Gazeteci-yazar Kemal Can, corona virüsü salgını konusunda sağlık bakanı dahil bazı bakanlarla iktidar içindeki birtakım kliklerin çatışma içinde olduğuna ilişkin duyum ve işaretler olduğunu söyledi.

Kısa Dalga’dan Faruk Eren’le ‘Koronavirüs günlerinde iktidar’ başlıklı bir podcast yapan Kemal Can, salgının başından beri iktidarın ‘çelişkili uygulamalarını’ ve ‘muhalefetin pasif tutumunu’ değerlendirdi.

İktidarın pek çok olaydaki gibi salgın meselesinin ilk döneminde de problemleri kendisinin uzağında tutan, mümkün olduğunca önemsizleştiren bir tarzı öne çıkardığını ifade eden Can, “Örneğin hala Sağlık Bakanlığı’nın bütün açıklamalarında ‘Çin’den gelen virüs’ deniliyor. ‘Biz virüsten güçlüyüz’ sloganıyla da siyasi iradenin bütün sorunların karşısında güçlü olduğu mesajı verilmek isteniyor” dedi.

İktidarın Avrupa ülkelerinin aksine Covid-19 salgını konusunda şeffaf olmadığını belirten Can şöyle devam etti: “İzolasyon ve diğer tedbirler konusunda son sınırlara kadar harekete geçmeme tarzının devam ettiğini, bazı toplumsal kesimleri ikna etmek konusunda kararlı tutumlar sergilenmediğini görüyoruz. Erdoğan uzun süre halkın karşısına çıkmadı. İlk çıktığında da çok güçlü bir irade göstermedi, tavsiyelerde bulunmakla yetindi.”

‘İktidar içinde corona çatlağı’

Erdoğan’ın açıkladığı önlemlerin yeterli olmadığını ve güven vermediğini belirten Can, gelişmelerin ‘iktidar içinde corona çatlağı var mı’ sorusuna neden olduğunu söyledi.

Can, bu konunun daha önce İstanbul seçimlerinin iptali ve Suriye meselelerinde de gündeme geldiğini anımsattı: “İktidarın içinde birtakım klikler, çıkar çatışmaları oluştuğuna dair çok sayıda söylenti var. Bu meselede de Sağlık Bakanı’nın da içinde olduğu bazı bakanların engellendiği, sorunu küçümseme yaklaşımını her olayda zorlayan ekibin daha etkili olduğu ve iktidarın gücünü ortaya çıkaran stratejileri yürüttüğüne dair birtakım duyumlar, Ankara’dan gelen haberler var.”

‘Uygulama kararlığı yok’

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın umre meselesinde çıkabilecek siyasal toplumsal itirazlar nedeniyle çok sıkı tedbirler uygulamadığını ve ilk grubun karantinaya alınmadığını anlatan Can, şu ifadeleri kullandı: “Cuma namazı meselesinde de hep beraber yaşadık, AVM yasakları, ligin ertelenmesi, hapislerdeki tahliyelerde yavaş davranıldığını gördük. Başlangıçta bazı adımlar Avrupa ülkelerine göre erken alınmasına rağmen, bunun uygulanma kararlığı konusunda aynı tavrın görülmediği ve yavaş yavaş mecbur kalınmadıkça yapmamak ve tehlikelinin büyüklüğünü küçümsemek gibi yaklaşım farklılıkları olduğuna ilişkin hem duyumlar hem işaretler var.”

‘Muhalefetin refleksleri zayıfladı’

Dünyada ve Türkiye’de muhalefetin salgın konusunu algılamada tıpkı iktidarlar gibi sorunlar yaşadığını ifade eden Can, muhalefetin ekonomi ve Suriye gibi meselelerde iktidar tarafından suçlanmaktan korktuğu için ‘baskı yaratma ve uyarıcı olma’ işlevlerini yerine getirmediğini ve pasif tutumlar takındığını anlattı.

Muhalefetin salgın olayında da reflekslerinin hayli zayıflamış olmasından dolayı çok aktif olmadığını belirten Can şunları söyledi: “Meselesinin aciliyeti o kadar yüksek ki politik tartışmalar yapmaya imkan olmuyor. Bu konuda politik müdahaleden çok süreç üzerindeki sorunlara odaklanmış birtakım uyarıların daha fazla devrede olması gerekiyor.”

Kaynak: Diken