorladığı ithamında buluması dikkat çekti.

TV5’te Ahu Özyurt’un sunduğu ‘Yüz Yüze’ isimli programa konuk olan Etyen Mahçupyan’ın açıklamalarından satır başlıkları ile şu söylemlerde bulundu;

"Türkiye hızla yarı iflasa gidebilir"

Ekonomide vatandaşı doğrudan ilgilendiren kısımlarda bir iyileşme yok, kolay kolay da olmayacak. O nedenle de makro meseleler, beka sorunu falan öne sürülüyor. Vatandaşa şunu söylüyor Ak Parti-MHP Koalisyonu, 'Paran azalmış olabilir, işsiz kalmış olabilirsin, sağlık harcamalarını artık yapamıyor olabilirsin, ilaç bulamıyor olabilirsin ama öyle büyük bir tehlike karşısındasın ki bağrına taş bas Cumhur İttifakı'na oy ver'. İktidar makro ve mikroyu düzeltmekte temel bir tercih yaptı ve makroyu düzeltmeye karar verdiler. Çünkü aksi halde, para bulması mümkün değil ve Türkiye'nin hızla yarı iflas durumuna gitme ihtimali var, zaman içinde tabi."

"İktidar özel sektörü kaderine terk etti"

"Özel sektörün iflasa giden kısmını da 'başının çaresine baksın' diyerek kaderine terk etti. İktidar dışarıdan par bulmayı kolaylaştırmaya çalışıyor. Popülist politikalar üzerinden vatandaşı besleyecek. Beka tehdidi üzerinden de bu seçimlerde oyları almaya çalışacak."

"Türkiye IMF ile görüşmüyor olamaz"

"Türkiye IMF'nin ortağı. Organik ilişkimiz olan bir uluslararası kurum. IMF ile görüşülmüyor gibi bir şey söz konusu değil. Rutin görüşmeler var, rutin dışı her an olabilecek görüşmeler var. Bu görüşmeler bir sürü elekten geçerek olan görüşmeler. Ama sembolik anlamı çok yüksek. Bütün dünya şöyle bir tespit yapıyor 'Türkiye'nin ekonomik yönetimi çok fazla ekonomiden anlamıyor', katılırsınız ya da katılmazsınız ama kaant bu. Dolayısıyla sorulan soru şu 'Bu ekonom yönetimi doğru yönde etkilenerek rasyonel kararlar alabilecek mi, bunun garantisi ne?' IMF bunun garantisini veren sembolik bir unsur. 'Türkiye IMF ile görüştü, para almamaya karar verdi, görüşmeler devam edecek' deyin bu bir güven unsuru olur. Bu dünyada olumlu bir unsur olarak kayda geçiyor. 'Türkiye ekonomi yönetimi etkilenmeye açık, ve iletişim kurulmaya da değer' mesajı önemli bir unsur."

"MHP, AK Parti'nin doğru yönetememesini sağlıyor"

"Türkiye'nin IMF ile doğrudan bir anlaşma yapacağını sanmıyorum çünkü şu anki iktidarın naturasına ters. MHP ile işbirliği yapacaksınız, zorunlu olduğu için IMF ile anlaşacaksınız. Eğer Bahçeli'nin ağzını kapatabilirseniz, hiç konuşmazsa belki sorun yok. Ama Bahçeli şunu biliyor, IMF karşıtı bir söylem geliştirdikçe oy çalacak AK Parti'den. Yani MHP, Bahçeli hiç elini soğuk sudan sıcak suya sokmadan, sadece kendi milliyetçi ideolojisi üzerinden olması gerekenleri çok da sert ve katı şekilde söyleyerek, AK Parti'nin bir yanda doğru yönetememesini de sağlıyor.

"AK Parti'ye kerhen oy verenler çekilebilir"

"AK Parti IMF ile görüşmek istiyor ama siyasi açıdan negatif olacağından da ürküyor. O yüzden de böyle çapraşık bir ilişki var. Başka seçenek olmadığı için ve CHP'nin de kazanmasını istemediği için kerhen de olsa AK Parti'ye oy veren bir kitle var. Onlar tüm bu olaylardan dolayı, kafaları karışarak çekilebilirler, sandığa gitmeyebilirler. Onlar için MHP ile AK Parti arasındaki uyum önemli. Bahçeli  kadar sert ki uyum AK Parti'nin MHP'ye uyması şekline dönüyor.

Yeni bir siyasi oluşum var mı?

Mahçupyan, kendisine yöneltilen, “Yeni bir siyasi oluşum var mı?” sorusuna ise şu cevabı verdi:

“Bu arayışlar şu anda var ve olmaması kaçınılmaz. Çünkü Türkiye iyi yönetilmiyor. İyi yönetilmediği herkes tarafından görülüyor. İyi yönetemediği için kaybetme ihtimali olan iktidar, alanı daraltarak ancak bununla başa çıkabileceğinin farkında. Alanı daraltma yöntemi olarak da beka meselesini kullanıyor. Ama bu da gözüküyor. Bunun da gerçeklikle ilişkili olmadığını AKP’liler de biliyor.”

“Bu seçimlerin sonucu bazılarını çok ilgilendiriyor”

“Bu seçimlerin sonucu bazılarını çok ilgilendiriyor. Her partinin muhaliflerini ilgilendiriyor. Ama en büyük gerginlik AKP’de, muhafazakâr tabanda. İyi bir örnek gördüler, ilk 10 senesi AKP’nin. Onu görmeselerdi belki aldatılabilirlerdi. Şimdi hem iyi bir örnek gördüler, hem iyi örneği biliyorlar. Şu anda olanla mukayese ediyorlar. Şu anda olanın ahlaki açıdan da önemli olduğunun farkındalar.”