Son zamanlarda gündemde tutulan iddialardan biri de, Ak Parti ve CHP’nin başını çektiği ittifaklara alternatif olarak üçüncü bir ittifakın doğacağı. Sürekli olarak dillendirilen iddiaya göre, Saadet Partisi, İYİ Parti, Demokrat Parti, Gelecek Partisi ve DEVA Partisi bu ittifakın içinde olacak.

Son zamanlarda gündemde tutulan iddialardan biri de, Ak Parti ve CHP’nin başını çektiği ittifaklara alternatif olarak üçüncü bir ittifakın doğacağı. Sürekli olarak dillendirilen iddiaya göre, Saadet Partisi, İYİ Parti, Demokrat Parti, Gelecek Partisi ve DEVA Partisi bu ittifakın içinde olacak.

Söz konusu iddia Karar TV’ye açıklamalarda bulunan Saadet Lideri Temel Karamollaoğlu’na soruldu.

Temel  Karamollaoğlu, yeni partilerle ittifaka olumlu sinyal vererek şöyle konuştu:

‘Arkadaşlarımızın kurduğu partilerin tüzüklerine, programlarına baktığımız zaman her noktada bağdaştığımızı söylememiz mümkün değil ancak belli noktalarda, mesele adelet, hürriyetler, şeffaflık, liyakat gibi noktalarda ‘Biz vebale giremeyiz’ dediler ve ayrıldılar.

Bizim ekonomi politikamız onlarla yüzde 100 örtüşür dememiz mümkün değil. ‘Sanayileşme politikamız aynıdır’ dememiz mümkün değil. ‘Batı ve İslam ülkeleriyle olan münasebetlerimizde aynı görüşteyiz’ dememiz mümkün değil ama AK Parti’den ayrılan arkadaşlarla anlaşma ihtimalimiz daha yüksek. Onlar konuşmaya, müzakereye açıklar.

Onlarla henüz partilerini kurmadan önce oturup defaatle konuştum. Fikirlerini aldım, düşüncelerimi söyledim. Partileşme safhasına girdiklerinde de gittim, ziyaret ettim, tebrik ettim. Türkiye’de bir diyalog olmasına ihtiyaç var. Sizinle her noktada aynı düşünmeyen insanları sadece düşman gibi yaftalarsanız o zaman Türkiye yaşanmaz bir ülke haline gelir.'

Karamollaoğlu, Saadet Partisi’nin yeni partiler ve İYİ Parti ile birlikte yeni bir ittifak kuracağına yönelik iddiaya, “Bu tip iddialar her zaman olur, olacaktır da. Ama ben bu görüşmeler neticesinde nasıl bir tablo ortaya çıkar şimdiden söylemem doğru değil. Ben Türkiye’de kamplaşmanın ortadan kalkması gerektiğine inanıyorum. ‘Bu kamplaşmanın tüm kabahati bir noktada’ demek de doğru değil. Sağcı diye tarif edilen, muhafazakar diye tabir edilen, yerine göre İslamcı diye tarif edilen bir kesim var. Bir de milliyetçi, sosyal demokrat, solcu diye tarif edilen kesim var. Özellikle bu noktada, özellikle sosyal demokratlara sesleniyorum; “Arkadaşlar, Müslümanlıkla aranızdaki köprüleri yeniden inşa etmeye çalışın. İslam sanki bir düşmanmış, Müslümanca yaşayan bir insanla oturup konuşmak mümkün değilmiş gibi bir intibayı kenara bırakın ve siz de bir adım atın” diye yanıt verdi.