Davutoğlu'nun kurucusu olduğu İstanbul Şehir Üniversitesi'ne yönelik atılan adımlar eski Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'i de isyan ettirdi. Aynı zamanda üniversitenin yöneticisi olan Dinçer, “Ya bu haksızlığı hemen çözün ya da gelip üniversiteyi alın” dedi.

Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu AKP’den istifa edip yeni parti hazırlıklarını hızla sürdürüyor. AKP’den de Davutoğlu’na karşı hamleler geliyor.

Davutoğlu’nun kurucusu olduğu Bilim ve Sanat Vakfı’na ait İstanbul Şehir Üniversitesi’nin malvarlıklarına Halkbank tarafından tedbir konmuştu. İstanbul Şehir Üniversitesi 2017 yılında Dragos’taki yeni kampüsüne taşınmış ve arazideki 22 bina korunarak alan yenilenmişti. Bu alan için vakfın bağışçılarının katkıları dışında Halkbank’tan da yatırım kredisi çekilmişti. Halkbank yetkilileri ile üniversite yönetimi, ekonomik zorlukların yarattığı olumsuz durum nedeniyle 9 Ekim’de bir araya gelmiş ve yapılandırma planı hazırlamışlardı. Ancak 11 Ekim’de Halkbank’ın Şehir Üniversitesi’nin tüm malvarlıklarına tedbir koyduğu açıklanmıştı.

ESKİ MİLLİ EĞİTİM BAKANI TEPKİLİ: “YA BU HAKSIZLIĞI HEMEN ÇÖZÜN YA DA…”

Karar gazetesinin aktardığına göre; Şehir Üniversitesi’nin kampüs yatırımı için kullandığı 400 milyonluk krediye karşılık 1.2 milyar liralık teminatı kabul edilmedi. Kurumun mal varlığına tedbir konulduğu için hocaların maaşları bile ödenemedi. Üniversitenin faaliyetinin yargı eliyle engellenmesine en sert tepki AKP hükümetlerinde Milli Eğitim Bakanlığı yapmış olan üniversitenin Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Ömer Dinçer’den geldi: “Ya bu haksızlığı hemen çözün ya da gelip üniversiteyi alın.”

“BORÇLARIMIZI ÖDEYECEK KAPASİTEYE GELDİK”

Eski Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ömer Dinçer “Biz sonuç itibariyle her şeyi açık olan ve sözleşmelere dayalı olan bir borç aldık. Borcumuzu da inkar etmedik ve etmiyoruz. Borcumuzu ödeyeceğimize dair teminatlarımızı da sunduk. Öyleyse bize kanunun tanıdığı haklar tanınmalı. Aksi takdirde yapılacak çok fazla bir şey olmayacak. Bu sorunun çözümü için iki yol var. Ya bize hukuki haklarımızı kullanmak için izin verin, sorunlarımızı beraberce çözelim, çünkü borçlarımızı ödeyecek kapasiteye geldik. Yahut da öğrencilerimizi, öğretim üyelerimizi, üniversitemizin manevi şahsiyetini mağdur etmeyin, itibarını zedelemeyin gelip alın” dedi.

“BAŞARILI BİR ÜNİVERSİTEYE MÜDAHALE EDİLİYOR”

Halkbankası’ndan kampüs inşaatı için 300 milyon TL yatırım kredisi alındığını ve karşılığında 8 parselden oluşan kampüs arazisinin teminat olarak gösterildiğini belirten Dinçer, kararın hukuksuz olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:

“Sosyal bilimlere adanmış, başarılı bir üniversiteye müdahale ediliyor. Söz konusu 8 parselden sadece bir parsel üzerine açılmış bir dava olması, onun da temyiz sürecinin halen devam ediyor olmasına, diğer 7 parsel ile ilgili herhangi bir dava olmamasına ve ek teminat gösterilmesine rağmen Halkbank kredi teminatının riske girdiği iddiasıyla krediyi geri çağırmıştır. İhtiyati haciz kararını alan İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne de itirazda bulunulmuştur.”

Rektör Prof. Dr. Peyami Çelikcan ise dava sürecinin halen devam ettiğine dikkat çekerek, “Henüz netleşen bir karar yok ancak muhataplar dava bitmiş gibi davranıyorlar” diye konuştu.

“ŞAŞKINLIKLA, HAYRETLE, İBRETLE İZLİYORUZ”

Geçtiğimiz hafta Halkbank’ın tüm malvarlıklarına tedbir koyduğu İstanbul Şehir Üniversitesi davasında mahkeme, borcunun yaklaşık 3 kat fazlasını teminat gösteren Şehir Üniversitesi’nin teklifini kabul etmemişti. Üniversite ile Halkbank arasındaki anlaşmazlık mahkemeye taşınmış, geçen hafta görülen karar duruşmasında mahkeme tedbir kararının devamına karar vermişti. İstanbul Şehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Peyami Çelikcan karar için “Şaşkınlıkla, hayretle, ibretle izliyoruz. Bu kadar açık bir hukuki ihlal karşısında bile mahkeme tedbiri kaldırmama yolunu tercih etti” ifadelerini kullanmıştı. Davanın, İstinaf Mahkemesi’ne taşınacağı belirtilmişti.