İYİ Parti Genel Başkanı  Meral Akşener erken seçim, pandemi ve cumhurbaşkanlığı adaylığına dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu. 

Habertürk TV'de Ciner Medya Grubu Ankara Temsilcisi Muharrem Sarıkaya, Veyis Ateş ve Serap Belet'in sıcak gündemle ilgili sorularını yanıtlayan Akşener, "Ben Sayın Kılıçdaroğlu ile bir araya geliyorum.  Saadet Partisi'ni de ziyaret ettim, onlarla da görüşüyoruz. Derhal bir seçim yapılmalı, her şey sıfırdan başlamalı." ifadelerini kullandı.

"BUGÜN DERHAL BİR SEÇİM YAPILMALIDIR"

Erken seçimle ilgili artık bir önerisinin olmadığını söyleyen Akşener, " AK Parti sistematiğini bildiğimi düşünüyorum. Sayın Erdoğan hızlı bir şekilde seçime gider, almaya gayret eder, Haziran ayında seçim yapar demiştim. O öngörüm tutmadı. Şimdi Kasım'da diyorlar ama o öngörüm yok. Bugünkü şartlarımız gereği, pandemi, işsizlik ordusu, esnafın hali, turizmcinin durumuna baktığımızda derhal bir seçim yapılmalı, sıfırdan her şey başlamalı. Bizim konumumuzdaki partilerin her daim çalışması, istim üstünde durması lazım. Ben Sayın Kılıçdaroğlu ile bir araya geliyorum. Kimi zaman kendisi kimi zaman ben talep ediyorum. Özel de görüşüyoruz. Saadet Partisi'ni de ziyaret ettim, onlarla da görüşüyoruz." diye konuştu.

"TAYYİP BEY KEŞKE 'GELİN BU İŞ YÜRÜMÜYOR' DESE"

Parlamenter sistemle ilgili olarak Akşener, "Keşke Tayyip Bey bugün dese ki, 'Arkadaşlar buyrun gelin bu iş yürümüyor, hadi gelin parlamenter sisteme eksiğini, gediğini kapatıp geçiş yapalım' dese. En uygunu bu. Ama sayın Erdoğan ve arkadaşlarının bunu yapması mümkün değil. Şimdi biz Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak durumundayız, bunun matematiğini buna göre yapmalıyız." dedi.

AKŞANER CUMHURBAŞKANI ADAYI OLACAK MI?

Meral Akşener, "Bizim parti kurulalı çok yeni olmuştu. Birden seçime gittik. Bir tecrübe edindik. Sonuç 31 Mart demin söylediğim 24 Haziran'da umutsuzlaşan seçmenin ayağa kaldırıldığı bakış açısıdır. Bunu  CHP'ye teklif eden biziz. Ben 'vay efendim biz kazandık' demiyorum. Bizi takip edenler matematik bakış açısına sahip olduğumuzu hissederler. Ben sayın Erdoğan'ın demokratik kurallar içerisinde sandıkta seçmenin oyuyla gidebileceğine ve gitmesi gerektiğine inanıyorum. 24 Haziran'da Meral Akşener Cumhurbaşkanı adayı olmuş olduğu için şimdi herkes dönüyor 'sen aday mısın' diye soruyor. Yarın ben Cumhurbaşkanı olabileyim diye bırakın kelimeyi, harf çıkarmadım ağzımdan. Ben kendimle ilgili vazgeçmeyeceğim hiçbir şey yok, bana dair. Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu şartların en büyük sorumluluğu tek adam meselesidir. Cumhurbaşkanlığı diye getirilip partili Cumhurbaşkanlığına çevrilen ucube sistemdir. Önceliğimiz bu sistemi değiştirmek olmalıdır. Bu sistemin değişmesinin önüne geçecek hiçbir tavrım olmayacak, bu kadar net söylüyorum. Şimdi DEVA kuruldu, Gelecek kuruldu. Demokrat Parti var Saadet Partisi var. Millet İttifakı nasıl genişleyecek, şimdi bir şey söylemiş olmam o partilere ayıp olur" ifadelerini kullandı.

Akşener açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:

GAZETECİLERE 'ELİNİN KÖRÜ' DİYECEKTİM

Sayın Kılıçdaroğlu, sayın Erdoğan sistematiği var Türkiye'de. Sayın Erdoğan Cehape zihniyeti, düşman zihniyet vs. diyor. Bu kutuplaştırma tamamen iki mahallenin değerleri üzerinden kavga haline dönüşüyor. O tarafa seküler, bu tarafa muhafazakâr dersek. Bu insanların, inançları, değerleri, hayat tarzları üzerinden bir gürültü var. Şimdi bunun bir algoritması, şablonu var. Bazen onbeş günde bazen ayda bir oluyor. Sayın Erdoğan çıkıyor, cehape zihniyeti, sayın Kılıçdaroğlu ya FETÖ'cü oluyor, ya darbeci oluyor. Sayın Kılıçdaroğlu doğal olarak ona cevap veriyor. Gazeteciler bana soruyor, siz ne diyorsunuz? Ağzımı zor tuttum, 'elinin körünü, sanane, bana ne' diyecektim demedim.

GELECEK VE DEVA İTTİFAKTA OLACAK MI?

Bu işin bütünleşerek büyümesi gerektiğini istediğime ihsas ettim. Sayın Davutoğlu ve Sayın Babacan çok tecrübeli insanlar. Neyi hissettirdiğimi anlamışlardır diye düşünüyorum. 17 aydır geziyorum. İlçe ilçe geziyorum. AK Parti'nin çok yüksek oy aldığı yerlere de gittim. AK Partili esnafa gittiğiniz zaman biraz kaş göz oynar ama kadına hep iyi davranırlar. 'Sayın Cumhurbaşkanımız' ya da 'Reis' diyerek överler, güzelce ayrılırsınız. En son Antalya'da şöyle bir evrilme oldu. Bana çok ağır hakaretler edilmişti, ne FETÖ'cülüğüm kaldı, çok çirkinlik oldu. Fakat 28 Şubat'ın da Meral Akşener'ini unutmayan, AK Parti'ye oy veren insanların dile geldiğini görmeye başladım. Mesela benim eşim Rizeli. Üsküdar'da ikamet ediyorum ben. Çok ciddi Rizeli grup vardır. Sonra MHP milletvekili olduğum bir dönemde sert bir dönem geçmişti. 17-25 Aralık'ta sayın Bahçeli'nin başlattığı. O dönemde benimle selam sabah kesilmişti. Şimdi eğiliyorlar kulağıma 'Seni koruyamadık, hakkını helal et'. Şu anda AK Parti'nin çok büyük oylar aldığı yerlerde kopuş çok müthiş. Kayseri Develi'de sinir krizi geçiren insanlar oldu, AK Parti kurucusu.

"ÜNİVERSİTE MEZUNLARI AVM'LERİN ÜÇÜNCÜ KATINDA DURUYOR"

Her şehre üniversite açıldı, binalar harika, tamam. Doğu Anadolu'da harika binalar var. Ben mühendislik fakültesinde hocalık yaptım. Yanımda da elektronik mühendisi fakültesinden mezun öğrencim var. 'Sor bakayım ara bu okulun elektronik bölümünü, kaç hoca var?' İki doçent varmış, FETÖ'cülükten gitmişler. Bir asistan çocuk 4 sınıfın derslerine giriyor. O bölümden mezun olan bir çocuk kart okuyamaz, devre yapamaz. Binalar harika tamam. Hoca koyamamışsınız, eğitimi becerememişsiniz. Çocuk elektronik mühendisi mezunu olmuşsunuz. Sizin de sanayi işkolunda işyeriniz var. Mühendis asgari ücretin üstünde maaşla girmesi lazım. Sizin işinizi görmüyor. Sonuç itibariyle her gün artan üniversite mezunu genç işsizler. Evlerde gece oturup, gündüz uyuyorlarmış bu çocuklar. İstanbul'da AVM'lerin üçüncü katına gidin bakın. O çocuklar oralarda vakit geçiriyorlar.