Milli gazete yazarlarından Ekrem Şama, ''Üç nokta'' başlıklı tarihe ışık tutan makelesinde derin bağlantıların bakın nasıl deşifre etti:

Türkçe dilbilgisi kurallarında çeşitli noktalama işaretleri vardır. Bunlardan biri de yazılan cümle tam olarak tamamlanmaz, yan yana üç nokta ile sonlandırılır.

Bunun anlamı şudur:

“Bu cümleyi ben tamamlamıyorum, okuyucum kendi bilgi ve hayal dünyası ile zihninde tamamlasın.” Biz de bugünkü yazımızda, bazı cümleleri bu şekilde yazıp, okuyucumuzun kendi bilgi ve hayalleriyle tamamlamasına bırakacağız.

Günün gündemi; 104 emekli amiralin “muhtıra” niteliğindeki açıklamaları. Bunu “darbe hatırlatıcısı” olarak algılayıp karşı çıkan iktidar kanadı partilerinin geçmişine bir yolculuk yapmak gerekirse…

AKP mensuplarının, “Fethullah Gülen Hocaefendi” olarak hürmetle ismini andıkları, adeta iktidar koltuğunu paylaştıkları bir adam ve onun cemaati…

1987 yılının aylarında, RP İstanbul İl Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Yalova Harp-İş Sendikası tesislerinde organize ettiği teşkilat içi eğitimlerde, yasaklılığı yeni kalkmış Necmettin Erbakan Hoca’mızın, yukarıdaki şahıs ve üst düzey destekçilerinin hakkında, CIA ve Amerikan bağlantılarını ifşa ederek, gayeleri itibariyle Türkiye’de iktidarı ele geçirmek isteyen bir kuruluş olduğunu açıklaması…

AKP iktidarı ve belediyelerinin ellerindeki maddi ve kadro imkânlarını, Gülen cemaati ile bir sana-bir bana ya da bin sana-bir bana mikyası ile parsel parsel hediyeleştiği uzun yıllar…

1989 yılında RP İl Başkanı R. Tayyip Erdoğan ve Başkanlık Divanı üyeleri ile birlikte, Sapanca’da ikamet eden Esat Coşan hocamızı ziyarete gidişimiz. Bu ziyarette Coşan hocamızın, F. Gülen ve adamlarının Amerika destekli zararlı çalışmalarını dile getirmesi, uyarılarda bulunması, bunlara kapılınmaması yönündeki ikazları ve bu durumları ümmetin perişanlığına örnek olarak verirken ağladığı günler…

AKP Genel Başkanı, hükümet üyeleri ve milletvekillerinin F. Gülen hakkındaki hasret kokan çağrıları, demeçleri, kendilerini toplu veya münferit olarak ya da Başbakan’a vekâleten ziyaretleri, malikânesinde ağırlanmaları, organizasyonlarına maddi-manevi desteklerin yapılması, askeri ve sivil kesimin yapmış oldukları kritik sınav sorularının adeta eline teslim edilir gibi kolayca çaldırıldığı yıllar…

1991-1994 arası RP İstanbul İl Teşkilatı, teşkilat içi çalışmalarda, İl Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın; biz teşkilat mensuplarına, Fethullah Gülen’in ve üst düzey avenelerinin CIA tarafından yönlendirildikleri, Türkiye’de de “derin devlet” tarafından Milli Görüş’e karşı kullanıldıklarını, Ankara’daki RP MKYK’sında bunların dile geldiğini, Erbakan Hoca’mızın bu konudaki ikazlarını bir bir aktarması… Zaman gazetesinin merkezine İl Başkanımızla birlikte zor aldığımız randevuya gidişimiz, Genel Yayın Yönetmeni Halit Esendir’in bizi ve Milli Görüş’ü aşağılayıcı ifadeleri karşısında hepimizin “sıkmaktan mütevellit dişlerimizin kırılma tehlikesi geçirdiği” geri dönüşümüzde yaptığımız değerlendirmede İl Başkanımızın bunların ne kadar tehlikeli oldukları hakkındaki açıklamaları…

17-25 Aralık’tan sonra, 15 Temmuz 2016 günü, AKP’li Başbakan ve arkadaşlarının öldürülmesini ve de yönetimin ele geçirilmesini amaçlayan menfur darbe girişimi, darbeciliği ile bilinen Gülen’in ve ABD’nin bu darbedeki rolleri, Gülen ve arkadaşlarının FETÖ olarak adlandırılmaya başlanması. Takip eden süreç, darbeciliği ile bilinen Gülen kastedilerek, “Allah ve millet affetsin aldatıldık” sözleri…

28 Şubat 1997’yi başlatan süreçte ve takip eden ay ve yıllarda Recep Tayyip Erdoğan’ın Fethullah Gülen ile defalarca görüşmelerinin, yeni parti kurma hazırlıklarının kendisine danışıldığının ortaya çıkması… 28 Şubat 1997 postmodern darbesindeki Gülen ve avenesinin 54. Hükümet, özellikle Milli Görüş ve Erbakan Hoca’mıza karşı yapılan postmodern darbeye, ABD ve CIA maşası olarak en büyük hizmeti verdiğinin görülmesi, yaptıkları rezil çıkışların medyaya yansımış, çarşaf çarşaf haberlere geçmiş olması, bunları görmeyen, duymayan bir Allah kulunun bile bulunmasının mümkün olmaması…

Geçen hafta 104 emekli amiralin “darbe kışkırtıcılığı kokan” açıklamaları karşısında, iktidarın iki kanadından gelen sert ve demokrasiye sahip çıkan açıklamaları, tutuklanmalar, ifadeler, kınamalar…

2004 yılı, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin AKP hükümetine karşı “muhtıra vermeleri” konusunda 313 muvazzaf generale mektup göndermesi…

Muhterem okuyucularımız, darbeciler kimler, darbeciseverler kimler, darbeden nemalananlar kimler? Üç noktalı yerleri biz dolduramadık. Zahmet olmazsa buyurun siz düşünün. Türkiye’de neyin ne olduğunu siz hayal edin, her şeyin izahını bize bırakmayın ne olur…

ÜÇ NOKTALAR

Bizim yolumuz, dikenli yol,

Siz düşünün üç noktaları;

“Şeytan” nasıl ediyor kontrol,

Damarları, uç noktaları?..

Ekrem Şama