Sayın Başkan, değerli milletvekilleri

Pandemi sürecinde üniversitelilerin yaşadığı problemleri ifade etmek üzere gündem dışı söz almış bulunmaktayım, genel kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri; 

Gençlerin ihmal edildiği, gençlerin yaşadığı sorunların görmezden gelindiği bir ülkede sağlıklı bir gelecek kurulması mümkün değildir.

Uzaktan eğitimde sorunsuz bir şekilde eğitimine devam eden öğrenci oranı %5 iken geriye kalan öğrencilerden kimi internet sorunu yaşarken kimi de bilgisayar, tablet gibi gerekli donanımlardan yoksun, uzaktan eğitim sürecine dâhil olmaya çalışıyor.

Bu ülkede her 3 gençten biri işsiz, gelecekten umudunu, ümidini kesmiş kimin umurunda?

Yandaş bir tane holdingin vergilerini sıfırlamak için hibe ettiğiniz 9.5 milyar lira ile bütün üniversite mezunlarının KYK borcunu silebilecekken, 300 bin kyk borçlusu yasal takibe alınmış, icralık olmuş kimin umurunda?

Uzaktan eğitime geçildiği halde üniversiteliler harç ödüyor, devlet yurtlarına depozito ödüyor, kimin umrunda?

Geçim sıkıntısı, liyakatsizlik, diplomaların adeta işsizlik sertifikasına dönüşmüş olduğu bu ortamda milyonlarca öğrenci okulu bırakıp herhangi bir işte çalışmayı düşünüyor, kimin umurunda?

Üniversite mezunu bir genç; garson, çaycı, çırak, pazarcı, kasiyer olarak çalışabiliyor ancak yıllarca emek verip eğitim gördüğü mesleğine atanamıyor, kendi alanında çalışamıyor kimin umurunda?

Yapılan anketlere göre;

Her 10 gençten 9’u borçlu, kimin umrunda?

Her 10 gençten 6’sı başka ülkelerin vatandaşı olmak istiyor, kimin umrunda?

Her 10 gençten sadece 2’si mutlu olduğunu söylüyor, kimin umrunda?

Her 10 gençten 8’i torpilin, adam kayırmanın yetenekten önemli görüldüğünü söylüyor umrunuzda mı?

Hiçbiri umrunuzda değil, ama Saadet Partisi olarak gençlerin başka ülke vatandaşı olma hayali kurmayacakları bir Türkiye’yi inşa etmek bizim vazifemiz ve boyun borcumuzdur.

Değerli milletvekilleri, bugünlerde konuşulan bir başka torba yasayı genel kurula getirmek istiyorsunuz;

Uzun zamandır ısrarla genel kuruldan geçmesi istenen düzenleme gıda, tarımla yani vatandaşların sağlığıyla doğrudan ilgili bir düzenleme,

Gıda ve Tarım gibi insanlarımızın sağlığı ile doğrudan ilgili olan konulara ilişkin düzenleme yapılırken çok daha titiz davranılmalı ve süreç şeffaflıkla yürütülmelidir.

Gıdanın genetiğiyle oynayarak, hastalık üreten dünyadaki ilaç sektörünü kontrol eden küresel şirketlerin dünya çapında aynı anda birçok farklı sektörde faaliyet yürüttüğü bilinmektedir.

İnsanı, nüfusu, gıdayı kontrol etmek, dolayısıyla ülkeleri ve devletleri kontrol etmek, piyasayı elde tutmak amacıyla faaliyet yürüten bu şirketlerin çeşitli vakıfları finanse ettiği ve bunlarla işbirliği yaptığı da bilinen bir gerçektir.

Bu amaçla faaliyet yürüten Bill ve Melinda Gates vakfı ülkemizde de faaliyet yürütmektedir.

Nitekim Bil Gates amaçlarını 2018’de şu sözlerle açıklıyor;

Eğer aşılar, sağlık ve üreme konusunda başarılı olursak dünya nüfusunu %10 ile %15 oranında azaltabiliriz” ve şöyle devam ediyor; “Dünyayı ancak bir soykırım kurtarabilir.”

 

Gates Vakfı, 9 Aralık 2018 tarihinde Tarım ve Orman Bakanlığımızı ziyaret ediyor ve sonrasında vakıf ile dışişleri bakanlığı arasında “tarımsal kalkınma” alanında işbirliğini öngören bir protokol imzalanıyor.

Ardından bugün; gıda ürünleriyle ilgili haber ve bilgi paylaşımları yapanlara ağır para cezaları getirecek bu düzenlemeleri konuşuyoruz.

GDO’lu ürünleri, sağlıksız ürünleri teşhir edenlerle ilgili düzenlemede yer alan “yanıltıcı yayın yapanlara 20 bin ila 50 bin TL para cezası uygulanacak” ifadesi insanlarımızı zehirlemeye çalışan odaklara faaliyet alanı açacaktır.

Bu muğlak tanımlama, düşünce ve ifade hürriyetini güvence altına alan Anayasanın 26. Maddesine aykırıdır.

Bütün bunlara rağmen gıda ve tarımla ilgili ekini ve nesli ifsad edecek bu düzenleme geçerse ne olacak?

* Tüketilen bir ürünün GDO’lu olduğuna dair kimse bir şey yazamayacak.

*Tüketilen üründe Nişasta bazlı şeker kullanıldığına dair kimse bir şey söyleyemeyecek.

*Yurtdışından gelen karkas ette bir hastalık tespit edildiğinde bu haber yapılamayacak.

*McCain Food, Cargil, Monsanto gibi küresel şirketlerin insanları nasıl zehirlediği konusuna değinilemeyecek.

*Yurtdışından pirinç ithal edip üzerine yerli üretim yazan sahtekar firmalar teşhir edilemeyecek.

Değerli Milletvekilleri

Küresel şirketlerin amaçlarına hizmet edecek bu düzenleme bir daha geri getirilmemek üzere geri çekilmelidir.

Milletine hizmet etmeye yeminli hiçbir milletvekili, Torba adı altında milletimizi tehdit eden hiçbir düzenlemeye onay vermeyecektir.

 

Genel kurulu saygıyla selamlıyorum.