MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın bizzat kendi yaptığı mülakatla özel kalem müdürlüğü koltuğuna oturttuğu MİT’çinin teşkilat kimliğine, Fetullah Gülen’in dua okuduğu bilgisi ortaya çıktı.

Deneyimli gazeteci Toygun Atilla’nın, “İFŞA” adlı kitabı Kırmızı Kedi Yayınevi’nden okurla buluştu. Kitapta çok ses getirecek bölümlerden biri de “MİT’teki Köstebekler” başlığını taşıyor. İsim isim Milli İstihbarat Teşkilatı’ndaki köstebekleri deşifre eden “İFŞA” kitabında, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın özel kalem müdürü İdris Karagöz’ün nasıl tutuklandığı da ayrıntılarıyla anlatılıyor.

İşte kitaptan ilgili bölümler şu şekilde:

 “(…) 17 Nisan 2009’da Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşar Yardımcısı olarak atanan Hakan Fidan, 25 Mayıs 2010’da Emre Taner’in yerine 25 Mayıs 2010’da MİT Müsteşarı oldu. Fidan, göreve geldikten sonra Müsteşarlık özel kaleminde değişikliğe gitti. Bizzat yaptığı mülakatlarla özel kalemine teşkilat içinden yeni isimler getirmeyi tercih etti. Bunlardan biri de İdris Karagöz oldu.

Karagöz, bizzat Hakan Fidan’ın yaptığı mülakatla Aralık 2010’da MİT Müsteşarının özel kalem müdürlüğünde göreve başladı. 1 yıl burada aralıksız çalışan Karagöz, 2011 Ağustos’unda tekrar İstanbul’a MİT Bölge Başkanlığına Bölgeler Üstü Konular Şube Müdürlüğüne şube müdürü olarak döndü. 2012-2015 arası 3 yıl süre ile Tunus Büyükelçiliğinde yurt dışı görevindeydi. 2015 Ağustos’unda yurda döndüğünde ise yeni görev yeri MİT Sinyal İstihbarat Daire Başkanlığı Şube Müdürlüğüydü.

MİT’İN FETÖ TEDBİRİ: PASİF GÖREV

MİT Sinyal İstihbarat Daire Başkanlığı, teşkilat içinde pasif görev olarak nitelendirilen bir birim. Hatta, Milli İstihbarat Teşkilatında FETÖ’cü olduğundan şüphelenilen MİT mensuplarının pasifize edilmek için gönderildiği, görevlendirildiği bir yerdi.

Bütün bunlardan çıkan sonuç şu ki; MİT özellikle 2014’ten sonra kendi içinde FETÖ ile yaptığı mücadele, bu yapının üyesi olduğunu düşündüğü teşkilat mensuplarını pasif görevlere atamış, konuyu adli bir tahkikata dönüştürmemişti!

İdris Karagöz örneği de tam bunun sağlamasıydı. 15 Temmuz 2016’daki darbeden 2 gün sonra yani 17 Temmuz 2016’da açığa alınmış, 2 Ağustos 2016’da meslekten ihraç edilmişti. 24 Ağustos 2016’da ise sorgudaydı. Buradan da anlaşılıyor ki, MİT İdris Karagöz’ün FETÖ’cü olduğunu biliyordu ve sadece pasifize etmekle yetinmişti. (...)

 (...) FETULLAH GÜLEN’DEN MİT KİMLİKLERİNE DUA SEANSI

O gün Çayyolu’ndaki Beğendik kafede buluşan MİT mensubu FETÖ’cülerden İdris Karagöz 1996’da, Günay Coşkun da 1997’de MİT’e girmişlerdi. Aralarında 6 ay vardı, devre sayılırlardı.

Selman F. ise 2011’de teşkilatta başlamıştı. Onlara göre hem yaşça genç hem de kıdem olarak çok yeniydi. Açığa alınma sürecinden sonra oluşan yeni durum ve şartları kendi aralarında bir süre değerlendirdiler. Sonrasında Günay Coşkun ve İdris Karagöz geçmiş günlere geri gitti, anılarını paylaşmaya başladı.

O anılardan biri de Selman F.’nin poliste verdiği ifadesine göre, Günay Coşkun ve İdris Karagöz’ün mesleğe ilk adım atıp, İstanbul Altunizade’deki FEM Dershanesinin en üst katında kendine ayrılan yerde hayatını sürdüren Fetullah Gülen’e ziyarete gittikleri gündü.

İkisi de ayrı ayrı zaman dilimleri içerisinde Fetullah Gülen’in yanına gitmiş, MİT kimlik kartlarını ona sunmuşlardı. Gülen, müritlerinin MİT kimliklerine dua okumuş, öpüp başına koymuş, sonra da onlara iade etmişti.

Törensel bir havada geçen bu seremoninin tüm ayrıntıları her ikisinin de hafızasında tüm canlılığını koruyordu. Çayyolu’ndaki kafede buluştukları gün, bu anılarını Selman F.’nin yanında anlatmaktan kaçınmamışlardı. Nasıl olsa o da örgüt mensubuydu.

Ancak, Selman F. sorguda çözüldü. İki kıdemli MİT mensubundan dinlediği o anıyı polislere anlattı... (...)

 (...) DİPLOMAT KARDEŞTEN İSVİÇRE’YE SIĞINMA TALEBİ

İdris Karagöz, 24 Ağustos 2016’da şüpheli olarak ifade verirken kardeşi Volkan Karagöz İsviçre’nin Bern Büyükelçiliğinde geçici maslahatgüzar olarak halen Türkiye’yi temsil ediyordu.

Ağabeyinin gözaltına alınmasından 33 gün sonra 27 Eylül 2016’da FETÖ’nün darbe girişimindeki rolünü dünyaya anlatan Türkiye heyetinde yer aldı.

FETÖ ile mücadele eden kurumlar Volkan Karagöz’ün, ağabeyi İdris Karagöz gibi FETÖ mensubu olduğunu anlamamış, şüphe dahi etmemişlerdi. Öylesine şüphe etmemişlerdi ki, Türkiye’yi temsilen dünyaya FETÖ’nün darbe girişimindeki rolünü anlatacak ekipte yer almasına onay vermişlerdi.

Örgütle “inlerine gireceğiz, girdik” sloganları ile mücadele eden devlet, yanı başındaki FETÖ’cülerden habersizdi.

Bern Büyükelçiliği geçici Maslahatgüzarı Volkan Karagöz’ün FETÖ’cü olduğu fark edildiğinde ise iş işten geçmişti.

Şubat 2017’de Volkan Karagöz, iltica talebi için İsviçre makamlarına talepte bulunmuştu bile... (...)” 

Kaynak:Odatv