Karamollaoğlu, Türkiye’de bir üç harfliler sorunu olduğuna dikkat çekerken, bu üç harflilerin marketler olmadığının altını çizerek, “Evet, bu ülkenin bir ‘üç harfli sorunu’ var. O üç harfliler de AKP’dir, MHP’dir ve maalesef RTE’dir! Bu ülkede; zamların da, enflasyonun da, hayat pahalılığının da, yolsuzluğun ve yoksulluğun da tek sorumlusu maalesef bizzat Cumhurbaşkanı ve ortaklarıdır” diye konuştu.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, düzenlediği haftalık basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

“BÜTÜN SIKINTILARIN BAŞINDA AHLÂKİ VE MANEVİ TAHRİBAT GELİYOR”

Saadet Partisi iktidarında yapacakları düzenlemelere ilişkin açıklamalarda bulunan Karamollaoğlu, yaşanan bütün sıkıntıların başında ahlâki ve manevi tahribatın geldiğini ifade ederek, “Maalesef bugün, bu ülkede inançlı insanların itibarı ciddi manâda zedelenmiştir. Bütün sıkıntıların başında ahlâki ve manevi tahribat gelmektedir. Türkiye’yi bu vizyonsuzluktan, bu krizden çıkarmak için 2023 yılı bir fırsattır. Türkiye’nin çok açık ve net olarak söylüyorum; Millî Görüş anlayışına ve Saadet Partisi’nin vizyonuna bugüne kadar hiç olmadığı kadar ihtiyacı vardır” dedi.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunurken, TBMM’de İyi Partili ve AK Partili milletvekillerinin karıştığı kavgayı hatırlattı. Karamollaoğlu, İyi Partili Milletvekili Hüseyin Örs’e saldıran milletvekilinin ‘Meclis’te bunlar olur, ben özür dilemeyeceğim’ demesinin vahim bir nokta olduğuna dikkat çekti. Meclis’in kavga mahalli olarak görüldüğünü belirten Karamollaoğlu, “Sadece milletvekillerine değil, grup başkanlarına da Allah akıl fikir versin” dedi. 

“KRİZLE MÜCADELE ETMESİ GEREKENLER, KRİZİ DEĞİL ALGIYI YÖNETMENİN PEŞİNDE”

İktidarın suni gündemler ile sık sık gündemi değiştirdiğine dikkat çeken Karamollaoğlu, ne olursa olsun Türkiye’nin ve insanların gerçek problemlerinin gündemden düşmediğini ifade ederek, “Gerçek gündemler konuşulmasın diye, her gün bir başka suni gündem üretiliyor ve adeta bir ‘sis bombası’ sürekli olarak gündeme atılıyor. İşte bu haftanın sis bombası da aslında bir milletvekilinin darp edilmesi de önemli bir gelişme ama gündem dışında oluşan konu ise ‘marketler zinciri’ üzerinden kopartılan fırtına oldu. Ekonomimiz alev almış, kriz her geçen gün daha da derinleşiyor ama krizle mücadele etmesi gerekenler, krizi değil algıyı yönetmenin peşinde koşuyorlar” diye konuştu. 

“EN BÜYÜK FIRSATÇI İKTİDARIN BİZZAT KENDİSİDİR”

İktidar kanadının yaptığı zamlara dikkat çeken Karamollaoğlu, üretim maliyetlerinin kısa sürede üç kat artırıldığını ifade ederek, “Siz elektriğe, gaza ardı adına zam yapacaksınız, üretim maliyetlerini üç ayda üç katına çıkaracaksınız; sonra ekmek fiyatları artınca fırıncıyı, gıda fiyatları artınca marketçiyi suçlayacaksınız. ‘Üç harfli marketleri’ fırsatçılık yapmakla suçlayacaksınız. Çok net ifade ediyorum: Bu ülkedeki en büyük fırsatçı, bu iktidarın bizzat kendisidir! Evet, bu ülkenin bir ‘üç harfli sorunu’ var. O üç harfliler de AKP’dir, MHP’dir ve maalesef RTE’dir! Bu ülkede; zamların da, enflasyonun da, hayat pahalılığının da, yolsuzluğun ve yoksulluğun da tek sorumlusu maalesef bizzat Cumhurbaşkanı ve ortaklarıdır” ifadelerini kullandı. 

“RAKAMLAR GERÇEKLERİ ORTAYA KOYUYOR”

Cumhurbaşkanı ve ekibinin ülkemizin 2023 yılında bambaşka bir Türkiye olacağını ifade ederek yetki istediklerini hatırlatan Karamollaoğlu, dediklerinin gerçekleştiğini belirterek, “5 yıl önce vatandaşlara; ‘kiralayacak ev bulmakta zorlanacaksınız’, ‘evinize iki maaş girse de ay sonunu getiremeyeceksiniz’, ‘dolar 18 lira, enflasyon da yüzde 85 olacak’ denseydi; herhalde kimse bu söylenenlere itibar etmez, inanmazdı. Fakat ne yazık ki bugünün Türkiye’sinde; çocukların açlıktan okul sıralarında baygınlık geçirdiği, büyükşehirlerin merkezlerinde barınmanın çok zorlaştığı, tek maaşla geçinmenin imkânsız hale geldiği bir tablo ile karşı karşıyayız. Her hafta dile getirdiğimiz ekonomik durumu rakamlar çok net bir şekilde ortaya koyuyor” dedi.

“SAYIN ERDOĞAN GÖLGE BOKSU YAPMAK İÇİN HAYALİ DÜŞMAN BULUYOR”

İktidarın gerçeklerin üstünü örtmek için her zaman başka yerleri sorumlu tuttuğunun altını çizen Karamollaoğlu, şimdi ise zincir marketlerin bu yüzden gündeme geldiğini ifade ederek, “Ekonomi yönetimindeki akıl dışı politikalarının üstünü örtmek için ortağı ile birlikte, enflasyonun sebebi olarak zincir marketleri gösteriyorlar. 2010 yılında zincir marketlerin gerekliliğine vurgu yapan Sayın Erdoğan, şimdi ‘gölge boksu’ yapmak için yeni hayali düşman bulmak için adeta bu marketleri karşısına almış gibi görünüyor. Marketler taşlanıyor, çalışanlar belediye ekipleri tarafından azarlanıyor, mafyavari kişilikler yalnızca hükümetin yol açtığı pahalılığı raflardaki mallara yansıtmak durumunda kalan iş adamlarına hakaretler yağdırıyor. Maaşlı troll’leri, kadrolu gazetecileri, sadakatli yorumcuları hayat pahalılığının tüm sorumluluğunu zincir marketlere yıkma gayreti içinde bulunuyorlar. İnsanlara çözüm yollarını gösteremeyenler; ancak insanları tehdit eder, çözümü tehditte arar hale geldiler” ifadelerini kullandı.

“25 KURUŞUN SİYASETİNİ YAPIYORLAR”

Bahse konu olan marketlere zaten gitmeyen tuzu kuruların bu marketler için boykot çağrısında bulunduklarını belirten Karamollaoğlu, birkaç marketle dahi başa çıkamayan iktidarın durumunun beceriksizliğinin endişe verici olduğunu ifade ederek, “İktidar, bu marketlerdeki fiyatların pahalılığı artırdığını ileri sürüyor. Peki, Tarım Kredi Kooperatifi’ne bağlı olan marketlerdeki fiyatlar, zincir marketteki fiyatlardan çok mu farklı? 25 kalemlik bir alışveriş sepetinde Tarım Kredi marketlerindeki fiyatlar ile malum marketler arasında yalnızca 25 kuruşluk bir fark var. Sadece ‘25 kuruşun siyaseti’ni yapıyor bu arkadaşlar. Enflasyon bunu da etkiledi, eskiden olsa 3 kuruşluk siyaset derdik. Bu yaklaşımlarına. Kira fiyatlarında da ev sahiplerini suçlamıştı aynı iktidar. Çözümü de yüzde 25 sınır koymakta buldu. Peki devlet kurumları ve vakıflara ait lojmanlarda ev kiraları neden yüzde 100’e artırıldı” dedi.

“CUMHURBAŞKANI, SOSYAL MEDYA GÜNDEMİNİ TÜRKİYE GÜNDEMİNE GEÇİRSİN”

Ekonomik sorunların artık her vatandaşın dilinde olduğunu ifade eden Karamollaoğlu, 8-10 yaşında çocukların bile ekonomi sorunlarını konuştuğuna dikkat çekti. Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sosyal medya hesabındaki gündem kısmı için öneride bulunurken, “Öyle bir kanaat var ki birçok insanda Sayın Erdoğan’ın muhtemelen sosyal medya profili kişiselleştirilmiş gündemde. Yani sadece kendisine gösterilmek istenenleri görüyor. Bundan dolayı bir teklifimiz var. Sayın Erdoğan da zannediyor ki bütün Türkiye halinden memnun. Bu kısır döngüden çıkması için sosyal medyadaki profilini, kişiselleştirilmiş gündemden çıkarıp Türkiye gündemine almalı. Kişileştirilmiş gündemde her halükârda kendi yandaşlarını görüyor” diye konuştu. 

“KARDEŞÇE YAŞANILAN BİR TÜRKİYE’Yİ KURMAK ZORUNDAYIZ”

Saadet Partisi iktidarında yapacakları düzenlemelere ilişkin açıklamalarda bulunan Karamollaoğlu, yaşanan bütün sıkıntıların başında ahlaki ve manevi tahribatın geldiğini ifade ederek, “Maalesef bugün, bu ülkede inançlı insanların itibarı ciddi manada zedelenmiştir. Bütün sıkıntıların başında ahlaki ve manevi tahribat gelmektedir. Türkiye’yi bu vizyonsuzluktan, bu krizden çıkarmak için 2023 yılı bir fırsattır. Türkiye’nin çok açık ve net olarak söylüyorum Millî Görüş anlayışına ve Saadet Partisi’nin vizyonuna bugüne kadar hiç olmadığı kadar ihtiyacı vardır. Bizim vizyonumuz; ‘Kardeşçe Yaşanılan Bir Türkiye’dir. Kimsenin kimse üzerinde tahakküm kurmadığı, insanlarımızın kendi inanç ve düşüncüleri ile özgürce ve kardeşçe yaşayacağı bir Türkiye inşa etmek zorundayız ve biz bunu başarmakta da kararlıyız” dedi.

“MİLLETİMİZİN GELİRİNİ ARTIRMAK İÇİN ÇALIŞACAĞIZ”

Ekonomide kaynakları gösterişe değil üretime tahsis edeceklerini ifade eden Karamollaoğlu, iktidarın uyguladığı anlayışın tam tersini uygulamaya alacaklarının altını çizerek, “İtibarımızdan tasarruf ederek, kaynakları kendi şahsi çıkarlarımıza değil, milletin cebine aktaracağız. Maalesef geçmişte Sayın Cumhurbaşkanı ‘itibardan tasarruf olmaz’ demiş, bizim anlayışımız ise bunun tam tersi. Biz itibar için beş kuruş harcamayacağız, milletimizin gelirini artırmak için çalışacağız. Tüketime ve gösterişe ayrılan kamu kaynaklarını, üretime ve istihdama yönlendirerek, hızlı ve yaygın bir kalkınma hamlesi başlatmakta kararlıyız! Eğitimden istihdama, kamu ihalelerinden atamalara kadar her alanda adam kayırma, torpil ve iltimas ortadan kaldırılacak; liyakati esas alan adil bir anlayış hâkim kılınacak. İster bize yakın olsun ister olmasın; iş mutlaka ehline verilecek” diye konuştu. 

“HAK VE ADALET KÂMİL MANADA TESİS EDİLECEK”

Adaletin herkes için sağlanacağına dikkat çeken Karamollaoğlu, temel ölçütün hak ve adalet olacağının altını çizerek, “Tüm devlet organları üzerindeki hukuk, mutlak bir egemenliğe kavuşturulacaktır. Şahıslar değil, hak ve adalet kâmil manada tesis edilecek. İktidarımızda hiçbir şart ve konjonktürde hukuk kuralları ve evrensel hukuk ilkeleri çiğnenmeyecektir. Bu anlayış çerçevesinde; ‘kuvvetler ayrılığı ilkesi mutlaka uygulanacaktır’. Yeni cumhurbaşkanlığı sistemiyle birlikte Meclis’in, yürütme üzerindeki denetim gücü elinden alınmış, yürütmeyi denetlemesi gereken yargı da maalesef yürütmenin etkisine girmiştir. Sultanlarda dahi olmayan bir yetki ile bu ülkenin yönetilmesine biz kesinlikle müsaade etmeyecek ve imkân vermeyeceğiz” dedi. 

“ÖZELLEŞTİRİLEN FİRMALAR TEKRAR İNŞA EDİLECEK, EMEKLİLER DE UNUTULMAYACAK”

Özelleştirmeler ile devletin elinden çıkarılan milli kuruluşların tekrar kurulması için çabalayacaklarına dikkat çeken Karamollaoğlu, emeklilerin de yüzlerini güldürmek için çalışacaklarını belirterek, “Özelleştirme adı altında, milletin tasarrufları ile oluşturulmuş milli kuruluşlar şaibeli bir şekilde yabancı ve yerli tekellere haraç mezat satılmıştır maalesef. Bunun neticesinde tüm birikimlerimiz milletimizin elinden çıkarılmış bulunmaktadır. İktidara gelince kolları sıvayacak ve bu tesislerimizi sil baştan tekrar inşa edeceğiz, bu konuda kararlıyız. Ülkemizin en önemli ve maalesef en mağdur kesimlerden birisini emeklilerimiz oluşturmaktadır. İktidarımızda; açlık sınırı altında aylık alan emeklimiz kalmayacaktır. Emeklilerimizin maaşlarına her yıl “refah payı” adı altında, en az o yılın büyüme oranı kadar ilave zam yapılarak, ekonomik büyümeden pay almaları sağlanacaktır” dedi.

“KADINA ŞİDDET SON BULACAK, AİLE KORUNACAK”

Kadına şiddet vakalarının da önüne geçileceğini ifade eden Karamollaoğlu, şiddet konusunda asla taviz verilmeyeceğini belirterek, “Şiddet mağdurlarının mağduriyetlerini gidermek adına, uygulamada mevcut olan her türlü yasal engeli ortadan kaldırmak için gerekli düzenlemeler ivedilikle yapılacaktır. Bu çerçevede bir aile stratejisi geliştirmekte de kararlıyız. Sağlam bir aile yapısı, ülkede huzur, barış ve dayanışmanın teminatıdır. Bu yapıyı korumak ve güçlendirmek için her türlü tedbiri almakta kararlıyız. Aile kurumunun güçlendirilmesi milli bir görev olarak benimsenecek ve bu amaçla bir ‘aile stratejisi’ geliştirilecektir. Birinci dereceden çocuğa ve aileye zeval getirebilecek ahlakı tahrip edici unsurların önüne geçmek için tıpkı Milli Güvenlik Kurulu gibi ‘Aile, Çocuk ve Kadını Koruma Yüksek Kurulu’ oluşturulması mutlaka gündeme alınacaktır. Milli güvenliğimiz ne kadar önemli ise toplumumuzun önemli olması da o kadar önemli” diye konuştu. 

“25 KURUŞUN SİYASETİNİ YAPIYORLAR”

“İktidar, bu marketlerdeki fiyatların pahalılığı artırdığını ileri sürüyor. Peki, Tarım Kredi Kooperatifine bağlı olan marketlerdeki fiyatlar, zincir marketteki fiyatlardan çok mu farklı? 25 kalemlik bir alışveriş sepetinde Tarım Kredi marketlerindeki fiyatlar ile malum marketler arasında yalnızca 25 kuruşluk bir fark var” dedi.

“MİLLETİMİZİN GELİRİNİ ARTIRMAK İÇİN ÇALIŞACAĞIZ”

Ekonomide kaynakları gösterişe değil, üretime tahsis edeceklerini ifade eden Karamollaoğlu, iktidarın uyguladığı anlayışın tam tersini uygulamaya alacaklarının altını çizerek, şöyle konuştu:

"İtibarımızdan tasarruf ederek, kaynakları kendi şahsi çıkarlarımıza değil milletin cebine aktaracağız. Maalesef geçmişte Sayın Cumhurbaşkanı, ‘İtibardan tasarruf olmaz’ demiş, bizim anlayışımız ise bunun tam tersi. Biz itibar için beş kuruş harcamayacağız, milletimizin gelirini artırmak için çalışacağız. Tüketime ve gösterişe ayrılan kamu kaynaklarını üretime ve istihdama yönlendirerek, hızlı ve yaygın bir kalkınma hamlesi başlatmakta kararlıyız! Eğitimden istihdama, kamu ihalelerinden atamalara kadar her alanda adam kayırma, torpil ve iltimas ortadan kaldırılacak.”

Kaynak: Milli Gazete. /Mehmet Fahri Özkan