VENEZUELA’DAN SONRA SIRA TÜRKİYE’DE Mİ?

Venezuela olayı baş göstermeden  önce Trump, Türkiye'yi “ekonominizi mahvederiz” diye tehdit etti, Venezuela ekonomisini doğrudan mahvetmeyi gerçekleştirdi. Türiye için bunlar konuşulurken ses Venezuela'dan geldi. Donal Trump ve ABD'li yetkililer adeta sağ gösterip sol vuruşla devletler hukukuna aykırı bir davranış sergilediler. ABD bu tutum ve davranışı ile Venezuela'dan sonra okları Türkiye'ye mi cevirecek diye düşünme ihtiyacı duğuyor. Tabiki böyle bir şeyi arzulamak mümkün deyil ama olup bitenlere bakınca ister istemez akla geliyor. Tamda bizim düşündüğümüz gibi düşünen Aydınlık yazarı Hüseyin Vodinalı, köşesinde kaleme aldığı ''VENEZUELA’DAN SONRA SIRA TÜRKİYE’DE'' başlıklı yazısında konuya ilşkin dikkatle okuyacağınız şu bilgileri yazmış;

''Venezuela’dan bize ne, orası bize uzak” demeyin.

“Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” diye düşünürseniz kaybedersiniz.

Çünkü o yılan bize de dokunmaya hazırlanıyor.

Zaten Trump, PKK unsurlarını korumak için bizi tehdit de etti açık açık, “Ekonominizi mahvederiz” diye.

Biz Astana Süreci’nde Rusya ve İran ile işbirliği yapıyoruz.

Zaten sırf bu yüzden ABD, FETÖ ve NATO maşalarıyla bir darbe girişiminde de bulundu 2016’da.

Astana Süreci, pürüzsüz bir işbirliği sayılmasa da ABD’yi kudurtmaya yetiyor.

Reklamdan sonra devam ediyor 

Şimdi Moskova’daki son Putin-Erdoğan zirvesinden sonra anlaşılan o ki, Türkiye, Suriye yönetimi ile, yani Beşar Esad ile doğrudan ilişki kurmaya hazırlanıyor.

İşte bu bağlamda, ABD’de yeni hazırlanan bir Suriye yaptırım paketi var.

Önceki gün, ABD Temsilciler Meclisinde, Suriye'ye yönelik yaptırımlar içeren yasa tasarısı oy birliğiyle kabul edildi.

‘2019 Caesar Suriye Sivil Koruma Yasası' adı verilen tasarı, Temsilciler Meclisi'ndeki oylamadan oy birliği ile geçti. Tasarı, Donald Trump yönetiminin Suriye hükümeti, güvenlik teşkilatları ya da Suriye Merkez Bankası ile iş yapan herkese yaptırım uygulanmasını öngörüyor. Ayrıca yasa tasarısındaki yaptırımlar, Suriye yönetimi ile bağlantılı inşaat projeleri ya da Suriye'de hükümetin kontrolündeki havayolu ya da enerji endüstrisi ile iş birliği yapanları da kapsıyor.

Yani Türkiye’nin Suriye ile ’98 Adana Mutabakatı’na, 2011 öncesine dönmesinin yolu kesilmek isteniyor.

Türkiye’nin ekonomisi zaten krizde ve Atlantik sistemine göbeğinden bağlı.

Trump’ın, “ekonominizi mahvederim” tehdidine sert bir yanıt verilememesinin sebebi de bu.

Amerikan emperyalizmi Türkiye’ye diyor ki, “Bak Venezuela’yı görüyorsun, Rusya, İran ve Suriye ile işbirliği yaparsan seni Venezuela’dan beter ederim!”

Ancak, Trump’ın sıfatında, tek dişi kalmış bir emperyalizm bu.

Vatan Partisi lideri Doğu Perinçek’in çok isabetli bir biçimde işaret ettiği gibi, cikcikle yani twitle darbe olmaz.

Allende’yi devirmek için Pinochet gibi bir faşist ve Şili Ordusu vardı o zaman Sam Amca’nın elinde.

Şimdi ise Venezuela Ordusu, Bolivarcıların, Chavezcilerin yanında.

Ayrıca dünyanın yükselen gücü Avrasya da, Çin, Rusya, İran, Türkiye olarak Bolivarcı Venezuela’yı destekliyor.

Meksika ve Bolivya da öyle.

ABD’nin tek silahı renkli devrim ve ekonomi.

BİRİ DE ÇIKIP ‘PELOSİ’Yİ TANIDIK’ DERSE NE OLACAK

Bir de komik bir durum var ortada.

Trump, Erdoğan’ı, Maduro’yu devirmek için twit filan atarken, kendisi sakat durumda.

Son olarak ABD’de CIA dahil 17 farklı devlet istihbarat birimince hazırlanan “2019 Ulusal İstihbarat Stratejisi” raporunda, bizzat Trump’ın ülkeye bir tehdit oluşturduğu açık seçik yazıldı.

Ulusal İstihbarat Direktörü Dan Coats tarafından kaleme alınan 36 sayfalık raporda, Rusya ve Trump sözde işbirliği, süslü ve teknik terimlerle ima ediliyor.

ABD Temsilciler Meclisi’nde Nancy Pelosi, Trump ile açıktan itişiyor ve hükümet rekor uzunluktaki bir süredir kapalı durumda.

Trump Pelosi’yi engelliyor, Pelosi Trump’ı bloke ediyor.

Son olarak, “Ulusa Sesleniş” konuşmasını yapmasına dahi mani oldu.

ABD’de halk desteği yerlerde sürünüyor sarı perçemlinin.

Wall Street’i, Pentagon’u, istihbarat servisleriyle külliyen NEOconcu müesses nizam Trump’ın karşısında, topal ördek kılıklı başkanın hemen dibinde, bu derin devletin iki tehlikeli faşisti var: Bolton ve Pompeo.

Yani diyeceğim şu ki, Trump, Venezuela’da "Milli Meclis Başkanı Guaido’yu tanıyorum" derken, Rusya ve Çin de çıkıp, “Biz de ABD’de Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’yi başkan olarak tanıdık” diyebilir.

Olmaz olmaz deme, olmaz, olmaz...

Veya “Gülme komşuna gelir başına” derler buna.'' diye uyarıda bulunmayıda ihmal etmemiş.