Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş, TV5'te Bilali Yıldırım'ın 'Buyurun Başlıyoruz' programında gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Konuşmasına İstiklal Marşı'nın yazarı ve Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un vefatının sene-i devriyesi vesilesiyle başlayan Kurdaş, "Mehmet Akif Ersoy'a hem Milli Şairimiz diyoruz hem de kendisini İstiklal Marşı ile beraber anıyoruz. İstiklal Marşı bir bağımsızlığı ve bir gayeyi anlatan bir marştır. Aslında bir asır önce yazılsa da bugün hala geçerliliğini koruyan bir marş. Bu bakımdan aslında bütün dünyaya bir manifesto ve deklarasyon var. Ve bu milletin kodları bu diyoruz... İstiklal Marşı'nda 'Hakkıdır hakka tapan milletimindir istiklal' diyor, güce tapan değil. Hakkı ifade ediyor haktan da yaratılışa gidiyor. Bu açıdan Mehmet Akif Ersoy bu dizelerle bir yaşanmışlığı ve tecrübeyi aktarıyor. Böylesi bir tecrübeyi aktarmak Mehmet Akif Ersoy'u ölümsüzleştiriyor" dedi.

"FETVA KİTABIN ORTASINDAN VERİLİR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı kur korumalı TL mevduatı sistemi üzerinden Hayrettin Karaman'ın 'hibe' açıklaması yaptığı faiz tartışmaları konusuna tepki gösteren Kurdaş, şu şekilde konuştu:

"Bakın İslam iktidarın keyfine göre uygulamalarına göre şekil değiştirmez. İslam sağlam bir inançtır sağlam bir dindir. Cumhurbaşkanı Erdoğan 'Nass' diyor. Nass bir öyle bir böyle olmaz. İktidarda kim olursa olsun ister padişah, ister diktatör isterse demokratik bir yönetim olsun İslam her şart ve zeminde aynı şeyi söyler. Eğer faiz bir nass konusu ise İslam her şart altından aynı şeyi söyler. Yani faizin yükseği de alçağı da alçaktır. Bu bakımdan yüksek bir faiz Allah ve Resulü ile savaşmaksa düşük faiz uygulamak da Allah ve Resulüyle savaşmaktır. Günümüzde farklı fetva verenler ortaya çıktı. Politik duruma ve sosyal medya algısına göre bir de bakıyorsunuz fetva verilir fetva alınır oldu. Hoca dediğiniz insanların da bir gün önce dediğiyle bir gün sonra dediği arasında bir fark görüyorsunuz. Fetva duruma göre olmaz kitaba göre olur. Fetva da kitabın ortasından verilir kıyısından değil. Politik duruma göre şekil alınmaz."

"HAYRETTİN KARAMAN'I DİYANET İŞLERİ BAŞKANI YAPIN DA GÖRELİM?"

AKP yanlısı Hayrettin Karaman'ın bozuk fetvalar vermesi üzerinden sözlerine devam eden Kurdaş, şu şekilde devam etti:

"Hayrettin Karaman çok önemliyse, her söylediği geçerliyse buyun Diyanet İşleri Başkanı yapın. Neden kaç senedir yapmıyorsunuz? Türkiye'deki Müslümanlar Hayrettin Karaman gibi bir şahsı Diyanet İşleri Başkanlığı koltuğunda olmasını kabul etmez. Hatta daha ötesini söyleyeyim, Hayrettin Karaman'ın vermiş olduğu bu fetvalara paralel fetvalar verenler de kabul etmez. Bir dönem Hayrettin Karaman'a reddiye yazanlar bile destekliyor olabiliyor. O zaman her dediği geçerliyse Hayrettin Karaman'ı Diyanet işleri Başkanı yapın da görelim!"

"İSLAM GÜNCELLENMEZ İSLAM ZATEN GÜNCELDİR"

"Dinimizi AKP'nin icraatlarına uygulamaya çalışan çevreler var" diyen Kurdaş, şu şekilde konuştu:

"Bugün Türkiye'de de dünyada da ılımlı İslam projesi yürüyor. Sayın Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde 'Hatta ben biliyorum, bazı hoca efendiler bizi tefe koyacak ama İslam güncellenmelidir' gibi açıklamalarını hatırlatırım. Sayın Erdoğan'ın dün 'Nass' deyip bugün de faizi bütçe ile garanti altına alması ve milletin parasını faizde tutmasına neden olacak süreçleri izliyor. Ne adına Müslümanlar adına, cemaatler adına. Kimse kusura bakmasın bugün hoca efendiler bile ses çıkartamıyorsa İslam'ı güncelleme ekonomik olarak da güncelleme süreci bir şekilde devam ediyor. Tıpkı LGBT'yi İstanbul Sözleşmesi'ni 6284'te sosyal doku olarak güncelleme çalıştıkları gibi faizin de helalleşmesi meselesiyle de İslam'ı güncellemeye çalışıyorlar. Fakat İslam güncellenmez, İslam zaten çağdaştır. İslam bütün zamanlarda bütün çağlar da yaşar."

"İSLAM'A DÜŞMANLIK SADECE SEKÜLER DİLLE OLMAZ..."

Faiz tartışmaları üzerinden 'Ilımlı İslam Projesi'ne de değinen Kurdaş, şu şekilde devam etti:

"İslam düşmanlığı illa seküler bir dille yapılmaz. Tehlikeli olanı da Müslümanlar aracılığıyla İslam ile savaşmaktır. Ayetlerle İslam ile savaşmaktır, hadis ile İslam'la savaşmaktır. Bugün faizci sistemi yerleştiren bir iktidar var, ona destek vermeye gayret eden besleme bir ulema kesimi oluşuyor."

"KAVRAMLARIMIZIN İÇİ BOŞALTILARAK İSLAM'LA MÜCADELE EDİLİYOR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı kur korumalı TL mevduatı sisteminin sömürü olduğunu ifade eden Kurdaş, Erdoğan'ın kendisiyle çeliştiğini ifade ederek şu şekilde devam etti:

"Sayın Cumhurbaşkanı bir taraftan, üretim ve istihdam diyor öbür taraftan da herkes parasını bankada tutsun. Kur korumalı TL mevduatı demek: millet parasını banka da tutsun demek. Halbuki üretim ve istihdam demek 'millet bankadan çeksin üretime yönlendirsin' demektir. Yani fabrikaya yeni iş sahaları açmaya yönelsin demektir. Tam tersi bugünkü yaklaşım faiz gelirini, döviz karşısındaki kaybını, Hazine'den vergilerimizden almak demek, 'insanlar gitsin parasını bankada tutsun' demektir... Bizim kavramlarımız içi boşaltılıyorsa ben buna İslam ile mücadele derim faiz ile mücadele demem. Bu bakımdan bunlar faiz lobisine darbe vurmuyor, yozlaşmaya neden oluyor."

"YAHUDİ'YE NEDEN PROTOKOL UYGULANMIYOR"

Geçtiğimiz aylarda Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun Beştepe'de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesine dair fotoğraf ile Erdoğan'ın Yahudi Hahamlarla Beştepe'de protokolleri yok sayan görüntüsünü karşılaştıran Kurdaş şu ifadeleri kullandı:

"Protokol ise bu herkese uygulanır. Sadece Sayın Karamollaoğlu'na değil diğer misafirlere de protokol uygulanıyor. Bu protokol Yahudi'ye neden uygulanmıyor. Ve aynı yerde protokol hiçe sayılmış. Bu fotoğrafa yorum yapmayayım fotoğraf zaten yorumunu yapıyor."