Karar gazetesi yazarı ve TV5 programcısı İbrahim Kahveci bugün köşesinde kaleme aldığı yazısında Kanal İstanbull üzerinden ekonomik değerlendirmelerde bulundu. Kahveci, “Kanal İstanbul en düşük hesapla 60 milyar dolara mal olacak. Buna 8 kat yerine 5 kat Hazine garantisi verilirse dahi ortaya 300 milyar dolar gibi devasa bir Hazine garantisi çıkıyor. Ecnebi ülke gemileri için evlatlarımızın geleceğini ipotek ediyoruz.” yorumunda bulundu.

Kahveci, “Şu an para yok diye Türkiye’miz korona salgınında eve kapanamıyor. Devletin Hazinesi yerine, işçilerin biriktirdiği İşsizlik Fonundan ödenen Kısa Çalışma Ödeneğini dahi kesiverdik. İşsizlik Fonunu bile kullandırmıyoruz para bitiyor diye. Ve salgında dünya 1. oluverdik. Günde 55 bin vakayı bir bakıma parasızlık vakası olarak tanımladım. Nüfusa oranla en kötü ülke Türkiye. Her gün canlarımız gidiyor. Bu tabloyu da sizlere bırakıyorum.” ifadelerini yazdı.

KANAL İSTANBUL'A 300 MİLYAR DOLAR HAZİNE GARANTİSİ VERİLECEK

“Eskiden bu Millet evladını okutur ve “biz çektik bari siz çekmeyin” derdi. “Biz okumadık evladım siz okuyun da ülkemize Milletimize faydalı olun” derlerdi.” yorumunda bulunan İbrahim Kahveci şöyle devam etti:

“Eskiden Millet yeri geldiğinde kendi yemezdi içmezdi ama evladına biriktirirdi. Bu Millet evladının parlak bir geleceği için kendisi karanlıkta kalmayı bile tercih ederdi. Rahmetli Adnan Kahveci bu durumu “Dünyanın başka hiçbir ülkesinde evladının eğitimi ve geleceği için bu derece fedakârlık yapan başka Millet yoktur” diye açıklamıştı.”

“Bu Millet bu durumdayken şimdi ne duruma geldik? Evlatlarımıza ne bırakıyoruz?” diyen Kahveci, yazısının ilgili bir kısmında şunları yazdı:

“Kanal İstanbul en düşük hesapla 60 milyar dolara mal olacak. Buna 8 kat yerine 5 kat Hazine garantisi verilirse dahi ortaya 300 milyar dolar gibi devasa bir Hazine garantisi çıkıyor: İşte evlatlarımıza yeni bir mirasımız da bu olacaktır. En az 300 milyar dolarlık Kanal İstanbul’un Hazine garantisi. Ama bu garantinin eski KÖİ garantilerinden bir farkı daha var. Mesela Osmangazi Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve otoyolları bir bakıma Türk Halkının kullandığı otomobillerin, kamyonların, otobüslerin garantisini içeriyor. Ama Kanal İstanbul’da durum öyle değil. Amerikalının gemisi. İngiliz’in gemisi. Rus’un gemisi. Alman’ın gemisi. Yunan’ın gemisi... vs vs. için Türk Halkı Hazine garantisi üstlenmiş olacak. Hem de bu garantileri evlatlarımız ödeyecek. Düşünebiliyor musunuz? Ecnebi ülke gemileri için evlatlarımızın geleceğini ipotek ediyoruz.”