İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. Akşener, toplantıda Erdoğan'ın Sisi'yle görüşmesiyle ilgili, Erdoğan'ın geçmişteki Sisi hakkında kullandığı ifadelerinin derlendiği bir video izletti.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.

Akşener, İstiklal'deki 6 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısı sonrası, iktidarın düzenlediği operasyonlarla ilgili "Yalnız iktidarın devlet yönetimiyle ilgili sorunu olduğundan atladığı bir şey var, devlet intikam almaz. Devlet, kadim geleneklerimizden nasibini alanlar bilir ki devletin intikam almasına gerek kalmaz" dedi.

Akşener'den Erdoğan'a Sisi videosu

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. Akşener, toplantıda Erdoğan'ın Sisi'yle görüşmesiyle ilgili, Erdoğan'ın geçmişteki Sisi hakkında kullandığı ifadelerinin derlendiği bir video izletti.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.

Akşener, İstiklal'deki 6 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısı sonrası, iktidarın düzenlediği operasyonlarla ilgili "Yalnız iktidarın devlet yönetimiyle ilgili sorunu olduğundan atladığı bir şey var, devlet intikam almaz. Devlet, kadim geleneklerimizden nasibini alanlar bilir ki devletin intikam almasına gerek kalmaz" dedi.

Akşener, Erdoğan'ın Mısır Cumhurbaşkanı Sisi'yle görüşüp el sıkışmasıyla ilgili, geçmişte Erdoğan'ın Sisi'ye yönelik 'Zalim, katil' dediği görüntüleri izletti.

2019 Yerel Seçimleri'nde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için Binali Yıldırım'ı destekleyen Erdoğan, 'Pazar günü Sisi mi diyeceğiz, Binali Yıldırım mı diyeceğiz?' ifadelerini kullanmıştı.

Akşener, "Evet, görünen o ki Sayın Erdoğan seçimini Binali beyden yana değil, Sisi'den yana kullanmaya karar vermiş. Sayın Erdoğan kazananın yanında olmayı sever, baktı ki İstanbul'da Ekrem başkan kazandı, biraz vakit aldı ama döndü dolaştı Sisi'yi seçti" dedi.

Akşener'in konuşmasından satır başları şöyle:

2022'de ne oldu, Kobabi'de eğitim almış bir terörist Afrin'den çıkıp mülteci kılığında ülkemize geldi. 4 koca ay kaçak şekilde ülkemizde yaşadı. 6 canımızı şehit etti. İktidar da şehitlerimizin intikamını almak için, Pençe-Kilit harekatının başlatıldığını duyurdu. Yalnız iktidarın devlet yönetimiyle ilgili sorunu olduğundan atladığı bir şey var, devlet intikam almaz. Devlet, kadim geleneklerimizden nasibini alanlar bilir ki devletin intikam almasına gerek kalmaz. Çünkü devlet, milletine zarar vermeye niyetlenenler için daha onlar harekete geçmeden gereğini yapar.

Terör bugün 5 yaşındaki bir yavrumuzun hayatını karartıyorsa, 22 yaşındaki gencecik bir öğretmenimizi aramızdan alıyorsa, okullarımızın kapanmasına sebep oluyorsa iktidar çıkıp da terörle mücadelede bir başarıdan söz edemez. Hele ki TSK'nın gücünden kendine siyasi rant devşirmeye kalkamaz. TSK iktidarın içindeki bir grup vasıfsız makam israfının beceriksizlerini gizlemekle mükellef değildir. Eğer gerçekten terörle mücadele etmek istiyorsanız, bu meselenin sınırlarımızın güvenliğiyle, insan kaçakçılarıyla, kontrolsüz göç dalgasıyla doğrudan ilişkili olduğunu artık kabul edin. Oluşacak tehditleri sadece sınırötesi operasyon yaparak önleyemeyiz.

Alamet'i farikası her fırsatta cıvık çıkışlar yapması değil, işini ciddiyetle, likayatle yapması olan ve tercihen güvenlik konusunda birkaç makale okumuş, Türkiye Cumhuriyeti'ne yakışır gerçek bir İçişleri Bakanı gerekiyor. İktidar mensuplarının daha az ama daha net konuşmaları, popülist hareketlerden kaçınmaları ve mevzubahis terörle mücadele olduğunda kendilerini iç siyaset hesaplarının dışında konumlandırmaları gerekiyor. Eğer ki iktidar bu söylediklerimi uygulamazsa, mehmetçiğimizin sahada ortaya koyduğu başarıya zayıf bir iktidarın beceriksizliği yüzünden masada o başarıya gölge düşer. Bizim artık tek bir acıya tahammülümüz yok.

Sınırlarımızı kevgire çeviren liyakatsızlığın faturasıyla yüzleşiyoruz. Sözümona yönettiği dış politikada yaşadığımız sıkıntılara rağmen ibretlik politikasızlığa şahit oluyoruz. Sayın Erdoğan, Sisi'yle hasret giderdi. Sayın Erdoğan'ı futbol aşkı pamuk gibi yapmış. Yakında Beşer Esad'la birlikte maça giderse şaşırmayın. Evet, görünen o ki Sayın Erdoğan seçimini Binali beyden yana değil, Sisi'den yana kullanmaya karar vermiş.

Sayın Erdoğan kazananın yanında olmayı sever, baktı ki İstanbul'da Ekrem başkan kazandı, biraz vakit aldı ama döndü dolaştı Sisi'yi seçti. Rabia işareti yapa yapa gezdiği elini Sisi'ye kaptırmış, Esma'nın onurunu da Katar'a bırakıp gelmiş oldu. Seçimlere yaklaştığımız son düzlükte yeni işareti olarak, Rabia ile Esma'yı değil artık Napolyon'u hatırlarsınız. Para para para...

Madem bu noktaya gelecektiniz, Türkiye'ye bunca kaybı niye yaşattınız? Diplomatik, askeri, ticari anlamda bunun hesabını kim verecek Sayın Erdoğan. Önce çıkıp milletimizden özür dileyeceksin. Kişisel kaprislerime kapıldım, hata yaptım, milletimizden özür dilerim diyeceksin. Ben bu hatayı yapmasaydım Doğu Akdeniz'de Mısır'la Yunanistan değil biz anlaşabilirdik, özür diliyorum diyeceksin. Millete vereceğin hesaba çok az kaldı.

Biliyorsunuz Sayın Erdoğan ne zaman Cumhur İttifakı'ndan bunalsa dönüp bize selam çakar, aynı soruları ısrarla sorar, aynı davetleri bir umut ısrarla tekrar eder, rahmetli Cem Karaca'nın dediği gibi 'Umar ha umar, umar' Bizim için hava hoş. Bizim kararımız belli, irademiz net. Çünkü bizim ittifakımız istibdada mahkum olmayacağını haykıran o büyük hürriyet ruhuyladır. Biz kayyum rektöre karşı duran hocalarımızla, Gezi Parkı'nda toplanan gençlerimizle ittifak kurarız. Bizimkisi koltukların müdafaası için her şeyin mübah olduğunu sanma Sayın Erdoğan.

Bizimkisi asil mi asil dimdik duruştur. FETÖ ile kurulan ittifaka, PKK ile kurulan masaya, mafya ile yapılan işbirliğine karşı itirazdır. Bizim tabanımız da tavanımız da bu kutlu iradenin ayrılmaz parçasıdır. İYİ Parti'nin kumar masasında yeri yoktur. İYİ Parti milletin geleceğiyle bahse girmez. Sayın Erdoğan ve küçük ortağının masası öyle bir kumar masasıdır ki masa her zaman kazanır. Bu hileli oyun her daim kasanın kazandığı, kazanamadığı yerde oyunun bozulduğu kirli bir oyundur. Onların kumar masası işte budur. Bizden dahil olmamızı istedikleri masa budur. Bu masa 20 yıldır bizim gözümüzde aynı masadır. Heveslenenler için üzgünüm, bizim o masaya oturmaya hiçbir niyetimiz yoktur. Çünkü biz o masayı yıkmaya, saray görünümlü kumarhanenizi başınıza yıkmaya geliyoruz.

Bundan bir sene önce Sayın Erdoğan, partisinin MYK toplantısında bir müjde vermişti. Üretim, istihdam, ihracat odaklı ekonomi politikasına geçtiklerini söylemişti. Bugün bay krizin yıllardır saçmalamakta ısrar ettiği faiz sebep, enflasyon sonuç ilişkini kanıtlamaya çalışan ekonomi politkasının üzerinden 1 yıl geçti

Bay kriz politika faizini indirdiğinde diğer faizlerin düşeceğine inanıyordu. Euro/bond faizi tarihi rekor kırdı. 2017 yılında faiz için 57 milyar lira, 2022'de bu rakamın 330 milyar lira olması tahmin ediliyor. Şimdiden 2017 yılının 10 katı faiz ödeyeceğiz. Faizle edilen şu şanlı mücadeleyi görüyor musunuz?

Bir de bay krizin enflasyonla mücadelesi var. TÜİK'e göre bile enflasyon yüzde 85,5'a dayandı. Et, süt, yumurta, meyve fiyatları aldı başını gitti. Ekmeğin fiyatının bile 7 lirayı aştığı söyleniyor. Çünkü esnafımız geçen yıl 240 liraya aldığı yaş mayaya bu yıl 350 lira ödüyor. Son 1 yılda sanayide kullanılan doğalgazda fiyatlar 2,8 kat arttı. Tüm bunlar olurken bay kriz ve ekibinin içine ittiği krizler sarmalına süt krizi eklendi. Süt üreticilerini talimatla baskı altına almaya çalışan iktidar, milyonlarca insanımızı sütsüz bıraktı. Et üretimimiz düştü, süt üretimimiz düştü. Üreticilerimiz besi hayvanlarımızı kesimhaneye göndermek zorunda kalıyor. Hayvanlar kesime gidince sütlü mamüllerin fiyatları da arttı.

Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi'nin gitmediğini, bu devleti yönetemediğini sen de anlıyorsun. Sen hiç merak etme, milletimizle el ele verecek seni bu yükten kurtaracağız. Vasatlığa mahkum ettiğin bu büyük devleti ciddiyetle, liyakatle, adaletle çözeceğiz. Dert sensin derman İYİ Parti'de. Sorun sensin, çözüm İYİ Parti'de.

Cumhuriyetimize düşman olanlar öğretmenlerimize de düşmanlık ediyorlar. Cumhuriyetimizin sunduğu imkanları görmezden gelenler öğretmenlerin yaşadıkları acıları görmezden geliyorlar. Çünkü biliyorlar ki bir öğretmen başarılı olursa başarılı nesiller yetiştirir. Bugün öğretmenlerimize yaşatılan acının altında ne yazık ki bu gerçek yatıyor. Dertlerini duymuyor, görmüyorlar. Bizim İYİ Parti olarak çok kıymetli bir görevimiz var. Milletin dertlerini duyurmak gibi bir sorumluluğumuz var. İktidarın kurduğu eğri düzene çomak sokmak gibi çok güzel bir huyumuz var.

Tüm öğretmenlerimizin gününü bir kez kutluyorum. Ayrıca başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, İstiklal kahramanın öğretmenlerimizi, yüreğimizdeki acısı dinmeyen Aybüke öğretmenimizi, Gaziantep'te kaybettiğimiz Ayşenur öğretmenimizi ve tüm şehit öğretmenlerimizi anıyorum.