DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, 2017 yılından itibaren 16 kişinin zorla kaçırıldığı, alıkonulduğu ve işkenceye maruz kaldığı bilgisine yer verilen İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün son raporunu değerlendirdi. “Ne yazık ki beyaz Toros'ları yargılayacağız diye çıkılan yola, bugün siyah Transporter’larla devam ediliyor. Değişen sadece araçların modernleştirilmesi oldu!” diyen Yeneroğlu, zorla kaçırma, alıkoyma ve işkence iddialarının etkin olarak soruşturulması gerektiğini ifade etti.

ANKARA – DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikalarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, “Zorla kaçırma, alıkoyma ve işkence iddiaları etkin olarak soruşturulmalıdır” başlıklı bir açıklama yaptı.

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün 29 Nisan 2020’de yayımladığı “Türkiye: Zorla Kaybetme Vakaları ve İşkence” isimli raporda 2017 yılından itibaren 16 kişinin zorla kaçırıldığı, alıkonulduğu ve işkenceye maruz kaldığı bilgisinin yer aldığını belirten Yeneroğlu şunları ifade etti:
“Bu rapor ülkemiz adına utanç tablosudur. 21. yüzyılda zorla kaybettirme ve işkence iddiaları ağır ithamlardır. İnsan hakları evrensel hukuku, zorla kaybedilmeyi ve işkenceyi ağır bir suç olarak görür ve her koşulda yasaklar. Bu yasak gereğince devlet, bu tür vakaları engelleme, zorla kaybedilme iddialarını etkili olarak soruşturma ve sorumluların yargılanmasını sağlama yükümlülüğü altındadır. Hukukun üstünlüğüne dayanan ve insan haklarını korumayı amaçlayan bir devlette, zorla alıkonulma, zorla kaybedilme ve işkence suçları ağır insanlık suçu olarak kabul edilir ve etkin olarak sorumluları soruşturularak adalete teslim edilir.”

‘HUKUK DEVLETİNDE İNSAN KAÇIRMA OLMAZ’

“Ne yazık ki beyaz Toros’ları yargılayacağız diye çıkılan yola, bugün siyah Transporter’lerle devam ediliyor. Değişen sadece araçların modernleştirilmesi oldu!” diyen Yeneroğlu şöyle devam etti:
“Türkiye’de birkaç yıldır gündemde olan ve etkin olarak soruşturulmayan bu suçlamalar maalesef göstermektedir ki, devlet sorumluların ortaya çıkması için değil, ortaya çıkmaması için mücadele vermektedir. Hukuk devletinde işkence, insan kaçırma olamaz; yapanlar çıkarsa etkin soruşturulur. Ama adeta herkes somut verilerle ortaya konulan iddiaları görmezden gelip vahşete susabiliyor. İnsanlığa karşı işlenen suçlara gözleri kapatıp kulakları tıkayınca gerçekler ortadan kaybolmuyor! Geçmişte ‘işkenceye sıfır tolerans’ olarak ifade edilen politikanın gereği olarak dile getirilen iddiaların araştırılarak tespit edilmesi ve sorumluların da bir an önce adalete teslim edilmeleri en öncelikli görev olmalıdır.”
Yeneroğlu açıklamasında halen kayıp olan Yusuf Bilge Tunç ve Gökhan Türkmen hakkında iddialar başta olmak üzere tüm kayıp iddiaları ve işkencelere ilişkin etkin soruşturma yapılmasının insan hakları ve hukuk devleti için kaçınılmaz olduğunu söyledi. (DUVAR)