Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, düzenlediği basın toplantısında önemli değerlendirmelerde bulundu.

Saadet Partisi Lideri  Lideri Karamollaoğlu, basın toplantısında net konuştu:

Saadet Partisi  Genel Başkan Temel Karamollaoğlu, haftalık olağan basın toplantısında gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Partisinin genel merkezinde gerçekleşen toplantıda Karamollaoğlu, konuşmasına Pazar günü  İstanbulTaksim’de gerçekleşen terör saldırısını lanetleyerek başladı. Saldırıda hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet dileyen Karamollaoğlu, yaralılara şifa, yakınlarına ise başsağlığı diledi. “Emzikli bebekleri dahi hedef alan terör örgütlerini, siyaset ile şiddet ve terör mefhumlarını birlikte düşünenleri, buna alet olanları ve tüm işbirlikçilerini lanetliyorum!” diyerek konuşmasına devam eden Karamollaoğlu, “Terör ile insanlık, şiddet ile vicdan, patlama ile siyaset kelimelerinin aynı cümle içerisinde kullanılır hale gelmesi bile acı vericidir, kabul edilemez bir durumdur. Öncelikle ‘ama’sız ve ‘fakat’sız herkes bunu böyle bilmeli, böyle kabul etmelidir. Ardından da elbette, kamuoyunun zihninde oluşan tüm soru işaretleri de giderilmelidir. Sınır güvenliğinden, aksayan istihbarat ve emniyet zafiyetine kadar her sorun mutlaka cevaplandırılmalıdır. Teröristlerin ayakkabı numaralarını dahi bildiklerini iddia  edenler, bu hain saldırıyı gerçekleştirenlerin kim olduğunu da herhalde biliyorlardır, bilmeleri gerekir. ‘Mesaj alındı’ cümlesini kuranlar, hangi mesajları aldıklarını ve bunun karşılığında hangi adımları atacaklarını ne zaman açıklayacaklar? Elbette insanlarımızın zihninde daha çok soru ve ayrıntılar  var; ancak bu ifade ettiğim konular aydınlatılması ve cevaplarının tatmin edici şekilde verilmesi gerekir. Zira bu alçak saldırı, ‘hesabını soracağız’, ‘en ağır şekilde karşılık vereceğiz’ gibi artık sıkça tekrarlanan rutin ifadelerle ve klasik açıklamalarla geçiştirilemez” dedi.

“BÜTÜNCÜL BİR BAKIŞLA TEDBİRLER ALINMALIDIR”

Hem kamuoyunun sağlıklı bir şekilde aydınlatılması hem de bu tür acıların tekrar yaşanmaması için bütüncül bir bakış açısıyla tedbirlerin alınması gerektiğini kaydeden Karamollaoğlu, “Meselelere bütüncül bakabilmek olmazsa olmazdır. Zira terör; dış politika, adalet, eğitim ve ekonomiden bağımsız düşünülemez. Bu konuların herhangi birindeki zafiyet, bir diğerini etkilemekte; bir yerde yapılan bir yanlış, diğer tüm sonuçları etkilemektedir. Bugün hâlâ terörü konuşuyorsak, yıllarca evvel yapılan ve bugün hâlâ tekrar edilen hatalar görmezden gelindiği içindir. Bugün canımız bir kez daha yandıysa, 2000’lı yılların başında Irak ve Afganistan’a  ABD müdahalesine yeşil ışık yakanların ve BOP’a figüran olanların hatalarının sonuçlarındandır. İstanbul’un kalbinde bombalar patlıyorsa hâlâ, bunlar Suriye’ye düşen bombalardan bağımsız düşünülemez” diye konuştu.

“HIZLI VE KALICI ÇÖZÜMLER ÜRETMELİYİZ”

“1969’dan beri  ‘Önce Ahlak ve Maneviyat’ derken, burada oluşacak tahribatın her şeyi etkileyeceğinin bilinciyle söylüyoruz” diyerek konuşmasına devam eden Karamollaoğlu, “Ahlaki ve manevi değerlerimizin yozlaşması; adaletsizliğe, eğitimsizliğe, yoksulluğa, yolsuzluğa, teröre ve dış politikada tavizlere yol açmaktadır. Bu nedenle, burayı ihmal edemeyiz, asla da etmemeliyiz. Altını bir kez daha çizerek ifade ediyorum: Meselelerimizi bir bütün olarak ele almalı, hiçbir alanı ihmal etmeden hızlı ve kalıcı çözümler üretmeliyiz. Zira insan bir hedefe kilitlendiğinde ister istemez bir gözünü kapatıyor. Bu nedenle, etrafında olan biteni bir bütün olarak göremez. Bu sebeple dikkatli olmak mecburiyetindeyiz. Aynı anda birden çok hedefe kilitlenmeye ve bir bütün olarak politikalarımızı planlamaya ihtiyacımız var. Bizler, Millî Görüşçüler olarak, Saadet Partisi olarak sorumluluklarımızın farkındayız.  Sırtlandığımız yükün ne kadar ağır ve kıymetli olduğunun idraki içindeyiz. Biz, hayatta karşılaştığı her meseleyi; ‘seçimde oy getirir mi?’ ölçüsüne vuranlar gibi olamayız” dedi.

“EN UFAK HATA, ZİNCİRLEME SIKINTILARA NEDEN OLUR”

Karamollaoğlu, konuşmasına şu şekilde devam etti: “Eğitim alanında yapılan küçük bir hata, diğer tüm alanlarda büyük problemlere neden olur. Adalet duygusunu zedeleyecek en ufak hareket, telafisi mümkün olmayan acılara sebep olur. Ekonomide düzeltilmeyen bir problem, tahmin etmeyeceğiniz zincirleme sıkıntılara yol açar. Dış politikada şahsiyetli bir duruştan verilecek en ufak taviz ise; sadece ülkemizi değil, bölgemizde ve yeryüzü üzerinde milyonlarca insanı olumsuz etkileyecek kadar kritik gelişmelere sebebiyet verir. Bu nedenle biz; adalet derken, sadece mahkemelerde davaların doğru ve çabuk sonuçlanmasından bahsetmiyoruz. Ekonomi derken, sadece enflasyondan ve döviz kurundan bahsetmiyoruz. Eğitim derken, sadece okul binalarından bahsetmiyoruz. Şahsiyetli bir dış politika derken ise, asla ama asla sembolik fotoğraflardan, boyla posla verilen pozlardan bahsetmiyoruz.”

“SİYASETİN İLKELER ÜZERİNDEN YAPILABİLECEĞİNİ GÖSTERDİK”

Millet İttifakı olarak 6 siyasi parti olarak çıktıkları yolda kararlılıkla yürüdüklerinin altını çizen Karamollaoğlu, “14  Kasım Pazartesi günü, 2’nci turun 2’nci toplantısını Deva Partisi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirdik. Başta ev sahibi Sn. Ali Babacan olmak üzere, değerli genel başkanların her birine bu süreçte gösterdikleri hassasiyet, gayret ve nezaket için teşekkür ediyorum.  Siyasetin ilkeler üzerinden yapılabileceğini gösterdik. Ülkemiz için, ortak sorunlarımız karşısında ortak sorumluluklarımızı kuşanabileceğimizi gösterdik; bundan büyük memnuniyet duyuyoruz. 8’inci ayını geride bıraktığımız bu süreçte karşılıklı gösterilen dikkat ve rikkat, seçime kadar olan süreç ve seçimin ardından yaşayacağımız dönem için topluma güven ve umut vermektedir. Birçok stres testinden birlikte başarıyla geçtik, yol haritamız ortaya çıktı, yapacaklarımızın alt yapısı da neredeyse bitti; emin olun, şimdi işimiz 8 ay öncesine göre çok daha kolay... Önümüzdeki süreçte; kişiler üzerinden siyaset yapanlar dahi, ilkeler üzerinden siyaset yapmanın gereğini ve faydasını anlayacaklardır diye ümit ediyorum” diye konuştu.

“YARININ TÜRKİYE’Sİ İÇİN ÇALIŞIYORUZ”

Yarının Türkiye’si için çalıştıklarını vurgulayan Karamollaoğlu, “Gerçi 8-9 aydır hiç usanmadan ‘masa dağıldı, dağılıyor, dağılacak’ diyenler anlar mı; bilmiyorum. Zira 9 aydır bu masanın dağılacağını umanlar, bir kez daha hayal kırıklığına uğramışlardır. Biz ise yolumuzda kararlı bir şekilde ilerliyoruz. Hepimizin ortak heyecanı ve ortak motivasyonu, Türkiye’nin geleceğidir. Yarının Türkiye’si için çalışıyoruz ve buradan bir kez daha söz veriyoruz: ‘Yarının Türkiye’sinde; herkesin hakkını gözeten adil bir anayasa olacak. Toplumun tüm kesimlerinin huzur, barış ve güven içinde yaşamasını temin edecek bir hukuk sistemi olacak. Fikir, düşünce ve inanç özgürlüğünü mutlak surette teminat altına alan bir hürriyet ortamı olacak. Birilerinin değil, topyekûn milletin refahının yükseldiği üretken, yaygın ve güçlü bir ekonomi olacak” diye konuştu.

“PROBLEMLERİMİZİN ÇÖZÜMÜ, ZİHNİYET VE SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİ İLE MÜMKÜNDÜR”

“Öyle ümit ediyoruz ki Türkiye’mizin 13. Cumhurbaşkanı bu masanın belirleyeceği isim olacaktır” diyen Karamollaoğlu, açıklamalarına şu şekilde devam etti: “Ayrıca bu masa etrafında bir araya gelen siyasi partilerin, parlamento aritmetiğinde de güçlü bir çoğunluk elde ederek, ülkemizin problemlerine hızlı ve kalıcı çözümler üreteceğine inanıyorum. Toplantımızın başında da ifade ettiğim gibi, meselelerimizi bir bütün olarak ele almak mecburiyetinde olduğumuzu biliyor ve buna göre politikalarımızı oluşturuyoruz. Kısaca, meselelerimizin çözümünün ancak iktidar olma, anlayış, zihniyet ve sistem değişikliği ile mümkün olduğunun farkındayız. Ekonomide enflasyonla, işsizlikle, yolsuzluklar ve yoksullukla mücadele etmek mümkündür; ancak zihniyet değişmelidir. Adaletsizliklerin, haksızlık ve hukuksuzların önüne geçmek mümkündür; ancak önce sistem değişmelidir. Tarımda, eğitimde, sanayide, sağlıkta ve diğer tüm alanlarda problemlerimizin çözümü mümkündür; ancak önce anlayış değişmelidir. Zira kaynak var, imkan var, kadro var; yapılmak istendiği takdirde ihtiyacımız olan her şey var” diyen Karamollaoğlu, “Ülkemiz oldukça zengin, milletimiz ise fazlasıyla kabiliyetlidir; sadece iş başına gelenlerin öncelikleri ve tercihleri bu yönde olmalıdır. Hem her şey ‘var’, hem hiçbir şey ‘yok’ duygusunu veren bu tabloyu değiştirmek için, zihniyet değişikliğine ihtiyacımız olduğunu tekrar tekrar söylemekten vazgeçmeyeceğiz. Aziz milletimizin bu seçimde bu kritik kararı vereceğine inanıyoruz, bunun için de hem seçimlere hem de iktidara hazırlık çalışmalarımızı 7/24 azim ve kararlılıkla sürdürüyoruz. Saadet Partisi olarak, yeni dönemde üzerimize düşen sorumlulukları bihakkın yerine getirebileceğimize inanıyor; kıymetli vatandaşlarımızın da böyle bir beklenti içinde olduğunu görüyoruz. Kararlıyız; bu çarpık düzeni, bu yanlış zihniyeti hep birlikte değiştireceğiz!” dedi.