TÜİK, Türkiye genelinde işsizlik rakamlarının, Temmuz, Ağustos, Eylül aylarını kapsayan Ağustos döneminde, geçen yılın aynı dönemindeki yüzde 11.1 düzeyinden, yüzde 14'e yükseldiğini açıkladı. Fakat DİSK-AR’ın raporuna göre geniş tanımlı işsizlik yüzde 21’e ulaştı. En yoğun artış genç ve kadın işsizliğinde gerçekleşti.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR) Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) 15 Ekim 2019 günü açıkladığı Temmuz 2019 dönemi Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçları ile SGK Temmuz 2019 verilerini değerlendirdi.

Raporda daralan sanayi üretimi ile istihdamın da daraldığı belirtilerek, “Ekonomik kriz ve sanayi üretimi ile büyümedeki daralmaya paralel olarak istihdamda da daralma devam ediyor. Dolayısıyla sadece işsizlik artmıyor istihdamda da büyük bir daralma yaşanıyor. Temmuz 2018’de 28 milyon 721 bin olan mevsim etkisinden arındırılmış istihdam 728 bin kişi azalarak Temmuz 2019’da 27 milyon 993 bine geriledi” denildi.

GENÇ İŞSİZ SAYISI 1,5 MİLYONU AŞTI

Odatv'nin haberine göre, Genç işsiz sayısı 2005 yılından bu yana en yüksek düzeye ulaştı. 2005’te 926 bin olan genç işsiz sayısı, 2009 krizinde 1 milyon 176 bine yükselmişti. 2018 krizi öncesinde 900 bin seviyesine gerileyen genç işsizliği krizle birlikte sert bir tırmanışla 1 milyon 508 bin düzeyine yükseldi.

Genç ve kadın işsizliği zirvede

Temmuz 2019’da da son 1 yıla göre en fazla artış yine genç işsizliği ve kentsel genç kadın işsizliğinde görüldü. Genç ve kadın işsizliği hem düzey hem de artış hızı olarak ilk sıralarda yer almaya devam ediyor. Mevsim etkisinden arındırılmamış genç işsizliği 7,2 puan artarak yüzde 19,9’dan yüzde 27,1’e yükseldi. Mevsim etkisinden arındırılmamış kadın işsizliği yüzde 2,4 puan artarak 14,3’ten yüzde 16,7’ye yükseldi.

Genç kadın işsizliği 7,7 puan artarak yüzde 25,6’dan yüzde 33,3’e yükseldi. Tarım dışı genç kadın işsizliği ise en yüksek işsizlik türü olmaya devam ediyor. Temmuz 2018’de yüzde 32,2 olan tarım dışı genç kadın işsizliği Temmuz 2019’da rekor bir seviyede, yüzde 41,2 olarak gerçekleşti. Ne eğitimde ne istihdamda olanların (NEET) oranı ise geçen yılın aynı dönemine göre 1,7 puan artarak yüzde 29,4 olarak gerçekleşti.

DİSK-AR’ın ortaya koyduğu veriler şöyle:

Genç işsizlik oranı yüzde 23,7

Tarım dışı genç kadın işsizliğinde oran yüzde 41,7

İşsiz sayısı 1 milyon 82 bin kişi arttı (mevsim etkisinden arındırılmış)

Dar tanımlı işsizlik yüzde 11’den yüzde 14,3’e yükseldi (mevsim etkisinden arındırılmış)

Geniş tanımlı işsizlik yüzde 21

 geniş tanımlı işsiz sayısı 7 milyon 364 bin

Tarım dışı işsizlik yüzde 16,7 (mevsim etkisinden arındırılmış)

İstihdam bir yılda 725 bin azaldı (mevsim etkisinden arındırılmış)

SİGORTALI İŞÇİ SAYISI BİR YILDA 547 BİN AZALDI

DİSK-AR raporun sonunda işsizliğin azaltılması ve istihdamda kalıcı ve güvenceli artış sağlanması için önerilerini sundu:

“‘Herkesin çalışması için, herkesin daha az çalışması’ ilkesi doğrultusunda haftalık çalışma süresi gelir kaybı olmaksızın 37,5 saate, fazla mesailer için uygulanan yıllık 270 saat sınırı, 90 saate düşürülmelidir.

İstihdam artışlarında kamunun payı dikkate değerdir. Kamu istihdamının artırılması, kamuda eğreti ve güvencesiz çalışma biçimleri yerine, kadrolu ve güvenceli istihdam artışının sağlanması yaşamsal önemdedir. Kamu girişimciliği ve hizmetleri istihdam yaratacak şekilde yeniden ele alınmalı ve kamuda personel açığı derhal kapatılmalıdır.

İş başında eğitim adı altında çırak, stajyer, kursiyerlerin ve bursiyerlerin ucuz işgücü deposu olarak kullanılması uygulamasına son verilmelidir.

Uluslararası çalışma normları doğrultusunda herkese en az bir ay ücretli yıllık izin hakkı tanınmalıdır.

Güvencesiz çalışma biçimlerine son verilmeli, tüm taşeron işçilere kadro verilmelidir. Kamu taşeron işçileri kamu işçisi olarak kadroya alınmalıdır.

Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) “insana yaraşır iş” yaklaşımı temelinde herkese güvenceli ve nitelikli işler sağlanmalıdır.

Sendikal hak ve özgürlüklerin kullanımı güvence altına alınmalı, sendikal barajlar kaldırılmalı, herkesin sendika hakkını özgürce kullanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

Toplum yararına çalışma programları kapsamında çalıştırılanlar daimî işçi statüsüne geçirilmelidir.

İşsizlik Sigortası Fonunun amaç dışı kullanımına son verilmelidir.

İşsizlik sigortasından yararlanma koşulları iyileştirilmelidir. Son üç yılda 600 gün çalışma koşulu kriz döneminde 180 güne indirilmelidir.

Kadın istihdamının artırılması ve işsizliğinin azaltılması için işgücü piyasalarındaki cinsiyetçi uygulamalara son verilmeli, ev içi bakım hizmetleri devletin gereken nitelikli, yaygın ve ücretsiz bakım hizmetlerini sağlaması ile kadının üzerinden alınmalıdır.”