Veysi Dündar

Deniz Gezmiş’i ipe götüren işlemediği cinayetler değildi.
Onu 141-142 nolu kanun maddeleri astı.
Bu maddeler, ‘memlekete komünizm gelmesin’ diye konmuştu.
Komünizm önceden de makbul değildi.
Ancak 1946’dan itibaren bu ülkenin en korkulu kabusu haline gelmişti.

Berlin Duvarı ile ideolojisini muhafazaya çalışan Doğu Bloku’nun son temsilcisi olan Gorbaçov’a; Ronald Reagan, Brandenburg Kapısı önünde seslenmişti:
“Bay Gorbaçov Bu Duvarı Alaşağı Edin”.

ABD’nin kazandığı soğuk savaşın asıl gayesi SSCB’yi ideolojik olarak yok etmekti. 

Deniz’den Che’ye, Allende’den Lumumba’ya, dünyada ABD eşitsizliğine karşı çıkanlar, yazık ki komünizmi diktatörlüğe dönüştürmüş SSCB ve uyduları ile bu emperyal güç arasında ezildiler.

Deniz’in son sözleri her şeyi özetliyor :

“35 miIyon metrekare vatan toprakIarı işgaI aItındayken, bizim miIIi bütünIüğü bozmakIa suçIanmamız güIünçtür. Mustafa KemaI sağ oIsaydı çok şaşırırdı. Hareketimiz tamamen anayasaI bir harekettir. Anayasamızın başIangıç iIkesinde beIirtiIen uIusun zuIme karşı direnme hakkını kuIIandık. YaptıkIarımızın hakIı oIduğuna inanıyorum. Türkiye’nin bağımsızIığından başka bir şey istemedim ve bu sebepIe Amerikan emperyaIizmine ve işbirIikçiIerine karşı mücadeIe verdik. Bundan doIayı öIümden korkmuyoruz. Onu ancak işbirIikçiIer düşünsün ve ancak onIar kendi canının teIaşına düşsün.”

Türkiye’de gerçek bir ulusal politikanın ve haysiyete dayalı dış siyasetin Denizlerden öğreneceği çok şey var.

6.5.2020

Bu yazı Veysi Dündar'ın kendi bloğundan (twitter) adresinden izinli olarak alınmıştır.