ABD Türkiye’yi Rus S-400 füze savunma sistemini aktif hale getirme yönünde başka adım atmaması yönünde uyardı. Washington, Ankara’yı Moskova’ya daha yakınlaştırma riskini yaratsa bile böyle bir adımın sonuçlarının olacağı uyarısında bulundu.

Washington ve Ankara arasında son yıllarda zaten birçok gerilime sahne olan ilişkiler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın S-400 sistemini test ettiklerini doğrulamasının ardından daha da bozuldu.

ABD yönetimi ve başta Savunma Bakanlığı Türkiye’nin S-400 sistemini test etmesini kınadı. Dışişleri Bakanlığı’nın üst düzey bir yetkilisi de Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Türkiye’ye yeni yaptırımlar getirilmesi riskinin “çok ciddi” olduğunu belirtti.

ABD Dışişleri Bakanlığı Siyasi ve Askeri İşlerden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Clarke Cooper gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye’ye yaptırım seçeneğinin “masada yer aldığını ve ciddi şekilde değerlendirildiğini” söyledi.

"UZLAŞMA FIRSATI"

Cooper, S-400 sisteminin sadece Amerikan platformları değil NATO platformlarıyla da uyumsuz olduğunun altını çizerek, “Bu tür bir sistemi aktif hale getirmek başka yaptırım ve kısıtlama risklerini doğurur” dedi.

Türkiye 2017 yılında Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi satın almak için anlaşma imzalamıştı. Sistemin ilk teslimatları geçen yılın Temmuz ayında başlamıştı.

Bunun üzerine ABD Türkiye’nin F-35 savaş uçaklarının ortak üretimi ve satışı programına katılımını askıya aldı ve henüz hayata geçirmese de Ankara’ya defalarca yaptırım tehdidinde bulundu.

Ancak Cooper Çarşamba günkü açıklamasında, ABD’nin Ankara’ya karşı sabrının taşmak üzere olabileceğinin işaretini verdi.

Amerika'nın Sesi'nin aktardığına göre, Clarke Cooper, Türkiye’nin geçen yıl içerisinde ABD ve NATO ile “iyi bir yola dönme ve uzlaşma fırsatını” kaçırdığı değerlendirmesinde bulundu.

"TÜRKİYE'NİN BATI'DA..."

 Amerikalı yetkililer, Türkiye’nin gelişmiş Rus radar teknolojisini kullanmasının NATO’nun askeri sistemlerini risk altına sokabileceği ve F-35’ler dahil Türkiye’deki NATO savaş uçaklarını hedef almak için kullanılabileceği uyarısını yapıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise bu konuda tam tersi açıklamalar yapıyor.

Yaşanan çıkmaza rağmen ABD Ankara’yı ikna etmeye çalışmaktan pes etmiyor.

Yunanistan ve Bulgaristan’ı ziyaretten yeni dönen Cooper, ABD’nin her iki ülkeyi ve diğer NATO müttefiklerini, “Türkiye’nin Batı’da kalmaya devam etmesini sağlamak için” ellerinden geleni yapmaya teşvik ettiğini söyledi.

Cooper, “Türkiye’nin ittifak içinde olmaması ittifakın zararına olur. Avrupa’nın ve bölgenin daha geniş boyutta güvenliği konusunda hala bizimle sahip oldukları önemli roller var” dedi.

Moskova’nın iki tarafı “birbirinden ayırmayı amaçlayan yıkıcı eylemlerine” izin verilmemesi gerektiğini kaydeden Cooper, aksi takdirde bundan ABD ve NATO kadaar Ankara’nın da zarar göreceği mesajını verdi.

ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Clarke Cooper, “Türkiye’nin Batı’dan ayrılması ya da Avrupa’dan uzaklaşmasından fayda sağlayacak tek taraf Moskova olur” ifadesini kullandı.

ATEŞKESİ KONUŞTULAR

Öte yandan, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Morgan Ortagus, Azerbaycan-Ermenistan çatışması ve ABD’nin Türkiye’deki diplomatik temsilciliklerin güvenliğiyle ilgili VOA’in sorularını yanıtladı.

Azerbaycan ve Ermenistan Dışişleri Bakanları’nın Washington’da Cuma günü bir araya gelmelerinden duyulan memnuniyeti dile getiren Sözcü, çatışmaların başlamasının ardından kısa süre için Rusya’da bir araya gelen iki bakanın, bundan önce uzun süre bir araya gelmediklerini söyledi ve bunun çok önemli bir gelişme olduğunu kaydetti.

Sözcü, Bakanların Cuma gecesi geç saate kadar görüştüklerini, her ikisinin de seyahatlerini yeniden planlaması gerekmiş olabileceğini belirtti ve ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Steve Begin’in de bulunduğu bu toplantıda ateşkesi müzakere ettiklerini kaydetti.

Ateşkesin birçok ateşkes gibi umulduğu kadar uzun sürmediğini belirten Ortagus, ancak Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun iki ülkenin liderleriyle de telefon görüşmelerini sürdürdüğüne dikkat çekti. Sözcü, bu durumun da Başkan Donald Trump’ın, Dışişleri Bakanı Pompeo ve yardımcısı Begin’in sürecin idare edilmesine ne kadar önem atfettiğini gösterdiğini kaydetti.

Ortagus, "Her iki tarafın da ateşkese uymasını istiyoruz, barışçı bir çözüm istiyoruz. Bu çatışma Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından bu yana devam ediyor, yani yeni bir sorun değil. Bu sorun onlarca yıldır süren bir miras. Yoğun bir diplomatik perspektifle, Dışişleri Bakanı Pompeo ve Bakan Yardımcısı Begin aracılığıyla konuya müdahil olmaya devam edeceğiz ve tarafların verdikleri sözlere bağlı kalmalarını sağlamaya çalışacağız" dedi. Ortagus, ABD’nin Minsk Grubu çerçevesinde de çözüm çabalarının parçası olduğunu hatırlattı.

"HAYAL KIRIKLIĞI"

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki Dağlık Karabağ çatışmasının sonlandırılması amacıyla 23 Ekim’de başkent Washington’da iki ülkenin dışişleri bakanlarıyla ayrı ayrı görüşmüştü.

Üç ateşkesten sonuncusu üzerinde geçen hafta Washington’da anlaşmaya varılmıştı ancak bu da uzun ömürlü olmadı. ABD Başkanı Donald Trump, çatışmaların yeniden hız kazanmasını “hayal kırıklığı” olarak nitelerken, Dışişleri Bakanı Mike Pompeo de iki tarafı diplomatik çözüm için çaba göstermeye çağırdı.

Sözcü Ortagus’a Türkiye’deki ABD temsilciliklerinin durumu ve güvenlik tehditleri de soruldu. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, ABD vatandaşlarının, büyükelçilik çalışanlarının ve temsilcilikler çatısı altındaki herkesin güvenliğinin Washington için birincil öncelik olduğunu söyledi; dünyadaki bütün temsilciliklerinde kaygı verici bir haber alındığında ABD vatandaşlarına hemen uyarı yapıldığını kaydetti.

Son güvenlik uyarısının yapılma nedeni olarak terör saldırısı ve adam kaçırma konusunda alınan ciddi istihbaratı gerekçe gösteren Sözcü "Bu nedenle ABD vatandaşlarını uyarmak istedik. Bu uyarı hala geçerli. Durumu izlemeye devam edeceğiz. Türk hükümetinden de bu konuda şu ana kadar destek gördük" diye konuştu.

ABD büyükelçiliklerine ev sahipliği yapan her ülke hükümetinin, o elçiliğin güvenliğini sağlama yükümlülüğü olduğunu hatırlatan Ortagus, Türkiye’nin bir NATO üyesi ve ABD’nin müttefiki olduğunu hatırlattı ve ‘‘Güvenlik tehditlerini ciddiye aldıklarını biliyorum’’ dedi.

Ortagus Türk hükümeti için ‘‘IŞİD’i yok etmeye çalıştığımızda da IŞİD koalisyonuna çok müdahillerdi ve bu konuda da yine işbirliği içindeler’’ diye konuştu.