KHK ile ihraç edilen akademisyen Cenk Yiğiter, avukatlık ruhsatını alarak mesleğe başladı. İlk müvekkillerinin KHK’lı olduğunu belirten Yiğiter, “Gençlik hayalimdeki mesleği yapmaya başladım" dedi.

ANKARA- Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden OHAL döneminde yayımlanan KHK’yle ihraç edilen 'Barış Bildirisi' imzacısı akademisyen Cenk Yiğiter, staj sürecini tamamlamasının ardından avukatlık ruhsatını aldı ve mesleğe başladı.

Cenk Yiğiter'in Ankara Barosu bünyesinde sürdürdüğü avukatlık stajı, bitimine 8 gün kala 2018 yılında iptal edilmişti. Anayasa Mahkemesi'nin KHK ile kamu görevinden ihraç edilen kişilerin avukatlık yapabilmesinin önünü açan kararının ardından Yiğiter stajı için yeniden Ankara Barosu’na başvuruda bulundu ve stajına başladı.

Stajı bitirmesinin ardından Ankara Barosu ve Türkiye Barolar Birliği (TBB), Yiğiter’in ruhsat başvurusunu Aralık 2020’de kabul etti. Adalet Bakanlığı ise Yiğiter’in devam eden kovuşturması ve soruşturması olduğu gerekçeyle ruhsat başvurusunu reddetti. Bakanlığın reddinin ardından TBB, oy birliğiyle Yiğiter’e ruhsatının verilmesi kararı aldı. Öte yandan bakanlığın Yiğiter’in ruhsatının iptali için dava açması bekleniyor.

‘BU ÜÇ İSİM KADERDAŞIM OLDU’

Burdur Cezaevi’ne 2000’de düzenlenen, cezaevi duvarının dozer kepçesiyle yıkılarak gerçekleştirilen operasyonla ilgili açılan tazminat davası kapsamında ilk avukatlık faaliyetini KHK’yle ihraç edilen Veli Saçılık’ın müvekkilliğini üstlenerek başlayan Yiğiter, ilk cezaevi ziyaretini de gerçekleştirdi.
Cezaevinde, milletvekilliği düşürülmesinin ardından tutuklanan Ömer Faruk Gergerlioğlu’nu ve ‘Kobane’ davası kapsamında tutuklu olan KHK’li Prof. Dr. Beyza Üstün’ü ziyaret eden Yiğiter şunları kaydetti:

“Hem vekilimizi hem de hocamızı çok moralli gördüm. İkisinin de morali çok yüksek ve dışarıya selam söylediler. Ömer hoca en kısa sürede Anayasa Mahkemesi’nin kendi başvurusunu görüşeceğini ve Meclis’e tekrar dönmeyi ümit ettiğini söyledi. Dayanışma Akademileri’nin Beyza Üstün’e yönelik dayanışma etkinliği olacak. Beyza Hoca bu etkinlik nedeniyle duyduğu mutluluktan bahsetti ve ‘Ben şu an Sincan’da cezaevindeyim ama daha önce olmadığım kadar üniversitenin parçası olduğumu hissediyorum’ dedi. İlk üç müvekkilimin KHK’li olması iyi oldu. Bu süreçte hukuksuzluğa uğramış üç isim kaderdaşım oldu.”

‘GENÇLİK HAYALİMİ YAPMAYA BAŞLADIM’

Adalet Bakanlığı’nın ruhsatının iptali için dava açması halinde bu davayı kazanacağını, serbest avukat olarak çalışmaya devam edeceğini belirten Yiğiter, “Avukatlık benim gençlikte hukuk fakültesini yazma sebebimdi. Avukat olmak için girmiştim ama kendimi akademisyen olarak bulmuştum. Yıllar sonra gençlik hayalimdeki mesleği yapmaya başladım. Şartlar el verdiği sürece de yapmak istiyorum” ifadelerini kullandı. (DUVAR)