HaberTürk yazarı Kübra Par, bugünkü yazısında eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı  Mansur Yavaş'ın tartışmalara neden olan sözlerini değerlendirdi. Mansur Yavaş'ın, HDP ile arasında mesafe koymaktan çekinmediğini yazan Kübra Par, "Kürt seçmene kapı açarken HDP’ye sert tepki göstermişti. Seçim sonrasında da bu tavrına aykırı bir açıklaması olmadı. Sadece Haziran 2020’de sosyal medyada Başak Demirtaş hakkındaki çirkin ve ahlak dışı paylaşımı kınadığına dair bir tweet attı. Kürtlerle insani temelde bir araya gelirken HDP ve terörle arasına mesafe koyan, kucaklayıcı ama vatan millet sevgisinden ödün vermeyen bütünleştirici bir figür olmaya çalışıyor." ifadelerini kullandı.

"YÜZDE 85'E SICAK GELECEK ÇİZGİDE"

Öte yandan Mansur Yavaş'ın anketlerde önde çıkma nedenini de yazısında sorgulayan HaberTürk yazarı Kübra Par,  "Yüzde 50'ye değil yüzde 85'e sıcak gelecek bir çizgide yürüyor. Cumhur İttifakı’ndan kopmaya meyilli kararsızların da muhalif tabanın da güvenini kazanması bu yüzden." yazdı.

İşte, Kübra Par'ın dikkat çeken o  yazısı:

Yavaş, Demirtaş için 'İnşallah' yorumunu düzeltti çünkü...

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Van'da esnafı ziyaret ettiği sırada bir Vanlı, "Selahattin Demirtaş'ı istiyoruz" demiş.

Yavaş da karşılığında “İnşallah” demiş.

Dün bu mesele epeyce gündem oldu.

Haberi ilk duyduğumda “Cumhurbaşkanı adayı olursa HDP seçmeninden oy alamaz” algısını kırmak istedi herhalde diye düşündüm.

Zira Yavaş’ın  2023 yolunda önündeki tek engel bu argüman.

Sonra açıp söz konusu anın videosunu izledim.

Kalabalığın içinden yürürken önce, “Sizi çok seviyorum Başkanım” diyen vatandaşa “Allah razı olsun” diye karşılık veriyor.

Peşinden “Bizi bu dertten kurtarın” cümlesine karşılık “İnşallah” yanıtını veriyor ve yürümeye devam ediyor.

O sırada aynı vatandaş “Selahattin Demirtaş’ı da istiyoruz” deyince Yavaş yine “İnşallah” deyip geçiyor. Ardından da muhabbeti sonlandırmak ister gibi eliyle “Devam devam, hadi bakalım” diye işaret ediyor.

Her söylenene “İnşallah inşallah” dediği bir anda ağzından gayri ihtiyari bir onaylama mı çıktı yoksa gerçekten Demirtaş’a özgürlük mü istiyor?

Açıkçası görüntüleri izledikten sonra hesaplı olmadığı izlenimine kapıldım.

Zaten olay büyüyünce Ankara Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Koordinatörü Volkan Memduh Gültekin Twitter’dan uzunca bir açıklama yaptı.

“Sayın Başkan, yüzlerce insanın bulunduğu gürültülü ortamda yönetimsel şikâyetini dile getiren bir kişiye sıkça 'inşallah' sözüyle yanıt vermiştir. Özellikle 'Selahattin Demirtaş'ı istiyoruz' sözüne bu yanıtın verildiği şeklindeki manipülatif haberler gerçeği yansıtmamaktadır.

Sayın Yavaş 6 milyon Ankaralının Belediye Başkanı olma vazifesini hiçbir ayrım gözetmeksizin sürdürmektedir. Bu sorumluluk gereği bugüne dek siyasi hiçbir konuda yorum yapmamıştır; bundan sonra da görevi tamamlanana kadar yapmayacaktır.

Selahattin Demirtaş konusunun muhatabı ABB Başkanı Mansur Yavaş değil, mahkemelerdir” dedi.

Peki Yavaş neden danışmanı üzerinden böyle bir düzeltme yapma, bir başka deyişle “Demirtaş’ın özgürlüğüne inşallah demedim” diye vurgulama ihtiyacı hissetti.

Üstelik HDP seçmeni meselesi Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda kaderini belirleyecekken...

Dün akşam canlı yayında bu konuyu tartışırken kimi konuklarımız Yavaş’ın böyle bir açıklama yaptırmasını eleştirerek siyasi konularda daha cesur davranması gerektiğini öne sürdü.

Hatta Yavaş’ın artık adaylık ihtimalinin kalmayacağını iddia eden bile oldu.

Kusura bakmasınlar ama bu türden yorumlara kesinlikle katılmıyorum.

Yavaş en başından beri tutarlı bir politika izliyor ve kendini siyasetin dışında tutmaya çalışıyor.

“Adam verilen görevi yapıyor, siyasete dalıp haddini aşmıyor, kavga etmiyor” görüntüsünün onu büyüttüğünün farkında.

Anketlerde diğer siyasetçileri sollamasının temel nedeni bu.

Ayrıca aday olmak adına HDP’ye şirin görünmek gibi bir kaygı da taşımıyor.

Zaten hatırlarsanız seçim döneminde HDP’ye tepki göstermekten çekinmemişti.

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, "Yavaş da bilecek ki seçilmişse HDP oylarıyla seçilmiştir" diye bir açıklama yapmıştı.

O sözlere Yavaş; "Herkes bilsin ki, kökeni ve siyasi görüşü ne olursa olsun, Ankara’da hür iradesi kendi elinde olan her vatandaşımızın oyuna talibiz. Terör örgütleriyle aralarına mesafe koyamayanlar bizden uzak olsun" diye yanıt vermişti.

Yani Kürt seçmene kapı açarken HDP’ye sert tepki göstermişti.

Seçim sonrasında da bu tavrına aykırı bir açıklaması olmadı. Sadece Haziran 2020’de sosyal medyada Başak Demirtaş hakkındaki çirkin ve ahlak dışı paylaşımı kınadığına dair bir tweet attı.

Kürtlerle insani temelde bir araya gelirken HDP ve terörle arasına mesafe koyan, kucaklayıcı ama vatan millet sevgisinden ödün vermeyen bütünleştirici bir figür olmaya çalışıyor.

Yüzde 50'ye değil yüzde 85'e sıcak gelecek bir çizgide yürüyor.

Cumhur İttifakı’ndan kopmaya meyilli kararsızların da muhalif tabanın da güvenini kazanması bu yüzden.

Siyaseti masa başından yapanların yanlış hesapları nedeniyle 2023’te aday olamaz belki ama bu tavır sayesinde uzun vadede kazançlı çıkacağına şüphe yok.