Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Kendi arkadaşlarımıza sahip çıkmamız lazım, vefa toplantılarına başlayacağım” diyerek düzenlediği Beştepe'deki toplantıya katılan eski AK Partili vekil Mehmet Metiner, geceye ilişkin eleştirilerini yazdı. Toplantının Cumhurbaşkanlığı'nda yapılmasını eleştiren Metiner, " CHP böyle bir toplantı yapsa aidiyet duygum örselenirdi" dedi.

X-ray cihazlarıyla yapılan aramaya tepki!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu'nda "Kuruluşundan Günümüze Milletvekilleri ve İl Başkanları Toplantısı"nda eski yol arkadaşlarıyla bir araya geldi. 21 Mart'taki toplantıya aralarında Bülent Arınç'ın da olduğu çok sayıda eski AK Parti yöneticisi, bakan ve milletvekili katıldı.

Geceye katılan Yeni Şafak yazarı Mehmet Metiner mekan seçiminden x-ray aramasına kadar o geceye ilişkin eleştirilerini köşesinde yazdı. Metiner "Hiç kimse bir tek kelam edemeden ve Reis’in elini dahi sıkmadan geldiği yere geri dönüyor. Bu böyle mi olmalıydı?" diye sordu.

Mekan seçimi yanlıştı!

Metiner, bugünkü köşe yazısında şunları söyledi:

“Lafı dolandırmadan belirteyim. Evvela mekân seçimi yanlıştı. Bir siyasi parti toplantısının Cumhurbaşkanı Külliyesinde yapılması doğru değil. Parti devleti algısı oluşturacak söz ve davranışlardan kaçınmak, herkesten önce bizim dikkat etmemiz gereken hususların başında gelmeli.

Biz devlet yöneten bir partiyiz ama devletin partisi değiliz. Devlet sadece bizim devletimiz değildir; bu ülkede yaşayan herkesin devletidir. Bu devlet, bir parti devleti değildir.

Külliye’ye çağrılan insanlar tanınan-bilinen insanlar. Bizzat Cumhurbaşkanı çağırmış. O kadar çok x-ray cihazlarından geçirilmeleri doğru mu? Elbette yanlış. Devletin o bürokratik soğuk yüzünün en azından Cumhurbaşkanı’nın yakın dava arkadaşlarından uzak tutulması gerekmez miydi?

Güvenilip çağrıldığınız bir yerde, üstelik Cumhurbaşkanı’nın “kendi eviniz” dediği bir yere girerken çok sayıda can sıkıcı cihazlardan geçmek, hiç de hoş olmadı.

Bir tek kelam edemeden..!

“Bini aşan insan bir yemekte bir araya geliyor ama kalabalıktan çoğu birbirini göremeden birbiriyle konuşmaya dahi vakit bulamadan ayrılıyor. Yemek öncesi Reis çıkıp bir konuşma yapıyor, sonra yemek yeniyor ve yemek biter bitmez herkes dağılıyor. Hiç kimse bir tek kelam edemeden ve Reis’in elini dahi sıkmadan geldiği yere geri dönüyor. Bu böyle mi olmalıydı?

Kuşkusuz bu tür toplantılar da gerekli ve önemli. Eyvallah. Ama sadece bununla sınırlı kalırsa bu ciddi gönül kırıklıkları siyasi yıkıma dönüşebilir. O yüzden diyorum ki asıl başka yol ve yöntemlerle Cumhurbaşkanımız mutlaka ve vakit geçirmeden dava arkadaşlarının yeni dönem siyasetimize dair eleştirilerini ve önerilerini almalı.”