2016 yılında ilan edilen OHAL sonrasında 140 Bin civarında Kamu Emekçisi işlerinden edilmiş ve sivil ölüme mahkûm edilmişlerdir. Bu kamu emekçileri içerisinde yaklaşık 15 Bin civarında Tıp doktoru, profesör, doçent, uzman, pratisyen, yoğun bakım uzmanı, acil çalışanı hemşire, sağlık memuru ve bunlar gibi sağlık sisteminde çok önemli işler yapan sağlık emekçileri de işlerinden edilmiştir. OHAL Sonrası çıkarılan 7145 Sayılı Kanun çerçevesinde halen ihraçlar devam etmektedir. Bu ihraç verileri kişiye yapıldığı Resmî Gazetede yayınlanmadığı için tam sayı bilinememektedir. Bütün KHK’lılar herhangi bir kamu sektöründe çalışmazken Sağlık Emekçileri için özelde kamu hizmetinde çalışabilme imkânı sağlanmıştır. Bu imkân bir lütuf değildir. Herkes biliyordu ki bu kadar sağlık çalışanı olağan dönemde bile sağlık sisteminden çekilirse oluşacak boşluk giderilemeyecekti.

Pek çok sağlık emekçisi yüksek enfeksiyon riski altında çalışıyorken yakınlarını da virüsle enfekte etmektedirler. Bu kadar yoğun çalışmaya bu kadar az personelle yetişmek ilerleyen günlerde daha da imkânsız bir hal alacaktır.

Olağan dönemlerde bu sıkıntılar yaşanıyorken içinde bulunduğumuz CoronaVirüs tehlikesi içerisinde büyük bir fedakârlık içerisinde çalışan mevcut emekçi sayısıyla bu sürecin götürülmesi imkansızdır. Her akşam saat 21.00 de bu fedakâr emekçileri sadece alkışlamak en basit tabirle akılla alay etmektir. Hükümet anlaşılan yaşanan sorunun temeline inmek yerine olayı sadece Show alanında tutmaya çalışmaktadır. Bize ulaşan bilgilere göre pek çok hastanede sağlık emekçileri maske ve eldiven bile bulamıyor çoğu kendi imkanlarıyla fahiş fiyatta bu steril ürünleri satın alıyor. Bu arada da biz Bulgaristan Sağlık Bakanı Yardımcısı Dr. Boyko Penkov’dan , 50 bin maske, 100 bin koruyucu tulum ve 100 bin gözlüğün Sofya’ya Türkiye’den gönderildiğini öğreniyoruz. Yine pek çok sağlık emekçisi yüksek enfeksiyon riski altında çalışıyorken yakınlarını da virüsle enfekte etmektedirler. Bu kadar yoğun çalışmaya bu kadar az personelle yetişmek ilerleyen günlerde daha da imkânsız bir hal alacaktır.

İhraç edilen sağlıkçılar dışında başka bir mağduriyette Güvenlik Soruşturması sebebiyle ataması bekletilen hekim ve sağlık çalışanlarının durumudur. Bu arkadaşlarımızdan 10 aydır güvenlik soruşturması sonucunu bekleyenler vardır. Bu konuda Anayasa Mahkemesinin kararı olmasına rağmen hukuksuzca pek çok arkadaşımız bekletilmektedir.

Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca’yı aradım KHKlı Sağlık Emekçilerinin durumunu anlattım.

Ben bu yaşanan sıkıntıları ve çözüm önerilerimizi iletmek için Cumartesi günü Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca’yı aradım. Kendisine; KHKlı Sağlık Emekçilerinin durumunu, güvenlik soruşturması sebebiyle atama bekleyen yeni hekimlerin ve sağlık emekçilerinin durumunu, CoronaVirüs üzerine araştırmaları olan Genetikçi KHKlı Doç. Dr. Mustafa Ulaşlı gibi CoronaVirüs gibi hastalıklarla mücadele edecekken âtıl durumda olan arkadaşlarımızın durumunu anlattım. Kendisi de bu durumların farkında olduklarını, Doç. Dr. Mustafa Ulaşlı ile Pazartesi görüşüleceğini, pandemi hastanelerinde KHKlı sağlık çalışanlarının görevlendirilebileceğini tarafıma iletmiştir.

Sağlık Çalışanları başta olmak üzere bütün KHKlılar  işlerine acilen derhal geri dönmelidir!

Bizim hükümetten en temelde isteğimiz haklı oldukları bu süreçte sağlık çalışanları başta olmak üzere bütün KHKlıların işlerine acilen derhal geri dönmeleridir. Bu sağlık çalışanlarının ve diğer KHKlıların soruşturmalarının Anayasaya da aykırı olan KHKlardan çıkarılarak 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu çerçevesinde yapılması ve karara bağlanması gerekir. Hukuksuzluğu Anayasa Mahkemesi kararıyla kesinleşen Güvenlik Soruşturması uygulamasına derhal son verilip sadece arşiv taraması yapılarak sağlık emekçileri derhal göreve başlatılmalıdır. Sağlık Çalışanlarını her akşam alkışlamakla olmaz! Bu emekçilerin dinlendirilmesi, riskli olanların virüsle etkin mücadeleden çıkarılması ve can sağlıklarının güvence altına alınması gerekir. Eğer uyarılarımız ve önerilerimiz dikkate alınmazsa süreçten en başta Hükümet sorumludur. Süreç böyle devam ederse Hükümet Tarih önünde de halkın önünde de büyük bir sorumsuzluğun parçası olur.