Bu betimleme her ne kadar Kılıçdaroğlu’nun “Kontrollü Darbe” tasvirini çağrıştırsa da konumuz bu değil. Bakanın daha cümlesi bitmemişken İstiklal Caddesinde kalabalık neredeyse, salgın öncesine dönmüştü. Sn. Bakan, “İstiklal Caddesindeki kalabalık hiç olmadı” dedi. Bu da demek oluyor ki, biz sosyal mesafeye uyarak kontrollü yaşayamayız. Dolayısıyla AVM’lerin ve berberlerin açılması, yanlıştır. 

Bir de TFF’nun aldığı diğer bir saçma karar. Bakan Koca, “tüm sorumluluk kesinlikle Futbol Federasyonunundur” diyerek topu taca attı. Gereksiz bir girişim daha. Bu da en az 1 ay daha bekleyebilirdi. 

Hulusi Kentmen çağrışımlarıyla şirinlik teşne edilen Bakan Fahrettin Koca’nın, bu kararlardan sonra umarım sesi titremez ve gözleri yaşarmaz.

Ticari hayat neredeyse bitme noktasına gelmiş, devletin tüm kaynakları tüketilmişken geriye tek bir gelir kaynağı kalıyor. Vergi...
Dolayısıyla iktidar 450 avm sahibi kodamanın tacizine yenildi, diyebiliriz.

Salgını yönetmenin bilimsel tanımı; sosyal ve ekonomik yaşamı ve etkileşimleri ülkenin sağlık sistemini çökertmeyecek düzeyde tutmaktır. 

Bakanın açıklamaları çelişkilerle dolu. Arabanda yan yana oturmak cezaya tabi iken, avm’lerin ve berberlerin açılmasına, futbol liglerinin devamına onay vermenin izahı sadece maddi kaynakların tükendiğine işaret ediyor.

Wuhan da vaka sayısı günlerce sıfır olana kadar bekledi Çin, bir çok yeri açmak için.
Kanaatimce erken davranıyoruz. 
Yeni stratejimiz sürü bağışıklığı mıdır nedir?

Ben sosyal yardım paketini bu iktidar açıkladığında AKP Sosyal Paketi yani Allah Kerim Paketi olarak isimlendirmiştim. 

Dünkü açıklamalarla beraber ben yeni safhayı da “Allah’a Emanet Süreci” olarak yorumluyorum. 
“Gazanız mübarek ola, Allah yar ve yardımcınız olsun. Saldım çayıra, Mevlam kayıra” diyerek havale edilmenin adı; “Kontrollü Sosyal Hayat”.

7.5.2020

Bu yazı Veysi Dündar'ın kendi bloğundan (twitter) adresinden izinli olarak alınmıştır.