Abdullah Gül, Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu yeni parti hazırlığı yaparken, Cem Uzan'ın da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeşil ışık yakmasıyla Yeni Parti ile siyasete döneceği kulislerde konuşuluyor.

AKP'nin ekonomik sıkıntılarla birlikte yaşadığı seçim yenilgisi, yeni parti tartışmalarıyla birlikte siyaset kulislerini hareketlendirdi. 11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eski başbakan Ahmat Davutoğlu ve eski bakanlardan Ali Babacan'ın yeni parti çalışmaları ile ilgili her gün yeni bir detay ortaya çıkarken, Genç Parti ile siyasete atılan Cem Uzan'ın da siyasete döneceğine dair iddialar gündemde...

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Gül, Babacan ve Davutoğlu'na karşı tabanı korumaya çalışan açıklamaları ve Davutoğlu'nun karşı sert cevabı siyaset kulislerinde yankılandı.

AKP’nin 18. kuruluş yıldönümünde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni parti çalışması yürütenleri ihanetle suçlayarak "Bu kutlu çatının altından ayrılanların hiçbirinin esamisi şimdiye kadar okunmamıştır, şimdiden sonra da okunmayacaktır. Gözleri ve gönülleri başka yerlerde olanların AK Parti çatısı altından çıktığında başarısızlığa mahkûm olunmasının sebebi budur" demişti.

Erdoğan'ın sözlerine sert bir şekilde cevap veren Davutoğlu, "Ben bu ülkenin Başbakanlığını yaptım. Kimse bana hain diyemez. Ömerler arıyoruz diyenlerin önce Hazreti Ömer'i hatırlamaları gerekir" demişti.

CEM UZAN VE GENÇ PARTİ'YE YEŞİL IŞIK

Yeni parti çalışmalarında Babacan ve Davutoğlu isimleri öne çıkarken, Erdoğan'ın bu çalışmalara ket vuracağını düşündüğü Cem Uzan'a yeşil ışık yaktığı da kulislerde konuşuluyor.

Cem Uzan, geçtiğimiz yıl bu zamanlarda sosyal medya hesabından "Ekonominin bu zor günlerinde herkesin saklanacak yer aradığı bugünlerde Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Cumhurbaşkanı'nın yalnız bırakıldığı bu günlerde ben milletimin ve devletimin hizmetinde olmaya hazırım. Her şey vatan için" mesajını paylaşmıştı.

Zülfikar Doğan, Ahval'de yer alan yazısında; ANAP ve DYP hükümetlerinde görev yapan eski bakan Rıfat Serdaroğlu'nun bir süredir "Çoban Ateşi Hareketi" adı altında yürüttüğü siyasi platformun partileşme kararı aldığını, eylül ya da ekim ayı içerisinde kuruluş başvurusu yapılarak, örgütlenme ve kongre sürecinin başlatılacağını açıkladığını aktardı.

Zülfikar Doğan, aktardığı kulis bilgilerinde şunlara yer verdi:

"Öte yandan asıl çarpıcı gelişmeler bir dönemin etkili ve büyük iş insanlarından Cem Uzan’ın başında olduğu Genç Parti’de (GP) yaşanıyor.

AKP iktidara geldikten sonra Cem Uzan'a ait medya, bankalar, onlarca çimento fabrikası, GSM şirketi ve televizyonlar, dev enerji şirketleri ve santralların çatısı altında toplandığı Rumeli Holding ve 228 şirkete, usulsüzlük, mal kaçırma, alacakların tahsili gerekçesiyle 2004 yılında TMSF tarafından el konuldu. Cem Uzan’ın ifadesiyle el konulan varlığının o günkü parasal değeri 13 milyar dolardı. Kendisi, babası Kemal Uzan, kardeşi Hakan Uzan ve şirketlerinin yöneticileri hakkında açılan davalar sürerken o dönemde özel yetkili Savcı Zekeriya Öz tarafından “terör örgütü üyeliği ve teröre destek” gibi iddialarla ifadeye çağrılınca, 2009 yılında yurt dışına kaçarak Fransa’dan siyasi sığınma talep etti. Uzan, gıyabında sürdürülen yargılamalar sonrasında 2013 yılında 23 yıl hapse mahkûm edildi.

Fransa’dan siyasi sığınma alarak 10 yıldır Paris’te yaşayan Uzan’ın, Türkiye’ye dönüş hazırlığında olduğu, siyaset kulislerinin en güncel ve ortalığı dalgalandıran iddiası. Uzan, uluslararası tahkim ve ticaret mahkemelerinde, TMSF aleyhine açtığı davaları art arda kazandı. Paris’teki son davada ise TMSF’nin Uzan’a 3 milyar euro ödemesi kararı çıktı. Uzan Kepez Elektrik hisseleriyle ilgili açtığı davayı da kazanmış, TMSF 2 milyar dolar ödemeye mahkûm edilmişti. Karar temyiz edilmiş durumda...

Cem Uzan 10 Temmuz 2002’de kurduğu Genç Parti’nin başında (GP) üç ay sonra yapılan 3 Kasım 2002 seçimlerine girerek kısa sürede yürüttüğü kampanya ile yüzde 7,25 oranında oy aldı... Milliyetçi çizgideki GP, 2002 seçiminde özellikle MHP’den ciddi oy olarak Bahçeli’yi ve MHP’yi baraj altında bırakıp, TBMM dışına itti. 2007 seçimlerinde yüzde 3,3 oy alan GP, 2011, 2015 ve 2018 seçimlerine ise katılmadı.

SONBAHARDA SİYASET ÇOK HAREKETLİ OLACAK

24 Haziran 2018’deki seçimler öncesinde, 17 Mayıs 2018’de yapılan olağanüstü kongreye yurt dışından tek aday olarak katılan ve yeniden Genel Başkanlığa seçilen Cem Uzan, partisini ve örgütünü yıllardır muhafaza ediyor, canlı tutuyor. GP örgütleri il ilçe kongrelerini yaparak her an Uzan dönecek ve seçime girecekmiş gibi faaliyetlerini sürdürüyor. Uzan’ın bu adımları, Türkiye’ye ve siyasete dönüş hazırlıklarını hızlandırdığı şeklinde yorumlanıyor.

Uzan, geçmişte hakkında açılan davaların FETÖ kumpası olduğunu, el konulan şirketlerine atanan kayyumların ve TMSF’nin milyarlarca doları FETÖ’ye aktardığını savunuyor. Siyasi kulislerde Uzan’ın TMSF ve Hazine’ye karşı açtığı ve kazandığı milyarlarca dolar ve euroluk davalar sonrasında, Erdoğan ve iktidar ile bir takım siyasi pazarlıklara girdiği kaydediliyor.

Türkiye’ye ve siyasete dönüş, servetinin kısmen iadesi, kazandığı bazı davalardaki tazminatlardan feragat etmesi, yurt dışındaki servetini Türkiye’ye getirmesi halinde, kendisi ve ailesi için tutuklanmama güvencesi ile dönüş sözü aldığı ileri sürülüyor. Uzan’ın çocuklarının da AİHM’deki davayı kazanmaları halinde, Türkiye’nin ciddi tazminata mahkûm edilmesi ve servetlerinin iadesi olasılığı sürecinin başlaması gündeme gelmiş durumda.

Uzan’ın dönerek GP’yi yeniden ayağa kaldırması durumunda, MHP ve İYİ Parti tabanının yanı sıra Davutoğlu-Babacan oluşumlarını da etkileyebileceği, bu yüzden de Erdoğan’ın Uzan’ın dönüşüne “yeşil ışık” yaktığı iddiaları, öne çıkıyor! Gerek siyasi ve iş adamlığı geçmişi gerekse sahip olduğu bilinmeyen servetiyle, Uzan’ın kısa sürede etkili bir siyasi aktör haline gelmesi sürpriz olmaz! Erdoğan’a muhalefet yerine “muhalefete muhalefet” etmesi durumunda ise iktidar desteğini arkasına alması çok mümkün. Son dönemde paylaştığı sosyal medya mesajlarında Erdoğan’a ılımlı söylemlerde bulunan Uzan’ın iş dünyasına ve siyasete dönüşünün olası yansımaları merak ediliyor.

Diğer yandan Patent ve Marka Enstitüsü’ne amblem ve logo tescili yaptıran Yaşam ve Adalet Partisi’nin (YAP) arkasında kimin olduğu ise şu anda bilinmiyor. Herkesin AKP’deki yeni oluşumlara odaklandığı bir aşamada, Çoban Ateşi, GP ve YAP cephesindeki yeni oluşumlar, sonbahardan itibaren çok daha dinamik ve hareketli bir iç politika sürecine girileceğini işaret ediyor."