Kapitalizm ile iç içe yaşayan kesimler için dikkat çeken değerlendirmelerde bulunan Lüfü Oflaz, 'Süslüman'ların, 'Süsyal demokrat'ların ve 'süsyalist'lerin pek bir farkı olmadığını kaydetti.

Yazar Lütfü Oflaz, Independent Türkçe'de "Süslüman, süsyalist, süsyal demokrat; hepsi birbirinden berbat!" başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Süs ve gösteriş içerisinde yaşayan Müslümanlara tepki gösteren Oflaz, "Bunlar her şeyin en süslüsüne, en gösterişlisine, en şatafatlısına, en pahalısına sahip olmak istiyorlar. İstiyorlar ki en gösterişli, en pahalı evlerde otursunlar. İstiyorlar ki en gösterişli, en pahalı arabalara binsinler. İstiyorlar ki evlerini, işyerlerini en gösterişli, en pahalı eşyalarla döşesinler. Kısacası, her şeyin en gösterişlisini, en pahalısını kullanır hale gelsinler" ifadelerini kullandı.

Oflaz, şatafat içerisinde yaşayan Müslümanları "Süslüman" ifadesi ile nitelendirirken Müslümanların kapitalizm ile iç içe yaşamasına tepki gösterdi.

Oflaz, konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı:

Kapitalizm sadece kendini düşünmek, kendisi için yaşamaktır.

Toplumcu olmamaktır.

Kapitalist vari yaşayıp da kendilerine “Müslüman” diyenler aslında süslümandır!

Kapitalist vari yaşayıp da kendilerine “Müslüman” diyenler aslında abdestli kapitalisttir.

Peki kapitalist vari yaşayıp da kendilerine “sosyalist” diyenler nedir?

'SÜSLÜMAN', 'SÜSYALİST' VE 'SÜSYAL DEMOKRAT'LARIN PEK FARKI YOK"

Independent Türkçe'de yayınlanan yazısında dikkat çeken ifadeler kullanan Lütfü Oflaz, kapitalizm ile iç içe yaşayan sosyalist ve sosyal demokratları da hedef aldı. Oflaz, kapitalist vari yaşayan sosyalistler için 'süsyalist', sosyal demokratlar için ise 'süsyal demokrat' nitelendirmesinde bulundu.

Lütfü Oflaz, 'Süslüman'ların, 'Süsyalist'lerin ve 'Süsyal demokrat'ların ortak özelliklerini olduğunu vurgularken dikkat çeken sözler sarf etti. Söz konusu kesimlerin birbirinden pek farkı olmadığını kaydeden Oflaz, üç kesimin de kapitalist gibi yaşadığını, yakınlarını kayırdığını ve devleti yandaşları için arpalık haline getirdiklerini söyledi. 

'Süslüman'ların, 'Süsyalist'lerin ve 'Süsyal demokrat'ların ortak özelliklerini yazan Lütfü Oflaz'ın yazısından bir bölüm şu şekilde:

Süslümanlar da süsyalistler de süsyal demokratlar da kapitalist gibi yaşıyor.

Süslümanlar da süsyalistler de süsyal demokratlar da yakınlarını kayırıyor.

Nitekim süslümanlar iktidara gelince damat, gelin, kız, oğlan, eş, kardeş, yeğen, kuzen, baldız, bacanak, kısacası aile saltanatı inşa etmediler mi?

Kendi yakınlarına da yandaşlarına da en ballı mevkiler, makamlar, kadrolar vermediler mi?

Devleti, belediyeleri yakınları, yandaşları için arpalık haline getirmediler mi?

Buna mukabil son belediye seçimlerinin kazananı süsyal demokrat belediye başkanları ne yapıyor?

Süslüman başkanlar ne yaptıysa, süsyal demokrat başkanlar da aynısını yapıyor.

Onlar da oğullarını, kızlarını, eşlerini, kardeşlerini, damatlarını, gelinlerini, yeğenlerini, kuzenlerini, baldızlarını, bacanaklarını, kısacası yakınlarını başkanı oldukları belediyelerde mevki makam sahibi yapıyor.

Onlara en ballı işleri veriyor.

Sonuçta bu konuda süslümanın da süsyal demokratın da zihniyeti aynı.

Yok aslında birbirlerinden pek farkları.

Devleti, belediyeleri ele geçirince aile saltanatı, yakın-yandaş saltanatı kuruyorlar.

Toplum için değil kendileri, aileleri, yakınları, yandaşları için çalışıyorlar.

İşi ehline vermeyip yakınlarına, yandaşlarına veriyorlar.

Onun içindir ki ben bir yöneticinin, bir insanın ne dediğine değil ne yaptığına, nasıl yaşadığına bakarım.