CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Kılıçadroğlu, "Erdoğan, sanki hiç bu olaylar (Gara operasyonu) olmamış gibi bir yaylaya kahvaltıya gidiyor. Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir şey." dedi. 

Kemal Kılıçdaroğlu, "Erdoğan 'Çarşamba günü bir müjde vereceğim' demişti. Açıklama yapmaktan korktular. Devleti yöneten birisi böyle bir açıklama yapmaz. Operasyon gizli yapılır, kimseye haber verilmez. Devletin nasıl yönetileceğini bilmiyorlar" ifadelerini kullandı.

ŞEHİT ANNESİ PROPAGANDA YAPILDI

AK Parti'nin Rize kongresini eleştiren Kılıçdaroğlu, "13 kişi hayatını kaybetmiş şehidimiz var. Umurunda bile değil. Şehidimiz var kongre yapıyor. Vatandaşlarımızdan rica ediyorum; internetten açın, izleyin. O gülüşmeler, kahkahalar, fıkralar. 13 kişi hayatını kaybetti ya. Hangi ahlaka inanca göre yapıyorsunuz bunu. İnsan 13 kişi hayatını kaybetmiş şehidimiz var bari buna saygı göster. Topu Malatya Valisi’ne atmışsın. Kaçacak delik arıyorlar. Kusurlarını çok iyi biliyorlar. Kongrede güle oynaya kongre yapıp bir de şehit ailesini telefonla bağlıyorlar. Anne ağlamaklı, Erdoğan’ın keyfi yerinde. Allah bu millete sabır versin. Şehit annesini propaganda malzemesi yapıyor. Şehit ailelerine yakınım mesajı vermeye çalışıyor. Ama gülüp eğleniyor. Bırakın anne bari matemini yaşasın. O annenin acısını dramını onlar biliyor mu?" dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşması şöyle:

CHP, AVUKATLIK BÜROLARINDA KURULAN BİR PARTİ DEĞİLDİR

Bu partinin dokularında Kuvâ-yi Milliye ruhu var. CHP avukat bürolarında kurulan bir parti değildir, savaş meydanlarında kurulmuştur. Cumhuriyet kurulmadan önce kurulmuştur. Ve o insanlar Cumhuriyet’i kurdular.

BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLA

Bir bardak vardı, bütün haksızlık birer damla halinde o bardağa düşüyordu. Enis Berberoğlu damlası bardağı taşıran damla oldu. Ve biz rahatlıkla söyleyebilirim, dünya siyaset tarihinin en anlamlı ve en uzun yürüyüşünü yaptık. Adına adalet yürüyüşü dedik.

Memlekette adalet yoktu. Adalet için yürüdük. Demokrasiyi güçlendirmek istiyoruz. Çağdaş uygarlığı yakalamak ve sonrasında geçmek istiyoruz. Hedefimiz bu. Türkiye'de adaleti gerçekleştirmek için mücadele eden milyonlar var. Enis Berberoğlu görevinin başındadır. Hoş geldiniz.

SARAY YERLE BİR OLDU, ŞEKLEN ORADA BİR SARAY VAR

Enis Berberoğlu için Türkiye’deki yargının durumunu düşünebiliyor musunuz? Nasıl bir yargı! AYM hak ihlali var diyor, alt mahkeme uygulamam diyor. Bir mahkemeyi düşünün, AYM’yi takmayacağım diyor! Gücümü Saray’dan alırım diyor! Bugün o Saray yerle bir oldu; şeklen orada bir Saray var.

O HAKİM DERHAL GÖREVDEN ALINMALI

Enis Berberoğlu için Anayasa Mahkemesi kararını uygulamayan hakimin derhal görevden alınması lazım. Bu ülkede talimatla görev yapan hakimler, yargı içinden alınmadığı sürece bütün yargı töhmet altında kalıyor.

ŞEHİTLER ÜZERİNDEN SİYASİ HESAPLAŞMA YAPIYORLAR

Şehitlerimiz için hepimiz yanıyoruz, içimiz yanıyor. Adeta şehitler üzerinden hesaplaşan bir Türkiye… Şu iktidarın yaptığına bakın! Gara şehitleri 5.5-6 yıldır terör örgütünün elindeki askerlerimiz. 6 yıldır defalarca hatırlatılmasına rağmen ne yapıldı? Şehitler üzerinden hesaplaşma yapılan bir döneme, bir iktidara denk geldik.

Aileler defalarca geldiler. Benimle de görüştüler. Malatya'ya gittim orada da görüştüm. Ailelerle basın toplantıları yapıldı. Soru önergeleri verildi. Her soru önergesine, sıradan olayın özüne inmeyen cevaplar verildi.

“MÜJDE VERECEĞİM” DEDİ, ASKERLERİMİZ ŞEHİT OLDU

Erdoğan ‘bir müjde vereceğim' dedi. Ama askerlerimizin tamamı şehit oldu. Açıklama yapmaktan korktular. Devleti yöneten birisi, ‘Çarşamba günü çok önemli bir açıklama yapacağım' diye bir açıklama yapmaz! Operasyonlar gizli yapılır, kimseye haber verilmez. Rahmetli Ecevit, terör örgütünün başındaki kişiyi alıp getirirken eşine bile haber vermemiştir. Devlet böyle yönetilir. Bırakın devleti bunlar bir köy bile yönetemezler!

NEDEN MALATYA VALİSİ AÇIKLADI?

Şehit olan bu kardeşlerimizin öldüğü haberi geldi. Önce şunu düşündüm. Nerede, nasıl bu kardeşlerimiz şehit oldular. Bilgiler parça parça önümüze gelmeye başladı. Açıklamayı Malatya Valisi yapıyor. Niçin? Cumhurbaşkanı, Milli Savunma Bakanı var. İdlib'deki şehit haberlerimizi de Hatay Valisi vermişti. Çünkü hatalarını biliyorlar.

ERDOĞAN YAYLAYA KAHVALTIYA GİTTİ

Erdoğan, sanki hiç bu olaylar olmamış gibi bir yaylaya kahvaltıya gidiyor. Rize ile Trabzon arasında her 15 metreye bir polis dikiyorlar. Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir şey. Sen kendi vatandaşına güvenmiyorsun.

13 şehidimiz var. Umruunda bile değil. Tüm vatandaşlarımdan rica ediyorum. Rize kongresini oturun izleyin. O gülüşmeler, o kahkahalar, o fıkralar. Ben böyle bir ahlak görmedim.

NİYE ÇOCUKLARINA BEDELLİ ASKERLİK YAPTIRDIN?

Bütün Türkiye görüyor bunları. Nasıl güldüğünü, eğlendiğini görüyor. Askerlerimiz, sivillerimiz, devlet görevlilerimiz hayatını kaybetmiş. Bırakın bari bir anne matemini yaşasın. Şehit annesine “Oğlunuz şehit oldu, siz bu şerefi yaşadınız” diyor. O şeref en çok sana yakışıyor. Göndersene çocuklarını askere. Niye bedelli askerlik yaptırdın? Neden bu ülkede hep fakir fukaranın çocukları bedel ödüyor! Hangi Ak Parti milletvekilinin çocuğu bedel ödedi bu ülkede?

ERDOĞAN'A GARA ŞEHİTLERİ İÇİN 5 KRİTİK SORU

Erdoğan’a beş soru soracağım, cevabını millet adına ondan bekleyeceğim. Soru benim değil 83 milyonun sorusudur! Bu ülkede kim yaşıyorsa bu soruların cevabını istiyoruz. Çık millete açıkla.

1. Bölücü terör örgütünün tam 5,5 yıl elinde tuttuğu vatan evlatlarını kurtarmak için 2015 tarihinden bu yana Cumhurbaşkanı olarak ne yaptınız?

 2. Terör örgütünün başı Abdullah Öcalan’dan seçimlerde size yardımcı olması için mektup dilenirken, neden vatan evlatlarının serbest bırakılması için çağrı yapmasını istemediniz? İstanbul seçimleri sizin için 13 vatan evladından daha mı kıymetliydi?

 3. Yıllarca “dostum Trump” diye böbürlenip durdunuz. Neden dostluğunuzu, vatan evlatlarımızı terör örgütünün elinden kurtarmak için kullanmadınız?

 4. Daha önce benzer hadiselerde sorunun çözümünde büyük katkıları olmuş İnsan Hakları Vakfı, İnsan Hakları Derneği ve Mazlum Der gibi ulusal insan hakları örgütleri ile Uluslararası İnsan Hakları Örgütlerinden terör örgütünün elinde tuttuğu evlatlarımıza zarar gelmemesi ve serbest bırakılmaları için en azından çağrıda bulunmak hiç mi aklınıza gelmedi?

5. Dün Rize’de yaptığınız açıklamalarda sınır ötesi operasyonun hedeflerinden birinin de şehit olan 13 evladımızın kurtarılması olduğunu, ancak başaramadığınızı söylediniz. 13 vatandaşımızın kurtarılması amacıyla başlatılan operasyondaki başarısızlığı kim üstlenecek? Bu işin sorumlusu kim?