CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuşuyor.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şunlar:

"Elbette ki cumhuriyet kurulurken gazinin başında egemenlik milletindir ilkesi vardır. Bir sınıfın değil, egemenlik kayıtsız şartsız milletindir demiştir ve milletin desteğini her ortamda istemiştir. Bunu yaparken de bütün mazlum ülkelerden destek görmüştür."

"Her seferinde söyledim madem demokrasi diyoruz, millet en büyük güçtür diyoruz, neden bazı durumlarda TC devletini seçimle gelen değil de atamayla gelen biri temsil eder? Bunun düzeltilmesi lazım."

ABD'ye '1915 tasarısı' tepkisi

"Saray'da kurduğunuz dar bir kadroyla dış politika yaparsanız, çıkmaza sürüklenirsiniz. Lobicilik için ödenen 13 milyon dolar çöpe atıldı. Dış politikada Dışişleri Baklanlığı devre dışı bırakıp Saray tamamen dış politikayı yönlendirmeye kalkınca Türkiye'de farklı şeyler de olmaya başladı. Demokratik standartlarda geriye gidişler olmaya başladı.

Amerikan Kongresi'nde sözde Ermeni soykırımı ile ilgili bir yasa tasarısı var. Önümüzdeki süreçte gelecek. Her ülkenin tarihinde acı olaylar vardır. Hiçbir ülke benim tarihimde acı olaylar olmamıştır diyemez. Ama tarih siyasetçilerden son tarihçilerin işidir. Tarihte yaşanan acı olayları günümüze taşıyıp onu siyaseten intikam alma aracı haline getirirseniz bu olmaz. Bu hiçbir ülkeye yakışmaz. Rahmetli Ecevit döneminde Ermenistan'a çağrı yaptı. Sizin tarihçilerinizle bizim tarihçilerimiz bir araya gelip bunu incelesinler. 'İntikam alırım bak Ermeni olaylarını tekrar gündeme getiririm' derseniz bu doğru değildir. Bunu asla ve asla doğru bulmuyoruz."

"ABD Temsilciler Meclisi'nde kabul edilen tasarı umarım Senato'da kabul edilmez ve iki ülke ilişkileri bir çıkmaza sürüklenmez."

"Bütün dış politikasını Trump eksenli yürütüyorsunuz"

"İkinci yanlışlık; Amerika'nın ne olduğunu bilmeyen, siyaset yapmanın ne olduğunu bilmeyen bir Saray sosyetesi Türkiye'yi Amerika'da bu noktaya sürükledi. Amerika'da kuvvetler ayrılığı var. Siz bütün dış politikasını Trump eksenli yürütüyorsunuz. temsilciler Meclisi, Senato tamamen devre dışı. Türkiye kaybeden ülke olarak ortaya çıktı. Türkiye uygulanacak olan ambargonun hiçbir sonuç doğurmayacağını buradan söylemek istiyorum. Herkes tarafından bu ambargonun reddedileceğini de söylemek isterim. Kıbrıs Barış Harekâtı'nda da uygulandı ne oldu? Aynı kararlılığı bekliyoruz.

Eren Erdem için çağrı

Cumhuriyet'i demokrasiyle taçlandırmak. Bunun yolu adaletten geçiyor. Hukuk varsa, hak varsa, adalet varsa demokrasi ile taçlandırırsınız. Hukuk herkese eşit davranırsa orada adaletten söz edebilirsiniz. Türkiye'de adalet yok. En somut örneği Eren Erdem olayıdır. Tam 486 gündür hapiste. Tahliye edildi, ama başka bir mahkeme tutuklanmasına karar verdi. Gizli tanık beyanlarını inkar etti. Bana özel imkanlar sağladılar o nedenle Eren Erdem'in herhangi bir suçu yoktur diye. Gizli tanık beni savcı yönlendirdi deniyor. O savcının da HSK genel sekreteri olduğu daha sonra ortaya çıktı, şimdi görevden alındı. Şimdi dosyası 5 aydır kapağını açmıyorlar. O yargıçlara sormak isterim; bu kadar vicdansızlık olur mu? Hangi gerekçeyle tutuyorsunuz içeride. Eren Erdem içeride kaldı diye hak hukuk adalet demeyecek mi, adaletsizliğe isyan etmeyecek mi, düşüncelerinden vaz mı geçecek? Osman Kavala da 729 gündür içeride. İçerisi tıklım tıklım dolu bir Türkiye gerçeği var.

Soma maden işçilerinin eylemi

Günlük yaşamımızda da adalete ihtiyacımız var. Soma işçileri haklarını arıyorlar. Haklarımızı nasıl arayalım? Kırıp dökmeyeceğiz Ankara'ya kadar yürüyeceğiz diyorlar. Hayır yürümeyeceksiniz, sopa, biber gazı. AKP'ye oy veren vatandaşların vicdanına seslenmek isterim. Soma faciasında kaç kişi hayatını kaybetti, ya bu işçiler haklı bunların hakları verilmeli diye açıklama yapmadılar mı? Aradan geçti yıllar ya bu işçilerin hakları hangi gerekçeyle verilmiyor? Hakları verilmedi. 

"Neden birilerine el bebek gül bebek, birilerine cop biber gazı?"

Eskişehir'deki işçiler de hak arıyorlar. Onların da çoluk çocuğu var. Onlar da Ankara'ya yürümek istediler. Onlara da cop, biber gazı. Bolu'da işten atılan işçiler vardı. Biz hiçbir işçinin işten atılmasını istemeyiz, bankamatik işçiler hariç. Onlar da yürümek istediler. Onlar da polis gözetiminde Ankara'ya kadar yürüdüler. Biz yürümesin demiyoruz ama Bolu'daki işçilere yapılanlarla Soma işçilerine ve Eskişehir'dekilere yapılanlar arasında dağlar kadar fark var. Neden birilerine el bebek gül bebek, birilerine cop biber gazı? Birilerine sağladığın imkanları diğerlerine de sağla. Ben Bolu'daki işçiler neden yürüyor demiyorum, hak arıyorlarsa eyvalla, tabii ki de yürüsünler. Hiçbir sorunumuz yok ama diğer işçiler için ciddi sorun var."

"Askerlerin sosyal güvenlik pirimini Milli Savunma Bakanlığı ödesin"

"Bir görev yapıyor, askerlik yapıyor onu sonra borçlandırıyorlar. Parayla da yapmıyor, ülkesini seviyor, sen de Sosyal Güvenlik Primi'ni yatır. Bunu Milli Savunma Bakanlığı ödesin."