MAK Danışmanlık, 12 Aralık - 22 Aralık 2019 tarihleri arasında “Siyasi Tercihler, Toplumsal Gündem Ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Araştırması” üst başlığı ile Türkiye genelinde 5.700 kişi ile yüz yüze görüşmeler yaptı.

Araştırma, 30 büyükşehirin tamamında ve büyükşehir olmayan 30 ilde seçmenin on binde biri ile kota uygulamalı olarak yapıldı. Yapılan araştırmada 5.700 kişi (57 milyon seçmenin on binde biri) Türkiye kotasını tamamlama adına gidilmeyen illerin seçmen kotası çalışma yapılan illere ilave edildi.

Çalışmada toplumun sosyo-kültürel ortalamasına uygun doğru ve yeterli denek belirleme Olasılıklı Örnekleme bu deneklere bağlı olarak verilerin çoklu analizler için soruların ölçümlenmesinde “likert metodu” kullanıldı. Saha çalışmasında % 1.2 yanılma / hata payı ile değerlendirme yapıldı.

Araştırmaya katılanların yüzde 53.5’ini erkek, yüzde 46.5’i ise kadınlar oluşturdu.

BAZI DENEKLER BİLGİ VERMEKTEN KAÇINDI

Araştırmaya katılanların büyük çoğunluğu isim soy isim / TC kimlik Numarası/ Telefon numarası vermekten imtina ettiklerinden beyanları esas alınarak sadece isimleri ve soru formunda yer alan demografik bilgileri değerlendirildi.

AKP’NİN OY ORANI YÜZDE 32,2

Yapılan araştırmada sorulan "Yarın seçim olsa oyunuzu hangi partiye verirsiniz?" sorusuna Türkiye genelinde verilen cevaplar; kararsızların matematiksel dağılımı yapılmaksızın AKP 32.2, CHP 21.1, MHP 10.2, İYİ Parti 10.1, HDP 8.4 oldu.

Kararsız seçmen oranı ise yüzde 13 olarak tespit edildi.

AKP’DE CİDDİ BİR TABAN KAYMASI VAR

MAK Araştırma Şirketi’nin değerlendirmesine göre; 13 puanlık kararsız seçmen oranı, önemli oranda AKP’den kopup başka partilere gitmeyen kararsızda kalan seçmeni göstermektedir. Bu kararsız seçmen; yeni kurulacağı deklere edilen partilere mi, mevcut partilere mi kayar ya da seçime doğru AKP toparlar mı onu bilemiyoruz. Ama şu an için görülen AKP’de ciddi bir taban kayması var.Bu araştırmada kararsızların ağırlıklı AK Partili seçmen olduğu dikkat çekicidir. Türkiye genelinde bu araştırmaya yansıyan yüzde13’lük kararsız seçmen oranı 24 Haziran Genel seçimleriyle mukayeseli incelendiğinde önemli oranda Ak Parti’den kopmuş ama halen bir başka partiye karar kılmamış seçmen olduğunu söyleyebiliriz.

YENİ PARTİYE İHTİYAÇ VAR MI?

Yapılan araştırmada sorulan “Size göre yeni bir partiye ihtiyaç var mı?” sorusuna verilen cevaplara göre bir artış göze çarpıyor.

MAK Araştırma’nın değerlendirmesine göre; yeni parti arayışı normal şartlarda seçim öncesi dışında ortalama her dönemde % 30 civarında olur. Bu dönemde bu oran biraz daha yukarılara çıkmış görülmektedir. Her parti tabanının bir kısmı yeni parti arayışını zaman zaman ifade ederken bu dönem bu yöndeki talep Ak Parti tabanında yoğunlaşmıştır.

 

Anayasa değişikliği ile kabul edilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin oylandığı 16 Nisan 2017’de yapılan referandumda evet oyu mu, hayır oyu mu vermiştiniz?

Bu soru günümüzün en çok tartışılan politik konuları arasında yer alan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne toplumsal desteği ölçmek adına uygulanan KOTA sorusudur. Bu sorunun 16 Nisan 2017 verilerine en yakın verilerden oluşması mukayese için önemlidir. Bu sorudan hemen sonra soracağımız soru ile aradaki fark toplumsal desteği çok anlaşılabilir bir veri ile ortaya koyacaktır.

 

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini başarılı buluyor musunuz?

Her ne kadar her sistem değişikliğinin toplumsal içselleşme süreci sancılı olsa da; genel kabul oranlarındaki düşüş % 1-2 oranından fazlaysa ya sistemde ya da sistemin toplum tarafından anlaşılmasında sorun var demektir. Bu noktada toplumun genelini ilgilendiren bir konuda politikacıların yaklaşımları zaman zemin entegrasyonuna bağlı olarak değişebilmelidir.

Avrupa Birliği’ne girme konusunda İngiltere halkının tercihi ile bu birlikten çıkma (BREXİT) konusundaki iradesi ve İngiliz politikacıların bu iradenin gereğini yapma çabası; sistemsel değişiklikleri belirleme de toplum tercihlerine siyasilerin saygılı davranmalarını gösteren iyi bir örnektir.

 

Size göre “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” şu anki uygulama biçimiyle devam mı etmeli bir revizyon / değişim / düzenleme yapılmalı mı?

Benzer soruları sorarak araştırmaya katılanların hem soruyu doğru anlayıp anlamadıklarını hem de farklı soru biçimlerine verdikleri cevaplarla aynı sonucun çıkıp çıkmayacağını anlamaya çalıştık. Katılımcılar çapraz sorularla yaptığımız ölçümlemelerde aşağı yukarı aynı cevaplarla kararlı bir duruş ortaya koydular.

Buradaki eleştiri asla mevcut konumlardaki yöneticilerin başarı / başarısızlık ölçümlemesi sonucuna yönelik değildir. Mesele toplumun “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”ni sistem ve işleyiş olarak değerlendirmesini ölçümleme amaçlıdır.

Toplum Bugünkü sistemde değişikliği söylerken eski sistemi değil “eski sistemdeki yanlışların giderildiği bir güçlendirilmiş parlamenter sistem” istemektedir. Bu noktada Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni başarılı bulan siyasiler bu sistem başarılı ise; bu sistemin başarısını topluma yeterince anlatamamışlar demektir.

 

Yarın yeniden referandum yapılsa; Parlamenter Sistemi mi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini mi tercih edersiniz?

Bu soruya doğrudan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi mi? Parlamenter Sistem mi? Şeklinde şıklar sunmak ya da evet / hayır tercihli butonlar koymamız mümkünken katılımcıların alternatiflerini çoğaltarak araştırmayı değerlendirecek olan abonelerimizin toplumsal beklentilerin ayrıntılarını görmesini sağlamaya çalıştık. 

Çıkan sonuç referandumda ortaya çıkan sonucun çok ötesinde yeni sistemin toplumsal algı aşınmasına işaret etmektedir. Bu noktada toplumsal algı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine yönelik lehte görüş belirtenlerin sistem değişikliği sonrası sistemin artılarını topluma yeterince anlatamadıklarını göstermesi bakımından da önemlidir.

 

Size göre ülkemizin en önemli ve öncelikli çözülmesi gereken sorunu nedir?

Toplum ülkemizin en önemli ve öncelikli sorunları başlığı altında ilk sırada ekonomik sorunları ifade ederken ekonomik sorunlar başlığı altında; işsizlik, hayat pahalılığı vb. alt başlıkları ifade etmektedirler.

Adalet başlığı altında da yargıya güven, çok artan dava sayısı, ceza davaları, icra davaları vb. nde yaşanan sorunsal sıralanmaktadır.

Sosyal ve ahlaki sorunlar başlığı altında; kadın cinayetleri, intiharlar, gelir dengesizliğine bağlı sorunlar vs. ifade edilmektedir.

Suriyeliler ve göçmenler konusu da toplumun ülke sorunları arasında öne çıkardığı başlıklar arasında yer almaktadır.

Ülkemizin sınır ötesi operasyonları ve bu yöndeki çalışmalar da vatandaşın büyük desteğine rağmen endişe konuları arasında dikkat çekmektedir.

Sevindirici bir sonuç olarak; geçmiş yıllarda hep ilk sıralarda sayılan terör konusu ise başta kolluk kuvvetlerimiz, istihbarat ve emniyet tedbirleri ve bu yöndeki siyasi iradenin net duruşu sayesinde şimdilerde gündemden düşmüş durumdadır.