İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin haftalık grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

İYİ Parti lideri Akşener, "Bay krizin ekonomi yönetimi sayesinde her gün zamla uyanıyoruz. Artık zamla yatıyor, zamla kalkıyoruz. Emeklilerimiz halk ekmekte sıra bekliyor. Gençlerimiz umutsuzluk içinde gün geçiriyor. Anneler evine et, süt, yağ, un, bez alamadığı için feryat ediyor. Milletimiz güvensizlik içinde yaşarken saraya göre her şey yolunda. Ülkede enflasyon makyajlı haliyle bile yüzde 73,5 olarak açıklanırken, beceriksizliğiyle bilinen Nebati Bakan, 'Bu sistemden dar gelirliler hariç üreticiler, ihracatçılar kar ediyor' diyor. Böyle bir rezalet olabilir mi? Utanmadan dalga mı geçiyorsunuz? Dar gelirli hariç, diğerlerinin işleri yolunda. Bu ne demek? Dar gelirlileri vatandaştan saymayan bir umursamazlık olabilir mi? Siz bostan korkuluğu musunuz? Yazıklar olsun." dedi.

Enflasyon rakamlarını açıklayan TÜİK'i eleştiren İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, "Neymiş enflasyon düşüşe girmiş. ÜFE üç hanede. Tırmanış devam ederken, TÜİK tez zamanda bu arkadaşın yardımına koşacak. TÜFE ve ÜFE oranlarından sorumlu daire başkanını görevden aldılar. 20 bölge müdürünü değiştirdiler. TÜİK, domatesin, patatesin, kiranın ne kadardan hesaplandığını açıklamayacakmış. AB'den böyle bir talep gelmiyormuş. TÜİK inandırıcılığını geri kazanmak için daha şeffaf olmak yerine kendisini bu ülkenin vatandaşına karşı değil, Sayın Erdoğan'a karşı sorumlu hissediyor. Tayyip Beyi Üzmeyen İstatistik Kurumu olduğunu itiraf ediyor." diye konuştu.

Meral Akşener şöyle devam etti:

"Açıkladığınız rakamlar işçinin, memurun, emeklinin maaşlarını belirliyor. Gelin iki cihanınızı karartmayın. Gelin bu milletin ahını daha fazla almayın. Ya görevinizi layığıyla yapın ya da o görevlerden şerefinizle ayrılın."
SAVCILARIN OLMASINA ÇOK MU BOZULDUN?

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Danıştay ve Sayıştay'ın yıldönümünde yaptığı konuşmaları eleştiren İYİ Parti lideri şu ifadeleri kullandı:

"Danıştay ve Sayıştay'ın yıldönümünde yaptığı konuşmalarda devlete karşı mücadele eden bir fanatiği gördük. Anayasal görevi mali faaliyetleri denetlemek olan Sayıştay'a ayar verdi. 'Açık aramayın' dedi, işinizi yapmayın dedi. Neden bu kadar korktun? Sayıştay raporları yolsuzluk ansiklopedisi gibi. Tehditle bunun önüne geçebileceğini mi zannediyorsun? Devlet unutmaz, bugün unutmuş gibi gözükse de devlet unutmaz. Haksızlık, hukuksuzluk kimsenin yanına kalmaz. O raporlar ilgililerin yakasına yapışır. Danıştay'a da hem sopa gösterdi hem de hukuk dersi verdi. Neymiş, vesayete koltuk değnekliği yapan örgütlerin arka bahçesi haline dönen bir yargı millet adına karar veremezmiş. Cübbesine düğme dikemediğin erdemli savcıların olmasına çok mu bozuldun? Yargıyı vesayetin altına alamadığın için çok mu darlandın. Bu devlet kimsenin babasının çiftliği değil. Bu kurumlar kimsenin şahsi şirketi değil. Bir an önce kendine gel. Ne yaparsan yap Türkiye'ye diz çöktüremeyeceksin."
TALANA YOL VERENDEN DE İMZA ATANDAN DA HESAP SORACAĞIZ

İYİ Parti lideri Akşener, "Çevreciliğin destanını yazdık diye övünenler, bizlere yaşanabilir bir çevre bırakmamak için özel gayretle çalışıyor. Mekan değişiyor, zaman değişiyor ama doğamıza edilen ihanet değişmiyor" dedi.

"Marmaris Milli Parkı'nda Kızılbük koyunda talan yapılıyor" diyen Akşener, "Yine bir otel, inşaat projesi uğruna nefesimiz kesiliyor. Kağıt üzerinde Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanı olarak geçen gerçekte ise talana izin veren Murat Kurum'a ve Muğla Valiliği'ne soruyorum; 'ÇED gerekli değil' raporunu hangi çıkar sahibine ve beklentiye verdiniz? Neyin karşılığında göz yumuyorsunuz? Yapılanlara göz yumacağımızı mı sanıyorsunuz? Talana yol verenden de altına imza atanda da ihaleyi alandan da şantiye kurandan da hesap soracağız" diye konuştu.

MİLLET BİR GÜN HAİN, BİR GÜN ŞÜKÜRSÜZ OLUYOR

"Bir sandıklık siyasi ömrü kalanların acınası çırpınanların hakaretlerine maruz kaldığımız bir haftayı daha geride bıraktık" diyen Meral Akşener şunları söyledi:

"Artık pis dillerini, öfkelerini açık etmekten çekinmiyorlar. Milletten hesap soran, kendi taleplerini vatandaşa dayatan kirli bir zihniyetle karşı karşıyayız. Sayın Erdoğan ve arkadaşları sayesinde 'Bugün acaba ne olduk' diye uyanıyoruz. Sayın Erdoğan milletimize yönelttiği hakaretler yelpazesini genişletmeye devam ediyor. Tarihin her döneminde aziz olan Türk milleti bir gün hain oluyor, bir gün terörist, bir gün nankör, bir gün şükürsüz, bir gün cibilliyetsiz oluyor.
Akşener, "Geçtiğimiz hafta da bu aziz millete çürük ve sürtük dendi. Bu hakareti, denize dökülen bir Yunanlı etmedi. Bu hakareti, geçmişte yenilgisinin karın ağrısını taşıyan bir İngiliz de etmedi. Bu hakareti travmalarını atlayamayan bir Fransız da etmedi. Bu hakareti bu ülkenin Cumhurbaşkanı etti. Sayın Erdoğan sen Cumhurbaşkanı seçildiğinde bir yemin ettin."

Akşener sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hani senin yeminin, hani milletin huzuru, refahı. Nerede adalet, nerede Atatürk ilke ve inkılapları. sen yeminini bozdun Sayın Erdoğan. 2017 referandumuna giderken aziz Türk milletine yalan söyleyerek bozdun. Milletin hazinesini yandaşlarına peşkeş çekerek bozdun. Seni beğenmiyor, istemiyor diye milletimize hakaret ederek bozdun. Sen kendi vicdanını rahatlatmaya devam et.
Sadece şehirli kadınlar kızdı sandın değil mi? Sadece karşı mahalle diye bildiklerine hakaret ettin diye düşün değil mi? Çok büyük yanıldın. Gezi, başlangıcından senin elinle rayından çıkarılana kadar geçen süreçte sağcısından solcusuna, muhafazakârından sekülerine herkesin istibdat rejimine karşı sergilediği bir direniştir. Bu işi tetikleyen ise bizzat 'İki ayyaş' söylemidir. O gençler yeter artık dediler. 'Yeter artık' dedirten 'İki ayyaş' söylemi oldu. sen bu hakaretleri ettikçe daha derine batıyorsun. Bütün milletinin hakkını, hukukunu, namusu, şerefine koruyacağına namusun ve şerefin üstüne yemin ettin."
MİLLET SENİ SANDIĞA GÖMECEK

İYİ Parti lideri Akşener, "Sana esas dersi bu milleti sandıkta verecek. Edebi, ahlakı sandıkta gösterecek. Hakaret ettiğin o aziz millet en okkalı tokadını sandıkta gösterecek" dedi. Akşener, "Birleştireceğine nefret saçan kişiden Cumhurbaşkanı olmaz. Namusa dil uzatandan Cumhurbaşkanı olmaz. Kendini devlet yerine koyandan Cumhurbaşkanı olmaz. Türkiye'nin şanını, şerefini ayaklar altına aldırandan Cumhurbaşkanı olmaz. Vatan toprağını bir türlü sahiplenemeyenden Cumhurbaşkanı olmaz. Sözünden dönenden, yeminini bozandan, emanete hıyanet edenden Cumhurbaşkanı hiç olmaz. Aziz Türk milleti senin gerçek yüzünü gördü. Geri sayım başladı. Bundan geri dönüş yok. Sandık geldiğinde milletimizin iradesi, seni o sandığa gömecek" ifadelerini kullandı.

İNSANLARIMIZ YETER ARTIK DİYE İSYAN EDİYOR

İYİ Parti lideri Meral Akşener, "Biz, her türlü yalana, iftiraya karşı dimdik dururken milletimizle kol kola yürürken, iktidar panik içerisinde koltuklarına tutunmanın heyecanı ve mutsuzluğu peşindeler. Geçtiğimiz hafta Burdur'daydık. İnsanlarımız yeter artık diye isyan ediyor" dedi.

Akşener, "Bir fırıncı '2020'de un 80 liraydı, şimdi 400-450 lira' diyor. Bir çiftçimiz diyor ki, 'Köylünün yolu, suyu kalmadı'. Makbule Hanım diyor ki; 'Kızım iki üniversite bitirdi. KPSS'den 87 puan aldı atanamadı. Hakkımı helal etmiyorum' diyor. Annelerin hakkını helal etmediği, babaların boynunu büken düzen en çok çocukları etkiliyor" diye anlattı.

KÖY OKULLARI KAPATILINCA TARIM BİTTİ, HAYVANCILIK BİTTİ

Akşener konuşmasında köy okullarına dikkat çekerek şunları söyledi:

"Cumhuriyet eğitim seferberliğini köy okullarıyla başlattı. Önce, köylere gönderilecek öğretmenler yetiştirdi. Sonra o idealist öğretmenleri, köylere dağıttı. Bilimin ve fennin ışığını, memleketin dört bir yanına yaydı. Ne acıdır ki bugün Cumhuriyetin bu vizyonundan, olabildiğine uzaktayız. AK Parti’nin eğitimde yol açtığı en önemli tahribatlardan biri hiç şüphesiz köy okullarının kapatılması politikasına, hız vermesiyle yaşandı. Son 20 yılda, 20 binden fazla köy okulu kapatıldı. Taşımalı eğitim sistemi denilen, garabet bir uygulamaya geçildi. Sonuçta ortaya çıkan manzarada; Köy var, köyde çocuk var, ama okul yok… Bugün tam tamına, 722 bin 845 çocuğumuz, Köylerinden, şehir merkezlerine taşınıyor. Köy okulları kapatılınca; Millî bayramlarımız artık köylerimizde kutlanamıyor. Artık İstiklal Marşımız, her pazartesi köylerimizde okunmuyor. Bayrağımız göndere çekilmiyor. Köy okulları kapatılınca köy hayatı da canlılığını kaybetti. Tarım bitti, hayvancılık bitti."
SİNİR UÇLARIYLA OYNAYARAK SEÇİM KAZANMA DEVRİ BİTTİ

Akşener, "Milletimizin sinir uçlarıyla oynayarak seçim kazanma devri bitti. Siz mekanın sahibi olarak geldiniz, üç kağıtlar bitti. Bu ülkenin evlatlarının birbirine düşürüldüğü günler bitti. Kavgadan siyasi rant devşirildiği günler geride kaldı. Her seçmeni bağrına basan İYİ Parti ve kadroları var. İstibdatın karşısında hürriyet sancağı taşıyan İYİ Parti var. Ampulün soğuk ışığı titreşirken biz güneş gibi ülkenin üzerine doğuyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.