Temiz Toplum Derneği Genel Başkanı Bilal Ay, koronavirüs salgını ile yaşanan karantina sürecinin, iddia edilenin aksine olumlu yansımalarının olacağını söyledi.

Temiz Toplum Derneği Genel Başkanı Bilal Ay’dan koronavirüs sonrası döneme dair açıklamalar geldi. Sıkça dillendirilen “hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” söylemlerinin toplumunun bir kurguya itilmeye çalışılacağını düşündürdüğünü belirten Bilal Ay, “Sosyal mesafe korunacak. Samimiyet kalkacak. İnsanlar teknoloji ile yeniden formatlanacak tarzında altı pek de doldurulmayan şeyler duyuyoruz. Evet, zor bir süreçten geçiyoruz. Ancak bu bizi ne karamsarlığa itmesin. Evet, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak ama daha güzel olacak inşallah. Bence hemen herkes de bunun bir parçası olacak ”diye konuştu.

 

KÖTÜ SENARYOLAR KONUŞULMAMALI

Kötü senaryolar düşünmemek ve dillendirmemek gerektiğini belirten Ay, “Bir şekilde koronavirüs sonrası dönemin daha kötü olacağı, çok farklı olacak gibi bir düşünceye alıştırılmaya çalışıyoruz. Oysaki yaşamakta olduğumuz bu süreç hepimiz için umut olabilecek bir süreç. Kendimize döndüğümüz, muhasebe yapabildiğimiz, kendimizi hazırlayabildiğimiz bir süreç. Bunun ilk meyvelerini de Ramazan ayında görüyoruz. Bu ayın ruhuna çok daha fazla yaraşır biraz Ramazan geçiriyoruz” şeklinde konuştu.

 

AİLE KAVRAMINI YENİDEN KEŞFETTİK

Bu süreçte ailenin öneminin daha fazla kavrandığını ifade eden Başkan Ay, “Aile kavramını tabiri caizse tam kaybedecekken yeniden keşfettik. Yeniden maaile birlikte zaman geçirmeye, birbirimizi anlamaya, dinlemeye başladık. Bağlarımıza yenilerini ekledik. Dış etkenleri en aza indirdik. Sosyal mesafe bizi dışarıdan bir süreliğine koparttı ancak ailemize, sevdiklerimize daha sıkı bağladı. Büyüklerimizle daha fazla ilgilenmemizi sağladı. Ben olma belasından sıyrılıp yeniden biz olabileceğimi en başta kendimize ispatladık. Öte yandan aslında bize ait olmayan, aslında ihtiyacımız olmayan birçok şeyin de hem ruhumuza hem de bedenimize yük olduğunun farkına vardık.” dedi.

 

Z KUŞAĞI İÇİN BÜYÜK TECRÜBE OLDU

Bu sürecin genç nesil için de öğretici olduğuna vurgu yapan Ay, “Bugün geçirdiğimiz zor dönem, bu karantina süreci, ülkemiz için milletimiz için bir fırsat. Bizim kuşak Y kuşağı. Saklambacı da, körebeyi de; bilgisayar oyunlarını da biliyoruz. Sokakta da oynadık, evde neler yapılır onları da biliyoruz. Tarımın da, teknolojinin de önemini görüyoruz. Şehirleşmenin de doğanın da gerekliliğinin farkındayız. Bizim büyüklerimiz, elleri öpülesi büyüklerimiz, bu teknoloji devrine yetişemediler. Evlatlarımız da, her şeyin sahici olduğu, sanal diye bir şeyin neredeyse olmadığı günleri bilmiyorlar. Toprağa dokunmanın, klavyeye dokunmaktan farkını hiç yaşamadılar. Kuşaklar ve ihtiyaçlar. Bunlar hep kopuktu ama bu zorunlu karantina bunları bir potaya getirdi. Evlerde hepsini eritti. Bugün yaşadığımız olaylar, şimdiki Z kuşağı için avantaja dönüştü.  Koronavirüs süreci onlara bazı şeyleri, çok kısa zamanda öğretti” dedi. Bilal Ay şöyle devam etti: “Büyüklerin kıymetini öğrendiler. Tarımın önemini kavradılar. Özgürlüğün ne demek olduğunun farkına vardılar. Teknolojinin doğru kullanılması gerektiğini fark ettiler. Doğanın, sporun, gezip görmenin, okulun önemi hissettiler... Bu zor dönemde, evlatlarımız çok büyük bir tecrübe elde ettiler. Bugün eksiklerini gördükleri şeylerle ilgili, doğru yönlendirilirlerse, doğru yatırım yapılırsa, bu gençler yepyeni bir dünyayı kurma yolunda,  güçlü adımlar atabilirler.

 

BU DÖNEM UMUT DÖNEMİ OLACAK

Koronavirüs salgını sebebiyle yaşanan karantinanın bir farkındalık sürecine dönüştüğünün altını çizen Temiz Toplum Derneği Genel Başkanı Bilal Ay, “Bugünlerdeki içe yolculuğumuz üstü tozlanmış gizli hazinelerimizi yeniden aşikâr ediyor. Birey olarak, toplum olarak arınıyoruz. Görmedik diyemeyiz bazı çatışmalar, tartışmalar siyaset kurumunda, bazı olumsuzluklar ticari hayatta ancak inanıyorum ki bizlerin değişimi, tabanın sessiz hareketi, siyasete de yepyeni bir yön verecek. Ticarete de bambaşka bir bakış açısı çizecek. Hani herkes yeni döneme hazırlıklı olsun diyorlar ya, biz de diyoruz ki, evet herkes hazır olsun ama güzelliklerin yeniden değerlendiği, temiz toplumun egemen hale geldiği yepyeni bir dünyaya hazır olsun! Ciğerlerini umut, kalplerini sevgi, zihinlerini bilgiyle doldursun. Çünkü bu dönem umut dönemi olacak” ifadelerini kullandı.

 

SORUNLARI AŞMAMIZA YARDIM EDECEK

Somut ve elle tutulur bir umudun müjdesini verdiğini belirten Bilal Ay, “Bakın, bir süreç yaşadık/yaşıyoruz. Her şeyi değiştiren ama başkalaştırmayan bir süreç. Yıkan ama enkaz bırakmayan bir süreç. Bugüne ait sorunlarımızı aşmamızı sağlayacak bir süreç. Önce fazlalıklarımızdan arındık. Neler olmadan yaşayabileceğimizi gördük, anladık... İhtiyaç sanılan, olmazsa olmaz sanılan şeylerin yüklerinden özgürleştirdik kendimizi. İnancımızın gücüyle dirildik. Kulluk bilinciyle güçlü olduğumuzu, esasen aciz olduğumuzu yeniden far kettik.  Eve döndük. Köklerimize, cansuyumuza, yeni bir hikayeyi, kendimizden aldığımız güçle, yazacağımız bir sürecin başlangıcını yapıyoruz. Eve döndüğümüzde, toprağa sığınan, Anadolu toprağından, onun irfanından filizlenen bir tohum olduk adeta” diye konuştu.

 

BİR DÖNÜŞÜM SÜRECİ BAŞLADI

Bir dönüşüm süreci başladığını vurgulayan Ay, “Bireysellikten kurtulduğumuz bir süreç başladı. Yeniden biz olacağımız bir süreç başladı. Hep benmerkezci olduğu varsayılan Z kuşağının, dönüşümü başlatacak bir dönüşümü başlattığı bir süreç oldu. 83 milyon olarak şoklandığımız bir süreç oldu. İşte bu hepimize, 81 ilimize umut vaad eden bir süreç... Toplumdaki bu değişim, her şeye, her alana sirayet edecek. Bu değişim, kavgacı siyaset anlayışını değiştirecek. Bu değişim, kapitalist ekonomik sistemi dönüştürecek. Bu değişim, kendini tanıyan, insanı merkeze alan bir eğitim sistemine kapı aralayacak. Bu değişim aileyi yeniden baştacı edecek. Bu değişim sporu, borsa ve para kıskacından kurtaracak. Eskiyi yenileyecek ancak kadim olanı baştacı edecek bir süreçten söz ediyorum. Bu umudun öznesi insan olacak. Bu umudu da en güçlü bu etken kılacak!” şeklinde konuştu.

 

BENMERKEZCİ SOSYOLOJİ YENİLMEYE MAHKUM OLDU

Birçok olumsuzluğun üstesinden gelinebilecek şeyler olduğunun fark edildiğini belirten Genel Başkan Ay, “Yenilmez, ulaşılmaz zannettiklerimizin düştüğü durumu gördük. Gücüyle böbürlenen devletlerin acziyetine tanıklık ettik. Dünya düzenin sefaletini bir kez daha görmüş olduk. Petrol savaşlarının, işgallerin anlamsızlığını fark ettik. Koskoca devletlerin başaramadıklarını, meslek lisesinde giden koca yüreklilerin nasıl başardığının dersini okuduk. Gündelik kazanç sağlayanlarla, ihtiyaç sahipleriyle, bu süreçte darda kalmışlarla, devletin yapmadığı/yapamadığı dayanışmanın nasıl olması gerektiğinin en güzel örneklerini sunduk. Birileri, sen-ben kavgasına tutuşmuşken, milletimizin tek yürek mücadele ortaya koyduğuna, düşeni kaldırdığına, kimseyi geride bırakmadığına şahit olduk. Ailenin evlerden bir güneş gibi yeniden doğuşunun ışığına şahit olduk. Biz biliyoruz, bu uyuşturucu illetine de, suç oranlarına da olumlu olarak yansıyacak” dedi. Ay şöyle devam etti: “Öte yandan biz şunu da gördük. Kriz anında modern dünyanın değerlerinin bir işe yaramadığını. Mevcut ekonomik anlayışın kurtarıcı olamayacağını. Benmerkezci sosyolojinin yenilmeye mahkum olduğunu. Mevcut aktörlerin ezberlerinin bozulduğunu. Bize vaad diye sunulanların, benliğimize yara olduğunu. Özetle sırtımıza kambur olan ne varsa, onlardan kurtulmanın umut edebilmenin ilk şartı olduğunu.

 

7’DEN 70’E UMUDA YÜRÜYORUZ

Bu umudu destekleyen pek çok somut örnek olduğunun da altını çizen Ay, “Bunun kendi benliklerimizde görüyoruz. Bunu aile içinde görüyoruz. Bunu toplum olarak birlikte hareket edebilme kabiliyetinin verdiği güçte görüyoruz. Olumlu örnekleri çoğalmak kolay. Bunu Ramazan ayı vesilesiyle görüyoruz. Ancak onları çoğaltmaktan daha da önemlisi bu süreç bizlere yeni yeni örnekler yaşayacağımızı müjdeliyor. Bu yüzden umutluyuz. Adeta şoklandık. Kendimize geldik. Umuda yürüyoruz. 7'den 70'e birlikte yürüyoruz. Gençlerin bu sürecin itici gücü olduğunu biliyoruz” diyerek sözlerini sonlandırdı.