Bilderberg Toplantılarına katılan gazetecilerden biri olan Fehmi Koru, bugünkü yazısında Rockefeller'in aleyhinde çıkan haberlerden rahatsız olduğunu belirterek, Erdoğan'la benzerlik kurdu.

"AK Parti’nin eleştirilerden hoşlanmadığını biliyoruz. Medyamız artık muhalif seslerin duyulmadığı bir yapıya kavuştu. Ülkemizde yayınlanan gazetelerin ve yayında bulunan haber kanallarının kahir ekseriyeti iktidar yanlısı…" diye yazan Koru, şöyle devam etti:

"'Bütün zamanların en zengini' olarak bilinen petrol baronu John D. Rockefeller (1839-1937) de hakkında yazılanlardan hoşlanmazmış. Denildiğine göre, yakınları çareyi, her gün, kendisini rahatsız etmeyecek haberler ve yazıları bir araya getiren onun için özel hazırlanmış bir gazete çıkarmakta bulmuş.
Donald Trump da fırsat bulsa ya benzer bir yönteme başvuracak ya da Amerikan medyasının sermaye yapısını değiştirerek beğeneceği bir hale dönüştürecek. New York Times ve Washington Post’u devlet dairelerinde yasakladı; CNN’i izlemediği gibi izlenmesini de istemiyor. Beyaz Saray’da açık tutulan tek bir kanal var: FOX NEWS… [Eğer azil yoluyla daha önce görevden alınamazsa ve gelecek yıl yapılacak seçimde yeniden sandıktan çıkarsa ikinci döneminde medyayı kendisine uydurma yolunu deneyebilir de.]"

İKTİDAR ENDİŞE EDİYOR

İktidar partisi AKP'nin yeni kurulacak partilerden endişe ettiğini belirten Koru, "Bana mı öyle geliyor, yoksa gerçekten iktidar partisi kendisine yönelik eleştirilerden etkileniyor, kamuoyunda ‘yeni oluşumlar’ diye kendilerinden söz edilen partileşme arayışlarını belli ettiğinden daha fazla ciddiye alıyor ve politikalarıyla icraatlarını bu yeni duruma göre mi şekillendiriyor?

Dediğim gibi, etrafta bu yolda herhangi bir işaret görmediğim gibi tartışanlarla da karşılaşmış değilim. Olaylara ve gelişmelere bakarak şahsen çıkardığım sonuç bu: Henüz varlık alanına taşınmamış muhalefet iktidarı rahatsız ediyor." ifadelerini kullandı.

YENEROĞLU İSTİFASI

AKP'li vekil Mustafa Yeneroğlu'nun istifa ettirilmesini de eleştiren Fehmi Koru, "Mustafa Yeneroğlu, AK Parti’de milletvekili ve MYK üyesi bulunduğu şu birkaç gün öncesine kadar, “AK Parti eleştiriden hoşlanmıyor” türü yorumlar yapılmasını varlığıyla engelliyordu." diye yazdı.

Koru'nun yazısından ilgili bölüm şöyle:

"Yeni oluşumlar diye bilinen Ali Babacan ile Ahmet Davutoğlu’nun partileşme çalışmalarının temelinde görüş farklılaşması yatıyor. Farklılaşan görüşlerine rağmen parti içerisinde kalmayı düşünebilirlerdi, uzunca bir süre bunu yaptılar da; ancak seslerini kısmak zorunda kalmaları tahammül sınırlarını zorlamış olmalı.
Mustafa Yeneroğlu istendiği için partisinden ayrıldıktan sonra birdenbire ‘kötü adam’ haline getirildi. Bir hafta içerisinde oldu bu da. Partinin yönetim kadrolarında yer alanlar ekranlardan doğrudan hücuma geçtikleri gibi siyasi kimlik taşımayan iktidar unsurları bile kendisini hedef alan açıklamalar yapmaktalar.
En anlamadığım hücum konusu, eleştirilerini parti içerisinde bulunduğu dönemde yetkili organlarda dile getirmemiş olması…
Sürekli yayınladığı mesajlar ve kendisine uzatılan mikrofonlara söyledikleri hep eleştirel yaklaşımlardı; o yetkili organlarda üye iken, katıldığı toplantılarda, diğer üyeler Yeneroğlu’na eleştirilerini hatırlatarak sorular yöneltmemiş olabilirler mi?
Yöneltmemişlerse bu ne iştir?
Yeneroğlu’nun istifaya zorlanması yeni oluşum çalışmalarının yerindeliğine yeni bir kanıt teşkil ediyor. Farklı görüşlere tahammül edilmeyen bir partide farklı görüş sahiplerine gösterilen yol oradan ayrılmaları ise, ayrılanlar için tek çare de yeni bir parti çatısı altında buluşmak değil midir?
Muhalefet partileri muhalafet yapmalı
Zaten var olan muhalefet partilerinin de kendilerine çeki düzen vermelerini zorlayacak bir gelişmedir yeni oluşumların partiye dönüşmeleri…
İktidar partisinin yeni oluşumlardan rahatsızlık duyması normal de, muhalefet partilerinin bundan rahatsızlık duymaları için sebep ne olabilir?
Bu sorunun cevabı kamuoyu yoklamalarında var: Mevcut partiler kendilerine oy veren seçmenleri tatmin etmekten uzaklar… Mevcut muhalefet partileri tek başlarına veya bir arada iktidar adayı görüntüsünü vermiyorlar…
2003’te CHP ABD askerlerinin Türkiye topraklarında konuşlanması ve ABD’nin ülkemizle birlikte Irak’ı işgal etmesine karşı ciddi bir direniş sergilemiş ve bunda başarılı da olmuştu.
CHP bugün o günkünden çok daha güçsüz.
Değişimin muhalefette başlaması gerekiyor. Yeni oluşumlar bunun için önemli.
İktidarın belli etmese de yeni oluşum arayışlarının partileşmesinden rahatsızlık duyması için muhalefetin kendine gelmesini zorlaması bile yeterli."