Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yayınladığı ifşa listesiyle gıda terörünün ulaştığı boyutlar bir kez daha gözler önüne serildi. Vatandaşın sofrasındaki tehlike sadece at, eşek ve domuz etiyle sınırlı değil, gıdada olmaması gereken kimyevi maddeler de tehlike saçıyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yaptığı araştırmalar sonucu gıda terörü bir kez daha gündeme geldi. Sağlıksız ürünlerin listesini yayınlayan bakanlık, at, eşek ve domuz etinin yanı sıra gıdada olmaması gereken kimyasal maddeleri vatandaşın sofrasına getiren firmaları ifşa etti. Halk sağlığını tehdit eden gıda ürünlerine yönelik denetim yapılmasına karşı alınan önlemlerin ne kadar yeterli olduğuysa merak konusu. 618 firmanın 1211 üründe yaptığı taklit ve tağşiş ile ilgili Millî Gazete’ye açıklamalarda bulunan uzmanlar, gıda ürünlerinde yapılan sahteciliğe karşı önemli uyarılarda bulundu…

“SAĞLIĞIMIZI ve MANEVİYATIMIZI HEDEF ALIYORLAR”

Milli gazeteden Onur Şehmus Şahin'in haberine göre, Gıda Mühendisi Nurten Sırma, gıda ürünlerine yönelik ifşa listelerinin 2012 yılından beri yayınlandığını belirterek, “Biz bilinçli gıda tüketicilerine etiket okumayı öğütlerken Sildenafil gibi ilaç etken maddesinin gıda ürünlerinde bulunması affedilir bir durum değildir. Gıdada sahtecilik yapan insanlar hem sağlığımızı hem de maneviyatımızı hedef alıyorlar. Gıda üreticiliği için bir kota olmalı ve gıda sektöründeki işverenler ciddi eğitimlere tabi tutulmalıdır” ifadelerini kullandı. Denetimlerin tek başına yetersiz olduğunu söyleyen Nurten Sırma, ”Gıdada yüz kızartıcı suçlar kavramını artık açık açık konuşmalı ve sınırlarını kanunla çizmeliyiz. Sorunu çözümsüz kılan gıda imalatından anlamayan, üretim ahlakı ve etik kavramından uzak kişilerin gıdayı batmayan bir ticari liman olarak görmesi ve haksız kazanç elde etme çabalarıdır. Gıda ürünlerinde yüz kızartıcı suç işleyenlere yönelik sadece para cezası kesilmemeli, aynı zamanda üretimden de men edilmesi gerek. Çünkü gıdada sahtecilik, taklit ve tağşiş yapanlar, işini hakkıyla yapan üreticilere zarar veriyor, ” diye konuştu.

“VATANDAŞIMIZIN ÇOK DİKKATLİ OLMASI LAZIM”

Sabahattin Zaim Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Nazlı ise gıda denetiminin önemine dikkat çekerek, “Gıda denetimleri bazı sebeplerden dolayı yeterince yapılamıyor. Biz gıda güvenliğiyle ilgili yasalarımızı Avrupa’dan alıyoruz ama uygulamada onlar gibi olamıyoruz. Bizde gıda denetimi yapan insanlar tehdit edilebiliyor, hataa görevini suiistimal edebiliyor ama Avrupa’da bunların önüne geçmek için gıda polisleri var. Türkiye’de de gıda denetimlerinin büyük bir ciddiyet ve özenle yapılması gerek” şeklinde konuştu. Bülent Nazlı, “Gıdada tağşiş yapılması demek direkt insan sağlığının tehdit edilmesi anlamına geliyor. Öte yandan at ve eşek eti insan sağlığını tehdit ediyor ama domuz etinin sofralarımıza gelmesi ülkemizde kabul edilebilir bir şey değil. Bir de gıdada bulunmaması gereken bazı kimyasal maddeler, ürünün raf ömrünü uzatmak için, tadını güzelleştirmek için kullanılıyor ve bunların bazılarını fark etmemiz mümkün değil. Burada vatandaşımızın çok dikkatli olması lazım, güvenilir olmayan yerlerden, bilmediği ürünü almaması gerek” diyerek, vatandaşa önemli uyarılarda bulundu.